• DOLAR 34.587
  • EURO 36.416
  • ALTIN 2979.155
  • ...
MİLYONLARCA EKMEK ÇÖPE GİDİYOR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ABUZER ATASOY-DOĞRUHABER

Enerjide, meyve-sebzede, ekmekte, suda israf öyle boyutlara ulaştı ki milli gelirde oluşan kayıp 555 milyar lirayı buldu. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın (TİSVA) geçtiğimiz yıl hazırladığı rapora göre, bir yılda milli gelirin yüzde 15'inin israf edildiği açıklanmıştı. Yine geçtiğimiz yıl hazırlanan rapora göre yılda 6 milyon ekmek çöpe atılarak israf ediliyordu. Bu yıl o rakamlar daha da arttı ve günde 7 milyon ekmek çöpe atılır oldu. Günlük ekmek israfının aşırı boyutlarda olduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “En kutsal sayılan, küçükken bile yere düşürünce 3 kere öptüğümüz ekmek, eskilerimizin her bir kırıntısını dahi değerlendirdiği ekmeğin israf boyutu maalesef günümüzde çok büyüt boyutlara ulaştı. Günde 7 milyon adete çok yakın miktarda ekmek israf ediliyor. Bu da 1,25 liralık bir adet ekmekten kabaca hesap yapılırsa yılda yalnızca 3 milyarı aşkın bir bedelin çöpe gitmesi ile birlikte israf ediliyor. Oysaki kültürümüz, dinimiz, ekonomimiz asla israfa yer bırakmaz. Ekmek parası için çalışılır. Ekmek kutsaldır. İsrafın ulaştığı bu boyutlar ile yılda 300 adet 40 derslikli bir lise yaptırılabilir” diye konuştu.

“PANDEMİ DÖNEMİNDE EVDE EKMEK YAPIMI DA ARTTI”

Evde ekmek yapımlarının artmasına rağmen israfın aynı kaldığını hatırlatan Palandöken, “Mart ayında Google’da evde ekmek yapımı cümlesinin aratılma sayısı bir önce aya göre 100 kat arttı ve evde ekmek yapımı tarifleri videoları 3 milyondan fazla izlendi. Un, maya, kabartma tozu gibi ürünlerin satışında patlama yaşanırken, ekmek satışları yüzde 20’nin üzerinde azaldı. Fakat israfın boyutları değişmedi. Evde de yapsak, fırından da alsak, ekmek israfı devam ediyor. Bakanlığın ve çeşitli kurumların yaptığı israfı önlemeye yönelik kampanyalar reklam amaçlı yapılmıyor. Daha duyarlı ve bilinçli olarak hareket etmeliyiz ve hem cebimizi hem ekonomimizi düşünerek yiyebileceğimiz kadar ekmek almalıyız. Kalan ekmeği köfte, tatlı gibi birçok yerde kullanarak değerlendirmeliyiz” şeklinde söyledi.

“SEBZE MEYVENİN 4’TE 1’İ TÜKETİLMEDEN İSRAF OLUYOR”

Sebze ve meyvenin 4’ te 1’nin tüketilmeden israf edilerek çöpe atıldığına dikkat çeken TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bu yılın ilk yarısında üretilen sebze ve meyvelerin ortalama yüzde 25’i daha sofraya gelmeden tarlada, taşıma sırasında, yüksek fiyattan dolayı tezgâhta kaldığı için 13 milyon ton sebze ve meyve çöpe gidiyor. İsrafın önüne geçmek için öncelikle ürünlerin taşınması ve saklanmasındaki zincirler iyileştirilmeli, soğuk hava depolarının kapasitesi artırılmalı. Satış noktalarında ürünler uygun fiyata satılarak her kesimden vatandaşın sebze ve meyveye ulaşmasının imkânı sağlanmalı. Çiftinin elinde ürün kalmamalı” dedi.

“SEBZE MEYVENİN ORTALAMA YÜZDE 25’İ ÇÖPE GİDİYOR”

Sebze meyvedeki israfın da büyük boyutlarda olduğuna dikkati çeken Palandöken, “Yaş sebze ve meyvedeki israfın sonuçları maalesef çok çarpıcı. TZOB’un verilerine göre hasatta yüzde 4 ile 12, taşımada yüzde 2 ile 8, pazara hazırlık evresinde yüzde 5 ile 15, depolamada yüzde 3 ile 10, tüketicide yüzde 1 ile 5 oranında kayıp yaşanıyor. Yani 51 milyon ton olan toplam yaş sebze meyve üretimimizin 13 milyon tona yakını çöpe gidiyor. Pandemi döneminde gıdanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Birçok ihtiyacımızı öteleyip gıdaya ağırlık verdik. Yaşamak ve ayakta kalmak için en çok ihtiyacımız olan bu ürünlere ekonomik kayıp bakımından da her zamankinden daha çok önem vermeliyiz. Tarladan sofraya kadar her aşamada özenli ve dikkatli davranmalı, ihtiyacımız kadar alarak israfa izin vermemeliyiz” diye konuştu.

“PLANLI TARIMSAL ÜRETİM YAPILMALI”

Çiftçilerin emeklerinin karşılığını tam olarak alması ve sebze meyvelerin israfının önüne geçilmesi için planlı üretimin artık kaçınılmaz olduğunu anlatan Palandöken, “Sebze meyvelerin taşınma ve saklanma esnasında yaşanan israf boyutunu aşmak için soğuk hava depoları ile taşımaya uygun araçların iyileştirilmesi ve kapasitesinin artırılması gerekiyor. Öte yandan bilinçli ve planlı tarımsal üretim yapılmalı ki, çiftçinin de emekleri ile ürünleri boşa gitmesin. Şöyle ki bu yıl patates üreten çiftçi para kazandı, soğan üreticisi kazanamadı diye soğan üreticisi bir sonraki yıl patates ekmemeli. Planlı ve ihtiyaca göre üretime yönelerek israfın önüne geçmek için bölgesel üretime ağırlık vermeliyiz” şeklinde konuştu.

BAZI ÜLKELER AÇLIKLA BOĞUŞUYOR

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) verilerine göre, Orta Afrika Cumhuriyeti 2019 yılında en büyük açlık krizi yaşanan ülkesi olmuştur. Dünya Bankası 2019 raporuna göre ise gıda güvensizliğinde Yemen ikinci sırada yer alıyor. 28 milyonluk nüfusun 17 milyonu açlık krizi ile karşı karşıya. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) raporuna göre Çad da gıda güvensizliği yaşayan en kötü 3’üncü ülke konumunda. Aynı rapora göre İnsani Gelişme Endeksine bakıldığında Çad, 189 ülkeden 186’ıncı sırada yer alıyor. Buna Güney Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Nijerya’dan gelen mülteci akınının neden olduğu söyleniyor.

ÇOCUKLAR AÇLIKTAN GELİŞEMİYOR

Dünyada israf edilen yiyecek miktarıyla milyarlarca kişi beslenebilir. Ancak iklim koşulları nedeniyle gıdaya erişimi az olanların yanı sıra çatışma bölgelerindeki insanlar da açlık ve gıdasızlıkla mücadele etmeye devam ediyor.

FAO'ya göre, dünyada 820 milyonu aşkın kişi açlık çekiyor. Dünya çapında 5 yaşın altındaki 149 milyon çocukta da yaşıtlarına göre büyüme geriliği bulunuyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir