Esenyurt’taki sel mağdurları yaşadıklarını anlattılar
Dün öğle saatlerinde başlayan ve aniden bastıran sağanak yağış sonrasında oluşan su baskınları ve sel sebebiyle mağdur olan vatandaşlar yaşadıkları korku dolu anları anlattılar.
İstanbul'da dün yaşanan sağanak yağış, dolu ve şiddetli rüzgârla birlikte birçok ilde su baskınları, ağaç devrilmeleri yaşanırken bazı araçlar hasar gördü.
Esenyurt’ ta yaşanan yoğun yağış sonrası oluşan dere taşması nedeniyle Pınar Mahallesi Ahmet Arif Caddesi 1272’nci sokakta bulunan birçok binanın bodrum katı ve giriş katında bulunan işyerlerini su bastı. Yaşanan sel sonrasında 31 yaşında bir Suriyeli sığınmacı hayatını kaybederken 3 Suriyeli çocuk da yaralı olarak selden kurtarıldı.
Sel sonrasında ciddi maddi hasar yaşanan Esenyurt ilçesinde su baskınının yaşandığı ev ve işyerlerinde tahliyeler devam ederken hasar tespit çalışmaları da sürüyor.
Yaşadıkları mağduriyetleri İLKHA muhabirine anlatan mahalle sakinleri, mahallede bulunan ve yıllardır ıslah edilmediği için her yağmur sonrasında su baskınlarının yaşanmasına sebep olan derenin bir an önce ıslah edilmesi ve yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi talebinde bulundular.
"Yaklaşık 80-90 bin TL zararımız var"
Pınar Mahallesi Ahmet Arif Caddesi 1272’nci sokakta halı yıkama fabrikası işleten ve sel sonrasında tüm makinaları zarar gören Cevdet Bulut, "O anda birdenbire su akmaya başladı. Biz içeride halı yıkıyorduk. Su baskını olduğunda mazgallardan su çıkmaya başladı. Biz ancak canımızı kurtarabildik. Şalterleri indirip dışarı kaçtık. İçeriden telefonlarımız bile almaya zamanımız olmadı. Aniden olunca bütün halı yıkama makinalarımız, kurutma makinalarımız, çamaşır makinası, koltuk yıkama hepsi içeride kaldı. Kapı açıktı, halılar suyun üzerinde sürüklenip gitmiş. Birkaç halımız şu anda yok. Şampuanlar, leke sökücülerin hepsi suyun üzerinde gitmişti. Sonradan buralarda bulduk. Yaklaşık 80-90 bin TL zararımız var. Şu anda çalışacak durumda da değiliz. Bu mağduriyetin giderilmesi gerekir. Gördüğünüz gibi ben bodrumda da değilim, giriş kattayım. Eğer burayı da su basıyorsa karşılamaları gerekir." dedi.
"3 yıldır çektiğimi bir ben bir Allah bilir"
2016 yılında Esenyurt’ ta bahçe katı bir daire aldığını ve şimdiye kadar 3 kez su baskını yaşadığını söyleyen mahalle sakinlerinden İdris Karaca, "2016 yılında ev aldım. 2018 yılında evi su bastı. Yetkilileri çağırdım gelmediler. Geçenlerde yine su bastı. İSKİ’ye dilekçe verdim, onlar da belediyeyi suçladı. Belediye İSKİ’yi suçladı. Bir sonuç alamadım. Dün yağan yağmurda yine su bastı. Çok mağdur durumdayım. CİMER’e kadar yazı yazdım ama bir sonuç gelmedi. İlla bir kişinin ölmesi mi gerekiyor? Şu anda Esenyurt’un tümü öyle. Bir önlem alınmalı. Şimdi ben ne yapmalıyım? Doğru dürüst altyapı yok. Belediye benim işim değil İSKİ’nin işi diyor. Buranın yetkilisi kim? Ben evde olmadığımda su basarsa müdahale edilmesi için birilerinin ölmesi mi gerekiyor. Dün burada birçok vatandaş mağdur oldu. Bunların hali ne olacak? Buradan yetkililere sesleniyorum, müteahhitlere sesleniyorum! 3 yıldır çektiğimi bir ben bir Allah bilir." diye konuştu.
"Eşyalarımız, evimiz, her şeyimiz gitti"
Oturduğu bodrum katını su bastıktan sonra evde bulunan eşyaların tamamının kullanılamaz hale geldiğini belirten mahalle sakinlerinden Kutbettin isimli vatandaş yaşadıklarını şu şekilde anlattı: "Dün eşimle birlikte dışarıda oturuyorduk. Birden yağmur yağmaya başladı. Durumu anlayınca sel olmadan önce çocuklarımı evden çıkardım. Çıkardıktan sonra aradan 10 dakika geçer geçmez sel oldu. Bizim ev telef oldu. Bizim hemen bitişiğimizde Suriyeli bir aile vardı. Çocuklarım onları kurtarmaya çalıştılar. Baktılar ki olacak gibi değil başka arkadaşlara haber verdik. Evin arka bahçesinden o insanları kurtardılar. Bizim eşyalarımız, evimiz, her şeyimiz gitti. Böyle mağdur olduk."
"Zararımız neyse karşılanmasını istiyoruz"
Mahallede yüksek giriş katında bakkal işleten ve sel baskınında dükkânına su basan mağdurlardan Mert Çelik ise şu ifadeleri kullandı: "Dün öğle saatlerinde bir anda yağmur yağdı. Yağmurdan sorun olmaz ama buradaki dere sorun. Kaç yıldır su baskını oluyordu ama bu kadar büyüğü olmamıştı. O anda ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Arabam da vardı karşı tarafta. Dükkânla mı ilgileneyim arabayla mı? Zaten ilgilensen de bir şey değişmezdi. Dükkânın halini görüyorsunuz, mağduriyetimiz ortada. Zararımız neyse karşılanmasını istiyoruz. Şimdi zararımızı kendi cebimizden ödeyeceğiz. Devlet görevlileri belli bir zaman sonra masraflarımızı karşılayacaklarını söylediler." (İLKHA)