Sun, dünyayı etkisi altına alan ve insanlarda önemli psikolojik tahribatlar oluşturan yeni tip Coronavirus salgını ile mücadelede alınacak tedbirler ve önlemlerin daha güçlü olduğuna dikkat çekerek, insanların Coronavirus durumunu çok abartıp paniğe sürüklenmelerinin yerine spor yapma, sağlıklı beslenme, maske takma ve hijyene dikkat etme gibi önlemlerle süreci kontrollü bir şekilde yürütmelerinin gerektiğini vurguladı.

Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere uzmanların önerdiği tedbirlere uyulması neticesinde Coronavirus hastalığından korkmamıza gerek olmadığını belirten Sun, kaygı ve endişe duygularımızı bu şekilde kontrol etmemiz gerektiğini söyledi.

“Tüm dünyada anormal ve olağan dışı bir durum yaşandı”

İnsanların Coronavirus salgını tehlikesini yakından hissetmeye başlayınca yavaş yavaş durumun ciddiyetini anladıklarını belirten Sun, “Şu anki neslin çoğu daha önce Coronaviruse benzer durumları yaşamadılar. Ancak eski insanların kıtlık ve büyük savaşlar gibi büyük sıkıntıları yaşadığını biliyoruz. Bunlardan ötürü şimdiki nesil Çin’den yayılan Coronaviruse karşı nasıl hazırlık yapacağını tam bilemedi. Hatta virüsün çıktığı ilk günlerde birçok kişi sadece Çin ile sınırlı kalacağını düşünmüştü. Ama ne zaman ki ateş bacayı sarıp tehlike buralara kadar yaklaşınca haliyle anormal durum yaşandı. İşin ciddiyetini yavaş yavaş kavramaya başladık.” ifadelerini kullandı.

"Artık mevcut durumu kabul edip onunla nasıl baş ederiz gibi çözümler üretmeye çalışıyoruz"

İnsanların salgının ilk etkisi ile şok durumunu yaşadığını belirten Sun, gün geçtikçe mevcut sorunla baş etmenin yollarını arayıp ona göre davrandıklarını söyledi.

Sun, “İnsanların yaşadığı olağan dışı olaylar karşısında veya travmatik durumlar karşısındaki tepkisi ilk olarak ‘şok’ etkisi ile kendini gösteriyor. Hatta şok etkisi ile yaşanılan duruma ilk etapta inanmama durumu da söz konusudur. Şok etkisinden sonra ‘inkâr etme’ mekanizması devreye giriyor. İnkâr etme durumundan sonra ‘öfkelenme’ durumu yaşanıyor. Yani yaşanılan duruma bahaneler bulmaya çalışıyor. Örneğin; 'önlem alınsaydı bu virüs yayılmazdı. Çin ile herkes başta ilişkisini kesmesi gerekiyordu' gibi bahaneler üretmeye çalışıyoruz. Son aşamada ise ‘kabullenme’ evresi gerçekleşiyor. Artık mevcut durumu kabul edip onunla nasıl baş ederiz gibi çözümler üretmeye çalışıyoruz. İşte Coronavirus sürecinde toplum olarak bu evreleri herkes yaşadı.” dedi.

“Coronavirus insanlarda ilk etapta büyük kaygı oluşturdu”

Coronavirus salgınının insanlarda ilk etapta ciddi bir kaygı oluşturduğunu belirten Sun, “Fakat son dönemlerde virüs ile ilgili aşı gibi umut veren çalışmaların yapılması, yine hastalığı yenen kişilerin sayısının fazla olması durumları, bu kaygıyı hafifletti. Ayrıca başlarda toplum tarafından virüse yakalanma riski ölümle sonuçlanacağı duygusunu barındırıyordu. Fakat zamanla bunun böyle olmadığı görülünce bu durum da rehavete ve gevşemeye neden oldu. Son zamanlarda vakaların da artması bundan kaynaklı olduğunu söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.

“Genel anlamda tedbirleri ve önlemleri aldıktan sonra hastalıktan korkmamıza gerek yok”

Coronavirus salgını ile mücadele etmenin birçok yolu olduğunu belirten Sun, “Toplum olarak bu hastalıkla baş etmemiz için neler yapılabilir diye düşündüğümüzde ilk olarak tedbirleri kesinlikle bırakmamak gerekiyor. Çünkü hastalık, tedbir ve önlemden daha güçlü değildir. Tabi alacağımız önlemlerin kıstastlığını sağdan-soldan ve kulaktan duyma bilgilerle almamamız gerekiyor. Sağlık Bakanlığımızın belirlediği ve paylaştığı önlemleri dikkate almamız gerekiyor. Bunların dışında spor yapma, beslenmemize dikkat etme, el hijyenimize dikkat etme ve maske takma gibi hususlar ile Coronavirus hastalığından kendimizi koruyabiliriz. Genel anlamda tedbirleri ve önlemleri aldıktan sonra hastalıktan korkmamıza gerek yok. Çünkü alacağımız tedbir ve önlemler bizleri bu tür durumlardan korumuş olacaktır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)