• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.86
  • ...
28 Şubat için de 60 yıl beklemek mi gerekir?  YASSIADA YARGILAMALARININ HUKUKİ DAYANAĞI KALKTI
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MERKEZİ

1924 Tarih ve 491 Sayılı Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi, Meclis'te oy birliğiyle kabul edildi. Kanun teklifi, 27 Mayıs 1960 darbesinin sonunda kurulan Yüksek Adalet Divanı tarafından gerçekleştirilen ve "Yassıada yargılamaları" ile dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilirken kullanılan yetkilerin hukuki dayanağını oluşturan ve halen yürürlükte bulunan kanun hükümlerini geçmişe dönük olarak yürürlükten kaldırıyor. Yassıada yargılamalarından zarar görenler ve mirasçıları tarafından zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Cumhurbaşkanı tarafından bir komisyon kurulacak. Mağdur yakınlarına belli bir miktar tazminat ödenmesi öngörülüyor.

“TBMM DEMOKRASİ HUKUK SİYASET VE DEVLET TARİHİNDEKİ BİR KARA LEKEYİ DAHA SİLDİ”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından "Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmasına ilişkin paylaşımda bulunarak, şunları kaydetti: "Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokrasi, hukuk, siyaset ve devlet tarihindeki bir kara lekeyi daha sildi. Alınan Yassıada kararları dün için mühim olmakla birlikte asıl geleceğimize doğru tarih bırakmaktır. Yaşasın milli irade, yaşasın demokrasi."

DARBE SÜREÇLERİ BÜTÜN SONUÇLARI İLE ORTADAN KALDIRILMALIDIR

Geçtiğimiz hafta konuyu gündemine alan HÜDA PAR, tüm siyasi partilerin bu kararı desteklemesi gerektiğine dikkat çekmiş ve bununla birlikte diğer darbe kararlarının da ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çekmişti. HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam konuyla ilgili şunları dile getirmişti; “Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihi bir yönüyle darbeler ve muhtıralar tarihidir. 27 Mayıs 1960 ihtilali, 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat post modern darbesi, 27 Nisan e-muhtırası ve en son 15 Temmuz darbe girişimi şeklinde devam eden darbeci gelenek, toplumun hafızasında oluşturduğu derin izlerle ülkenin siyasi tarihini adeta travmalar tarihine dönüştürmüştür. TBMM başkanı Sayın Mustafa Şentop’un imzasıyla meclise sevk edilen bir kanun teklifi, 27 Mayıs 1960 darbesi ile hesaplaşma ve yol açtığı mağduriyetleri giderme amacıyla “Yüksek Adalet Divanı” yargı kararlarını lağvetmeyi hedeflemektedir. Bu kanun teklifinin meclisteki bütün siyasi partilerce de desteklenmesi, darbe geleneğinin bitmesi adına bir zorunluluktur. Meclise sunulan teklif gerekli ve isabetlidir, ancak diğer darbe ve muhtıraları kapsamaması itibarıyla da büyük eksiklik taşımaktadır. Ayırım yapmadan bütün darbelerin mahkum edilerek yol açtıkları sonuçları ortadan kaldırmak, darbeci zihniyete karşı alınacak en etkili yöntemdir. Bugün hala mağdurlarının sesleri bile duyulmayan 28 Şubat ve FETÖ yargısının yol açtığı mağduriyetler devam etmektedir. Kaldı ki yürürlükteki anayasa önemli oranda değiştirilmiş olsa bile darbeci zihniyetin anayasasıdır. Dolayısıyla darbeci zihniyetle mücadele edip olası darbe girişimlerinin önüne geçmenin yolu darbe zihniyetini taşıyan yasaları sonuçları ile birlikte ortadan kaldırmaktan geçmektedir.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir