• DOLAR 34.445
  • EURO 36.376
  • ALTIN 2838.062
  • ...
Susa şehitleri Adana’da da hayır ve özlemle yâd edildi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Dünyanın yaratıldığı ve insanlığın atası Hazreti Âdem'in (Aleyhisselam) yeryüzüne ayak bastığı andan itibaren başlayan hak ve batıl mücadelesi uğruna, yüzbinlerce kişi İslam saflarında şehit olurken, nefislerine zulmeden zalim ve müstekbirler ise tarih sayfalarından silinip gitmiştir.

Sünnetullah gereğince İslam şehitlerinin adları ve davaları dilden dile, gönülden gönüle geçerken, camide şehit edilen 10 mümin, Adanalı STK'lar tarafından da özlem ve salih hasletlerle anıldı.

Adana Umut Kervanı Başkanı Abidin Serin, camide ibadet halinde olan Müslümanların mürted örgüt PKK tarafından katledilişinin yıldönümü vesilesiyle İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Tevhid ve şirk mücadelesinin, sadece içinde bulunmuş olduğumuz zaman da değil de şeytanın Hazreti Âdem'e (Aleyhisselam) secde etmemesiyle başladığını ifade eden Serin, “Bu mesele kıyamete kadar devam edecek bir durumdur. İslam tarihinde hak ve batıl mücadelesinin örnekleri çoktur. Peygamber çocukları olan Habil ile Kabil’in durumu da göz önündedir. Elbette ki bir kesimin cennete ve bir kesimin de cehenneme girmesi için bunlar imtihanın gereğidir.” diye konuştu.

 

Şehitliği talep etmenin önemine ve şehit gibi yaşamak gerektiğini de vurgulayan Serin, ”Şehit, Müslümanlığına kanıyla şahit olan kişidir. Başka nefsi ve dünyevi çıkarı olmaksızın, tek derdi Allah’ın rızasını kazanma amacıyla çarpışan, çalışan, ceht ve gayret eden kişidir şehit. Bereketli bir hayatın sonunda kanıyla toprağı bereketlendirendir şehit. Şehitler olmalı ki davaların hak olup olmadıkları ortaya çıksın.” dedi

“Hayatımızda gece namazı yoksa şehadette gelmez”

Şeytan ve avaneleri küfür için her türlü gayreti gösterirken, Müslümanların sessiz kalmasının kabul edilecek bir durum olmadığının altını çizen Serin, “Bu bir gerçektir ki Allah, hak eden kuluna şehadet nimetini vermektedir. Şehadet için bazı ölçüler vardır. Mesela siz gece namazına kalkmıyorsanız ya da sabah namazı kılmakta zorluk çekiyorsanız, şehitlik böyle kişilere nasip olmaz.” şeklinde konuştu.

Ayrıca camilerin çok fonksiyonlu mekânlar olduğunu da belirten Serin konuşmalarına şöyle devam etti:

Hazreti Muhammed (Sallahu Aleyhi Vesellem) Medine’ye hicret ettiğinde ilk olarak mescit inşa etmiştir. Çünkü mescit, Müslümanın her şeyidir. İslam’da mescitlerin sadece namaz kılınıp kapısının kilitlendiği bir yer olmadığını yine İslam tarihinden biliyoruz. Hz. Muhammed eğer 10 kişiye dinini sözlü olarak tebliğ etmişse, 90 kişiye ise yaşantısıyla tebliğ yapmıştır. İşte bizi görenler de, mescitlere bağlı olduğumuzu bilmelidirler.

​Adana ve çevresinde 9 yıldır çalışmalarına devam eden, 101,1 radyo frekansı ve internet üzerinden yayın yapan Vuslat FM Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Dağtekin ise, yaptıkları araştırmalarda, Susa cami yarenlerinin de tek derdinin, İslami bir yaşam sürdürmek olduğunu müşahade ettiklerini söyledi.

26 Haziran 1992 günün tarihe düşmüş kara bir leke olduğunu belirten Dağtekin, “İhanetin namlularından çıkan kurşunlarla 10 Muhammed’i mümin şehit edildi. Özellikle ihanet diyoruz çünkü şehit edilen kardeşlerimizin bizzat kendi akrabaları mürtet örgüte ihbarda bulunuyorlar. Yapılan kirli ihanet sonucu 14 yaşındaki çocuktan tutun, 40 yaşında ki bir babaya kadar 10 Müslüman şehit ediliyor. Susa denilince aklımıza zifiri karanlık, sessizlik ve soysuzluk geliyor.” dedi.

“İslamsız yaşamın önündeki engel, Muhammedîlerdir”

Genelde tüm insanlığı özelde ise Kürdistan halkını İslam’dan ve İslami değerlerden koparmak amacıyla şeytani ideolojiler üzerinde yürüyen PKK’nın İslam’sız bir Kürdistan hayali içinde olduğunu aktaran Dağtekin, “Bu hayalinin önündeki tek güç ise Kürdistan’ın yiğit Muhammedi’leridir. Mücadeleler tevhit ve şirk olmak üzere iki yönlüdür. Temelde din özelde ise İslam düşmanı olan PKK, kardeşlerimizi kendi önlerinde engel olarak görüyorlar. Böyle düşünmekte de haklılar. Çünkü gerek İslam tarihinde gerekse de günümüzde her zaman kâfirin karşısında duracak mümin yiğitler olacaktır. Bu Allah’ın kanunudur.” ifadelerini kullandı.

Şehitlerin Rablerine kavuştuğu bölgelerde, onların şehadeti sonrası İslam davasının daha çok taraftar bulduğunu da sevinçle anlatan Dağtekin, “Şehitler hayatlarının merkezine Allah’ın rızasını almış kişilerdir. Takva, ihlas, samimiyet, dava, isar, merhamet, kardeşlik, gözyaşı ve Allah’ın izniyle, bu kavramlar şehitlerin hayatlarında belirgin en büyük özellikleridir. İslam davası uğruna şehit olan bir mübarek insanında dediği gibi, şehitler bereketli bir hayatın goncaları ve kabiliyetleridir.” şeklinde konuştu.

Susa şehitlerinin yaz ya da kış demeden cami merkezli çalıştıklarını belirten İTTİHADUL ULEMA üyesi Orhan Erkuş, Susa şehitlerinin destansı bir mücadele içerisinde olduklarını ifade etti.

“Kardeşlerimiz onur ve iftiharımızdır”

Susa’nın küfür karşısında yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer olduğunu aktaran Erkuş, “İmanın, küfre boyun eğmemesinin en belirgin özelliği işte Susa şehitleridir. Mazlum bir şekilde en yakınları olan akrabalarının hedef göstermesiyle şehit edilen kardeşlerimiz, bizim için üzüntü kaynağı değildir. Bilakis Allah, bizim kardeşlerimizi makamına şehit olarak çıkarıyorsa bu bizim onur ve iftiharımızdır.” dedi.

İslam davası uğruna cezaevine atılmanın halvet, düşman tarafından sürülmenin hicret, katledilmenin ise şehadet olduğunu söyleyen Erkuş, “Nerede bir şehit ve şehadet kokusu varsa, orada bereket vardır. Şehit tarihin kalbidir. Her Müslüman’ın en büyük kariyer planında şehadet olmalıdır. İman eden bu kardeşlerimizin tek suçu Âlemlerin Rabbi olan Allah’a itaat etmeleriydi.” ifadelerinde bulundu. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir