Öyle ki 2 taraf da maske takınca virüsten korunma yaklaşık yüzde 98,5 gibi yüksek bir orana ulaşıyor. Uzmanlar da her fırsatta; “Maske takmadan toplu alanlarda bulunmayın” uyarısında bulunuyorlar. Bu nedenle maske takmayı ihmal etmemek önem arz ediyor.

Ancak virüsten korunmada en büyük silahlardan biri olan maskeler, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte oldukça zor anlar yaşatabiliyor. Sıcak ve nemli havalarda maske takmak nefes almakta zorlanma gibi sorunların yanı sıra ciltte de problemler oluşturabiliyor.

Peki, yaz aylarında maske kullanımı ciltte hangi problemlere yol açabiliyor? Bu sorunlardan korunmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, yaz aylarında maske nedeniyle oluşabilen cilt problemlerini anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.

Yaz aylarında maske ve sıcak havanın da etkisiyle; yüzde nemlenme, terleme gibi sorunlar oluştuğunu, cildin hava almadığını belirten Kıdır, özellikle yağlı ciltlerde terlemeyle beraber yağ salgısının artmasının ciltteki gözeneklerin tıkanmasına, bunun sonucunda da komedon, bir başka deyişle akne ve sivilce oluşumuna yol açabildiğini söyledi.

Nemlenen maskenin gün içinde mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Kıdır, “Dışarıdan eve ulaştığınızda yüzünüzü cilt yapınıza uygun bir temizleyici ürünle yıkayın. Haftada bir kez yapacağınız peeling de cildinizdeki gözenekleri açık tutup sivilce oluşumunu engellemede yardımcı olacaktır. Maske nedeniyle yüzde oluşan sıcaklık artışı halk arasında ‘gül hastalığı’ olarak bilinen ve sıcakla artan rozasea hastalığını tetikleyebiliyor. Bunun sonucunda, rozasea hastalarında yüzde yaygın kızarıklıklar, damarlanma artışı ve sivilcelenmeler gelişebiliyor. Sıcak saatlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmayın. Serin yerleri tercih edin. Maske takmayı gerektirecek ortamlardan uzak durun. Acı baharatlı gıdalar, asitli içeceklerden kaçının. Çay, kahve tüketimini minimum seviyeye indirin.” dedi.

Yüzde maskenin etkisiyle artan terlemenin ter bezlerini tıkayarak, ter bezi kistlerine yol açabildiğine işaret eden Kıdır şöyle devam etti:

“Bu kistler bazen şeffaf su kesecikleri gibi, bazen de halk arasında isilik olarak bilinen, milia kistleri şeklinde olabiliyor. Ter nedeniyle gözeneklerin tıkanmaması için, günde 2 kez cilt yapınıza uygun bir temizleyiciyi cildinize uygulayın. Terden nemlenen maskenizi mutlaka değiştirin. Terlediğinizde yüzünüzü yıkama imkanınız yoksa bile, suyla ıslatılmış peçeteyle teri uzaklaştırmanız, terin gözenekleri tıkamasının önüne geçecektir. Şeffaf ter bezi kistlerinde yüze birkaç dakika buz uygulamanız şikayetlerinizi azaltacaktır.”

Açıklamasının devamında Kıdır, “'Seboreik Dermatit' olarak bilinen yağlı egzama hastalığında, maske altında kalan kısımlarda; özellikle burun kenarlarında, erkeklerde sakal bölgesinde pullanma, kaşıntı ve kızarıklıklarda artış olabiliyor. Hastaların şikayetlerinin artması durumunda, bir dermatoloji uzmanının tavsiyesiyle ilaçlar ve bazı destek ürünleri kullanmak gerekebiliyor. Yüzünüzü sık sık yıkayarak teri cildinizden uzaklaştırın. Bir su bardağı ılık suda erittiğiniz bir çorba kaşığı bal ile yapacağınız karışımı, yağlı egzama gördüğünüz yüz bölgenize bir parça pamuk yardımıyla uygulayın. Bu yöntemle kızarıklık ve pullanma şikayetinizde azalma olacaktır. İçeriğinde; selenyum sülfit, zink priton ve ketokonazol içeren saç şampuanları ile sakal bölgesini yıkamanız tedaviye katkı sağlayacaktır. Tıraş öncesi veya sonrası kullanılan alkol içeren solüsyonlardan ve yağlı pomadlardan uzak durun.” diye konuştu.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, alerjik bünyelerde özellikle maske kumaşının dokusuna karşı alerjik reaksiyon gelişebildiğine dikkat çekerek, “Bu durumda ciltte kızarıklık, kaşıntı, kabarıklıklar ve pullanma gibi sorunlar oluşabiliyor. Maskenin altına, evde pamuklu bir kumaşla yapacağınız maskeyi takıp, üzerine normal maskenizi takarsanız, maskenin cilt ile temasını kesmiş ve alerji riskini ortadan kaldırmış olursunuz. Yüzde maske ile kapalı kalan, güneşi görmeyen alanlarda cilt renginde çok fazla değişim olmazken, maskenin dışında kalan alanlar ise güneşin etkisiyle bronzlaşabiliyor. Bunun sonucunda ciltte ton farklılıkları oluşuyor; maske dışında kalan alanlar daha koyu bir hale gelerek rahatsız edici bir görüntüye neden olabiliyor. Ne yapmalı? Maske dışında kalan alanları güneşten koruyucu kremlerle korumanız çok önemli. Böylece güneş gören alanlar da bronzlaşmaz ve yüzde ton farklılıkları oluşmaz.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)