• DOLAR 34.664
  • EURO 36.341
  • ALTIN 2939.312
  • ...
Filistin Arap Dünyasının ayıbı ve İslam dünyasının kanayan bir yarasıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Filistin gündemi Covid-19, Libya ve Suriye sorunlarıyla gündemden biraz geri çekildi. Fakat, bu Filistin’in durumu iyi olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü, terör devleti İsrail durmadan Filistin aleyhinde çalışmaya devam ediyor. Haritaya baktığımızda Filistin artık görünmüyor ve gösterilmiyor. Hala, Türkiye dahil, Filistin’i bir bağımsızlığını devlet olarak resmi tanıyan İslam ülkesi bulunmamaktadır. Filistin, İslam dünyasında artık İslami hareketlerinin bir siyasi propaganda aracı, insanları çoşturma ve İsrail aleyhinde lanet okuma aracı dışında bir anlam ifade etmeyecek kadar geride bırakıldı. Küreselleşme sürecinde eskiden önem verdiğimiz ve can pahasına savunduğumuz davaları teker teker kaybettik ve bu süreç içerisinde görüşümüz 360 derece değişti. Değişim elbette iyidir. Fakat, hakikatı ve değerlerimizi unutarak bu değişimi yaşıyorsak bu kesinlikle büyük bir felaketin habercisidir. Batı’nın 2001’de icat ettiği “Uluslararası İslam’i Terör” kavramıyla başlattığı propagandasıyla Müslümanların cihat ve mücadele konusunda inancının yüzde yetmişini değiştirmeyi başardı. Her uzun sakallı ve çarşaflıyı “terörist”, El-Kaideci, DAEŞ’li görmeye başladık. Zülme karşı ayaklananları, bağımsızlık mücadelesi verenleri eğer müslüman ise “terör” ile beraber anar duruma geldik. HAMAS’ı bir “terör örgütü” olarak gördük. Taliban’ı da “terör örgütü” olarak görmedik mi? Irak’ı, Suriye’yi, Çeçenistan’ı ve oradan hicret ederek buraya ve başka yerlere gidenleri “terörist” olarak görmedik mi? Senelerce Taliban’ı terörist olarak tanıtanlar bugün onlarla görüşüyor, anlaşmalar yapıyor ve ilişki kurmak için çabalıyor. Filistinlileri senelerce terörist gördük. Bazı Batılı zihniyete sahip gruplar hala müslümanları “terörist” görüyor. Mısır’ı Batı’nın ve S.Arabistan’ın desteğiyle ele geçiren İsrail’in hizmetkarı Abdulfettah es-Sisi ülkesinde muhalif olan İhvan hareketini terörist olarak görüyor, ele geçireni idam ediyor. S. Arabistan ülkesinde ve ülke dışında Kraliyete muhalif olanları terörist olarak görüyor, dünyanın her yerinde suikast düzenliyor, ele geçireni idam ediyor. Ayrıca, İsrail gibi açıktan gözükmüyorsa da, faaliyette ondan hiç geri kalmayan BAE, Müslümanlara zulüm konusunda Batı ve İsrail ile işbirliği yaparak, emperyalistlerin tüm planlarına destek veriyor ve yeni Ortadoğu projesine finansal destek sağlıyor. Milyonlarca Müslümanın kanını akıtan ve kana sebep olan bu ülkeler utanmadan Libya’ya müdahale etmeyi düşünüyorlar. Yıllarca İsrail’in zülmü altında yaşayan Filistinli kardeşleri için İsrail’e karşı hiç böyle sert açıklamalar yapmamışlardı. Mısır, BAE, S. Arabistan Filistin’i çoktan İsrail’e sattılar. Arap Birliği Filistin için bir adım atmıyor. Filistin, Arap topluluğu için bir ayıp olarak yeter ve artar bile. Filistin sadece Arapların meselesi de değildir, tüm İslam dünyasının meselesidir. Fakat, bölündükçe bölünen İslam dünyası izzetini yitirmiş, Batı’nın ve İsrail’in kölesi haline gelmiştir. Aksini söyleyen Filistin’i resmi olarak tanısın, sçzlerimi geri alırım.

Bugün, Libya’da Türkiye’nin müdahalesinden sonra harekete geçen emperyalist güçler Türkiye ile direkt karşı karşıya gelmemek için Mısır, BAE, S. Arabistan’ı kullanmaktalar. Çünkü, onların omurga kemiğini gayet iyi biliyorlar. Allah’tan korkmayan, İslam gibi bir derdi olmayan, onur ve şerefinden yoksun bazı Şeytan’ın hizmetçileri yine bölgemizde büyük kan akıtmaya hazırlanıyorlar. Bunların sinsi planları başarılı olursa, Ortadoğu daha önce hiç görülmemiş şekilde bir savaş görecektir. Mısır, BAE, S. Arabistan, Libya, Türkiye, Irak, Suriye, Tunus, Fas, Cezayir, Ürdün, Lübnan, İran bu savaşta doğrudan yer alabilir.

Rusya, Fransa, İsrail, Yunanistan, Almanya, ABD ve İngiltere bu işin arkasındaki ülkelerdir. Akdeniz suları ısınmaya gebe ve büyük savaş kapımızı çalmaya başladı. Arap Birliği, İİT Teşkilatı hiç bir işe yaramaz hale geldi. Barış istiyorsak savaşa hazırlık yapmak zorundayız. Türkiye girdiği bu büyük oyunun farkındadır inşallah. Bize düşen elimizdeki tüm imkanlarımızı kullanarak bölgedeki kardeşlerimizi bilgilendirmek, aklı selim ile hareket etmektir. Covid-19’dan sonra dünya iyiye doğru değişir diye beklerken, eski halinin iki misli bozulmaya başlıyor. Gökten taş yağsa hak ediyor. Zalim zulmünü arttırırken, mazlum hakkını savunacak yerine zalimin tarafına geçmeye çalışıyor.        

Bu haberler de ilginizi çekebilir