LAİK KEMALİSTLER İTTİHATÇILARIN GELENEĞİYLE II. ABDULHAMİD’E SALDIRIYORSA...
CHP’ye yakınlığıyla bilinen bir TV kanalında kendi programını yaparken ipe sapa gelmez ve gerçekten dibine kadar ‘İdeolojik’ tutarsız ve taassup dolu yorumlarda bulunan Merdan Yanardağ isimli Laik-Kemalist, “Emperyalizmin uşağı, aşağılık bir diktatör” diyerek II. Abdulhamid’e ağız dolusu hakaret etti.
YUSUF CAN - HABER YORUM
Bu CHP yandaşı medyanın kalemşörü büyük bir rahatlıkla bu hakaretlerini “Türk aydınlarını boğdurdu, aydınlanmayı durdurdu…” yorumlarıyla sürdürmeye devam etti.
İmam Şafii’ye ait olduğu söylenen güzel bir söz vardır:
“Dostlarınızı görmek istiyorsanız düşmanlarınızın oklarını takip edin!” diye.
II. Abdulhamid Han’ın bir beşer olarak birçok kusuru olabilir. Mevlana’nın deyimiyle “Kusursuz insan arayan göğe çıksın”
II. Abdulhamid’in endişeli oluşunu bundan kaynaklı olarak sıkı tedbirler almak zorunda oluşunu anlamak gerekir. Sultan, bu endişelerine rağmen, günümüzde hiçbir devlet büyüğünün yapamadığı tebdil-i kıyafet ile halkının arasına katılıp hallerini yerinde araştırma cesaretini göstermiştir.
Bazı İslami şahsiyetlerin sultanı eleştirdikleri ve maalesef Sabetaistlerin/Yahudilerin ve Masonların kelimeleriyle “Kızıl Sultan” diye adlandırdıkları doğru olsa da daha sonraki dönemlerinde bu sözden oldukça pişmanlık duymuş ve yanıldıklarını alenen itiraf etmişlerdi.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek “Abdülhamid Han’ı anlamadan ne dün ne de bugün anlaşılamaz” der haklı olarak.
33 yıllık uzun iktidarı dönemi için bağımsız kaynaklar bile “Dağılma sürecine girmiş bulunan Hasta Adam Osmanlı’nın ömrünü üstün zekasıyla uzattı! Diyorken, Türkiye’deki Jön Türklerin/İttihatçıların uzantılarının halen “Kızıl Sultan- veya Diktatör” demeleri doğrusu insanı şaşırtmıyor.
İslam Ümmetinin son büyük Devleti olan Osmanlı’nın en zorlu günlerinde ömrünü İngiltere, Rusya ve Fransa gibi o günün emperyalist güçlerine karşı akıl oyunlarıyla dolu bir mücadeleyle geçiren Abdulhamid’e “Emperyalizmin uşağı!” demek tam bir akıl tutulmasıdır. Tabii bağnazlığın yol açtığı ideolojik körlüğü ve ahmaklığı da bir yere not etmek gerekir.
Bismark’a ait olduğu söylenen, “Dünyada yüz gram akıl varsa, bunun doksan gramı Abdülhamid’de, beş gramı bende, kalan beş gramı da diğer dünya siyasilerindedir” bu söz o günün siyaset dehalarını ortaya koymaya yeterlidir.
İslami duyarlılığı ve Kudüs aşkıyla tanınan II. Abdulhamid için günümüzde halen birilerinin
Siyonist Yahudilerin ve Sabetaistlerin ağzıyla “Kızıl Sultan-Diktatör” demelerini sadece bir ahmaklık örneği olarak geçiştirmemek gerekir.
Böyle diyenlerin bu halkın tarihiyle, diniyle, inancıyla sorunu olan kesimler olduğunu ve bu ifadeleri de bir amaca hizmet olsun diye kullandıklarını bilmek gerekir.