• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
Molla Şakir: "Diyanet TV'de başlatılan Yaz Kur'an Kursları çocuklar için bir fırsattır"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Dünyayı etkisi altına alan Coronavirus (Covid-19) salgını sebebiyle bu sene camilerde Yaz Kur'an Kursları yapılamıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, Camilerde verilemeyen Kur'an dersine alternatif olarak 29 Haziran Pazartesi günü itibarıyla Diyanet TV üzerinden dersler başlatıldı.

Televizyon üzerinden başlatılan "Yaz Kur'an Kursları" ile ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Molla Mehmet Şakir Direkçi, anne-babalara öğretmen olma zorunluluğu getiren bu sistemin çocuklar için bir fırsat olduğunu ve iyi değerlendirilmesi halinde çok istifade edilebileceğini ifade etti.

"Coronavirus bizim için yeni fırsatlar doğurdu"

Coronavirus (Covid-19) hastalığıyla birlikte insanlık için yeni bir dönemin başladığını ve bunun tüm insanlar için uyarı, müminler için bir ayet, İslam'ı daha güzel anlayıp yaşamak için i bir fırsat olduğunu söyleyen Direkçi, "Bu fırsatı değerlendirmek gerekir. Bize göre geçmiş bugüne uzanan merdivendir. Bugün de yarını aydınlatan bir nurdur. Yarını aydınlatmak için geçmişimizi iyi tanımak, geleceğimizi aydınlatmak için elimizdeki fırsatları zaman kaybetmeden değerlendirmek gerekir. Coronavirus bizim için yeni fırsatlar doğurdu." dedi.

"Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başlattığı internet üzeri veya televizyondan verilen dersler bizim için bir fırsattır"

Özellikle internet çağında teknolojinin gelişmesiyle birlikte müminlerin internetten daha fazla istifade etmesi için yolların açıldığını belirten Direkçi, "Müminler bu yolu zorlamalıdırlar. Coronavirus ile birlikte ailemize döndük. Ailemizle beraber daha iyi zaman geçirme ve her bir evi medreseye çevirme fırsatımız oldu. Diyanet İşleri Başkanlığının başlattığı Kur'an-ı Kerim dersi veya EBA'nın internet üzerinden başlattığı derslerin her birisi büyük bir fırsattır. Çocuklarımızın bu fırsatlardan istifade etmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın başlattığı internet üzeri veya televizyondan verilen dersler bizim için bir fırsattır. Diyanet, en uzman ekiplerini seçerek çocuklara ders veriyor. Eğer aileler de bu fırsatı değerlendirseler inan belki birebir verilen dersten daha fazla istifade ederler." diye konuştu.

"Müslümanlar bu sistemle evlerini mescit yapmalı, bunu bir fırsata çevirmelidir"

Direkçi, "Şu an Allah'u Teâla bize bu zamanı vermiş ve biz bu zamandan mesulüz. Eğer yarın farklı bir zamanı verse o zaman ondan mesul oluruz. Üstad Bediüzzaman'ın tabiriyle geçmiş zaten geçmiştir ve gelecek daha gelmemiştir. O zaman elimizde olan zamanı en güzel şeklide değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Bugün ki imkânsızlık dediğimiz imkânsızlık değil, Allah-u Teâlâ'nın açtığı yeni bir ayet, yeni bir yaşam alanıdır. Eğer biz bunu yaşamak zorunda kaldıysak sadece Müslümanlar değil tüm insanlık bunu yaşamak zorunda kalmıştır. İnsanlık içerisinde bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmesi gerekenler Müslümanlardır. Müslümanlar bu sistemle evlerini mescit yapmalı, bunu bir fırsata çevirmelidir. Bizim çocuklarımız okula gitmeyip internet üzerinden ders aldıklarında anneleri onların üzerinde duruyordu. Böylece okula gittikleri dönemden daha iyi bir duruma geldiler. Aslında bu bir fırsattır. Öyle bir fırsat ki, anneye öğretmen olma zorunluluğu getiriyor. Öyle bir fırsat ki, evlerinizi mescide çevirme zorunluluğu getiriyor. Bunların tamamı birer fırsattır. Allah-u Teâlâ'nın bu açık ayetini yaşamayı ve yaşamanın yollarını kendimize amaç edinip tüm şartlarımızı zorlayarak ondan istifade etmeliyiz." şeklinde konuştu.

"Okula verilen önemin en az iki katı önem verilmeli ki istifade edilsin"

Geçmiş tecrübelerin geleceği yaşamak için bir imkân sunduğunu hatırlatan Direkçi, şöyle konuştu:

Kur'an dersleri başlamadan önce EBA derslerinin başlamış olması bizim için bir tecrübe oldu. Millî Eğitim Bakanlığının üzerinde çalıştığı, bizim kendimizce üzerinde çalıştığımız kısa bir geçmişimiz oldu. Düne göre daha iyi bir yerdeyiz. Dolayısıyla çocuklar sabah uyandığında tıpkı camiye gider gibi hazırlık yapmalı ve ciddiyetle televizyonun veya internetin karşısına geçerek dersine kulak vermeli. Anne-baba da çocuğu gözlemeli, dersten çıktığında da iyi bir iş başarmış gibi karşılamalıdır. Çocuk, özellikle dersin ehemmiyetine karşı uyarılmalıdır. Çocukları bu dersleri okuma çağında olan aileler, okula verdikleri önemin en az iki katını vermeli ki çocuk daha güzel istifade etsin.

"Anne-baba birebir çocuğunun öğretmenidir, çocuğuna istediği eğitimi verebilir"

Televizyonda verilen eğitim tekniklerinden kendisinin de çok istifade ettiğini söyleyen Direkçi, son olarak şöyle konuştu:

"O öğretim tekniklerini veren kişilerin her birisi, bu iş için yıllarını vermiş ve o yıllardan sonra tüm birikimini size en güzel şekilde evinizde oturur halde sunuyor. Bu bir nimettir. Bu nimetin farkında olmak gerekir. Anne-baba, ders başladığında, çocuğa önem vererek dikkatini çekmeli, bazen tebrik ederek onu derse alıştırmalıdır. Bir derse verdiğiniz önem kadar verim alırsınız. Şayet, 'Buradan nasıl ders alacak!' diye düşünürsek çocuk istifade edemez. Ancak bunu günün hazinelerinden bir hazine olarak görürsek ve bu hazinenin kapılarını açmayı hedeflersek Allah-u Teâla bize kapıları açar. Nihayetinde bizden öncekilerin tedrisatı bizimkinden çok daha sıkıntılı dönemlerden geçti. O sıkıntılı dönemlerden geçen âlimlerin her birisi bugüne ışık tutan bir nur gibidir. Dolayısıyla bu sıkıntılı değil daha rahat bir alandır. Üstelik çocuklarımız gözlerimizin önünde olacak. Daha önce özellikle büyükşehirlerdeki aileler, çocukları camiye gidinceye kadar benimsemedikleri bazı şeylerle karşılaşıyorlar diye şikâyet ediyorlardı. Bunun çocukların ahlakı üzerinde ters etki yaptığını ifade ediyorlardı. Şimdi çocuklar evde, gözlerinin önünde. Burada anne-baba birebir çocuğunun öğretmenidir. Çocuğuna istediği eğitimi verebilir. Bu dersin önemini çocuğuna anlatarak en güzel şekilde istifade etmenin fırsatını sunabilir." (İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir