Hukukçu Kaya, “çoklu baro” düzenlemesini değerlendirdi
Avukat Hüseyin Kaya, Meclis Başkanlığına sunulan baro düzenlemesinin de içinde olduğu Avukatlık Kanun Teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Tüm avukatların ülke gündemiyle ilgili görüşlerini dile getirebilmeyi ümit ettiklerini belirten Kaya, “Baro Başkanının ya da Türkiye Barolar Birliği Başkanının yanlış açıklamaları olabilir, yanlış kanunları savunabilirler, gönül isterdi ki tüm avukatların ülkenin gündemiyle ilgili şahsi görüşlerini dile getirmesidir. Hükümet, bir haksızlığın önüne geçebileceğini düşünüyor olabilir ama uzun vadede hükümetin değişmesi sonucunda çoklu barolardan dolayı avukatlar baro değiştirmeye başlayacak. A partisinin barosu, B partisinin barosu, C partisinin barosu diye barolar türeyecek. 5 bin üyesi olan yerlerde kendi barolarını 2 bin kişiyle kuracaklarını söylüyorlar. Örnek verirsek İstanbul'da 40 bin avukat var, bu da İstanbul gibi bir yerde 15, 20 tane baro kurulacak demektir, Türkiye'de bu mümkün değil.” dedi.
Konuşmasının devamında Kaya, şunları söyledi: “Bu halkı böler, yani söz konusu adalet ise bu bir nevi mahkeme salonunda hâkimi baskı altında tutma düşüncesine yol açabilir, girdiği davada kendi barosuna yakın bir hâkim ise onu etkilemeye çalışabilir. Davayı kaybettiği zaman ayrı baroya üye olan avukat ‘zaten diğer baroya üye hâkimdi, bu kararı vereceği belliydi.’ diyebilir. İlerde bu şekilde tartışmaların çıkacağı kesindir. Elbette hükümetin haklı olduğu eleştirileri de vardır. Örneğin, ‘biz baro başkanlarını davet ettik sadece 30 tane baro başkanı geldi dediler.’ bu da çok güzel bir eleştiridir. Yani diyalog kültürümüzün olması lazım, gönül isterdi 81 ilin tüm baro başkanları oraya gidip kendi görüşlerini dile getirselerdi. Avukatların ciddi sorunları var, onları da dile getirirlerdi. Sonuç itibariyle bizler bu işleri hükümet üzerinden yapabiliriz, keşke böyle olsaydı. Ben hükümetten o sıcak yaklaşımı da gördüm, diyaloga çağırdılar, ama yine de belirttiğim gibi şu anki baro sisteminin alelacele değiştirilmesi yanlış.”
"Baro Başkanları toplumu yıkıcı açıklamalar yapıyorsa bunu avukatlar düzeltmeli"
Avukatların ciddi sorunlarının olduğunu vurgulayan Kaya, "Avukatların sorunları sadece baro başkanlığı seçimleri ya da seçim usulü değil ki, avukatlar ciddi sıkıntılar içindeler. Şu an avukatlar hangi kuruma gitseler belge inceleyemiyorlar. Avukatlık Kanunu 2’nci maddesi zaten tam bir fiyasko, şu an en büyük sorunumuz Avukatlar Kanununun işlenebilir hale gelmemesidir. Baro başkanı eğer toplumun aleyhine yıkıcı bir açıklama yapıyorsa bu avukatların eli armut mu topluyor, yeni bir seçim yapıp yeni baro başkanı seçin, ama seçemiyorlarsa sadece seçim sistemi üzerinden oynayarak onun etkisini kırmaya çalışmak yanlıştır. Eğer yanlış bir uygulama varsa avukatlar karşı çıksınlar. Belki Cumhurbaşkanımız diyecek ki, ‘Biz avukatların gücünü arttırmak istiyor ama sen itiraz ediyorsun.’ Bu doğru olabilir ama bu sistemi yıkarak yaparsanız adaletsizlik olur.” dedi.
"Hükümet istediğini yapabilir ama avukatlar konuşmaz ise hükümet yanlış yaptığını nasıl anlayacak"
Baro başkanlarının komisyona, kendi düşüncesinde adayları tercih ettiğini ifade eden Kaya, son olarak şunları kaydetti: “Bu nedenle de onu eleştiren çıkmıyor. Bizim önerimiz, avukatlar aldıkları oy oranına göre komisyona seçilsin, bu şekilde her düşünceye sahip avukatlar, baro başkanını yapacağı yanlış bir açıklamada tepki göstereceklerdir. Aksi durumda baro başkanları halkın canını acıtacak açıklamalar yapmaya devam edeceklerdir. Hükümet istediğini yapabilir ama halk ve avukatlar konuşmaz ise hükümet yanlış yaptığını nasıl anlayacak, yapılan yıkıcı açıklamalar ile hükümetin doğru yapmasını nasıl beklersiniz? Bizim isteğimiz 2 Temmuz’da komisyona sunulacak teklif biraz bekletilsin ve baro başkanları ile konuşulsun. Eğer baro başkanları buna yanaşmazlarsa hükümetin getireceği sisteme bir şey demeyiz.”(İLKHA)