Turan, özellikle pandemi sürecinde sosyal medyaya olan ilgi ve teknoloji bağımlılığının artmasının, beraberinde getireceği olumsuzluklara karşı ailelerin dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

"Bir anne, baba çocuğunu tanımalıdır"

Turan çocukluk evresinden yetişkinlik dönemine kadar insanın iyi tanınması gerektiğini dile getirerek "Bir anne, baba çocuğunu tanımalıdır. Çocuğun, ergenin, yetişkinin özellikleri nelerdir, bunları çok iyi bilmeliyiz. Uzmanlar çocukluğu ön çocukluk ve son çocukluk diye ikiye ayırmışlar. Çocukluk döneminde biliyoruz ki oyun çok önemli bir kavramdır. Bir oyunu çocuğun hayatından çıkarırsak bu çocukluk evresi rahat geçmeyecektir. Çocukluk oyunla beraber geçmeyince kalıcı izler bıraktığını da biliyoruz. Pandemi süreci bizi buna itti. Bir ergen için en önemli şey bana göre arkadaş çevresidir. Ergenlik döneminde anne, baba otorite belki biraz zayıflar ama onun için arkadaş, dış çevre çok çok önemlidir. Bu süreçte ergenden bunları da aldık. Bu da beraberinde depresif bir ruh hali, bir endişe, kaygı, bir ayrılık ankisyetisini beraberinde getirdi. Uzmanlar insanı biyopsiko sosyal bir varlık olarak tanımlar.  Bu süreçte yetişkin insanlarında sosyal yönü öne çıkmayınca insanın bir sacayağı eksik kalacaktır. Bu noktada anne ve baların bilinçli olması veya psikologlardan, insan mühendislerinden, kitaplardan insanı çok iyi tanıyacak şekilde öğrenmelidir. Çocuğu çok iyi tanımalı ona göre muamele etmelidir." dedi.

"Pandemi sürecince teknolojik cihaz alımında patlama yaşandı"

Covid-19 nedeniyle insanların evde kalmasıyla birlikte teknolojiye yöneldiğini belirten Turan, "Çocuğumuz okuldaki oyundan, dışarıdaki parktan mahrum kalıyorsa evimizde bu ortamı ona dizayn etmeliyiz. Bununla ilgili nitelikli kitaplar, Millî Eğitim Bakanlığı'nın çıkardığı haftalık dergiler var. Biraz bu işe eğilebilirsek çok güzel şeyler yakalayabiliriz. Bu noktada anne ve babanın tutumlarını, olayı okuması, çocuğa uygun sahayı sunması çok önemlidir. Pandemi sürecinden haziran ayına kadar geçen zaman içinde istatistiki bilgilere göre maalesef bilgisayar, notebook, mouse, klavye satışlarında bir patlama yaşanmış. Bunun anlamı insanların manyetik alana ve ekrana yönelmesidir. Bunun bedeli çok büyük olacaktır. İnsanlar zaten bu cihazları kullanıyordu ama satışta patlamanın olması günün büyük bir kısmını bu ekrana bakarak geçirdiğimiz anlamına gelir. Bununla beraber kötü sonuçları vardır. Hiperaktif çocuğumuz varsa otizm hastalığını beraberinde getirir. Ekrana fazla bakmak beyin hücrelerini büyük bir zarara uğratır. Anne, baba olarak çocuklarımıza kontrollü kullanmayı öğretmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"Masaüstü bilgisayar kullanmak daha evladır"

Çocukların tablet veya dizüstü bilgisayar yerine masaüstü bilgisayar kullanmasını tavsiye eden Turan "Masaüstü bilgisayar kullanmak daha evladır. Çünkü bir çocuk tableti alıp saatlerce yatağında uzanarak uğraşabilir. Bir masaüstü bilgisayarı yatağına götüremez. Bilgisayar ise evin işlek bir yerinde, salon, oturma odası gibi bir yerde olursa daha dikkat edebiliriz. Anne, babalar çocuğun kaç saat bilgisayar önünde durduğunu bilmeli, takip etmelidir ve kontrollü bir şekilde bakması gerekir. Hayatımızda bu manyetik ürünler belli zamanlarda kullanılmalıdır. Çocuklarımız günün belli bir saatinde manyetik ürünlerle uğraşmalıdır ve herkesin birlikte olduğu yerlerde özellikle masaüstü bilgisayarlar alınmalıdır. Bilhassa yemek saatlerinde kullanılmamalıdır. Yemek saatleri, ailenin konuştuğu, aile fertlerinin göz göze geldiği zamanlardır. Başına buyruk bıraktığımız zamanlardaysa kendisine, ailesine, topluma zararı dokunacaktır. Ailenin pişman olmaması için bunlara mahal vermemeliyiz." (İLKHA)