Eğitimcilerden LGS öncesi önemli uyarılar
Sözel ve sayısal alan olmak üzere 2 oturumda gerçekleştirilecek olan Liselere Geçiş Sınavı (LGS) öncesi eğitimciler, her yıl olduğu gibi bu yıl da öğrencilere önemli uyarılarda bulundu.
Liselere Geçiş Sınavı (LGS); sözel ve sayısal alan olmak üzere 90 soru, 155 dakika süre ve 2 oturumda 20 Haziran Cumartesi günü 2020'de gerçekleştirilecek.
Yurt içi ve yurt dışı tüm sınav merkezlerinde Türkiye saati ile birinci oturum 09.30'da, 2'nci oturum 11.30'da başlayacaktır.
Sınava ilişkin bazı bilgileri paylaşan Gaziantep Akademik Eğitimciler Derneği Başkanı Abdurrahman Örnek, LGS öncesi öğrencilere önemli uyarılarda bulundu.
Lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin bu olağanüstü dönemde, sınav stresini salgın psikolojisi ile birlikte yaşamak zorunda kaldığına dikkat çeken Örnek, sınav öncesi öğrencilerdeki kaygının normal olduğunu ifade etti.
Öğrencilerin kendilerine, ebeveynlerinde çocuklarına güvenmesi gerektiğini belirten Örnek, kendine inanan ve iyi bir hazırlık yapmış öğrencinin, istediği sonuca rahatlıkla ulaşabileceğini söyledi.
"Sınavda 2'nci dönem konularından soru çıkmayacak"
Covid-19 pandemisi dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okulların haziran ayı sonuna kadar kapatıldığını hatırlatan Örnek, "Bu kapsamda 7 Haziran 2020 tarihinde LGS kapsamında 8'nci sınıf öğrencilerine uygulanacak merkezi sınavın tarihinin 20 Haziran 2020'ye ertelenmesine karar verilmiştir. Ancak 16 Mart 2020 itibariyle yüz yüze eğitime ara verilmesi nedeniyle sınavın içeriğinde değişikliğe gidilmiştir. Buna göre merkezi sınavın, 2019-2020 öğretim yılında 8'nci sınıfın birinci döneminde uygulanan öğretim programları esas alınarak yapılacağı, 2'nci dönem konularından sınavda soru çıkmayacağı belirtilmiştir. 8'inci sınıflarda önceki yıllara göre sınava girecek öğrenci sayısının fazla olması, nitelikli okul sayısının azlığı öğrencilerde soruların zor olacağı korkusunu oluşturmuştur. Ama şu bilinmelidir ki sorular zorda, kolayda olsa bu okullara yerleşecek öğrenci sayısı belli olduğundan endişeye gerek yok." dedi.
"Öğrencilerin yüz yüze eğitim almadığı dersler sınav kapsamından çıkarılmıştır"
Örnek, "Her yıl yaklaşık 2,5 milyon adayın katıldığı YKS'nin de ertelenmesi kararlaştırılmış, 20-21 Haziran 2020 tarihinde yapılması planlanan sınavlar 27-28 Haziran 2020'ye ertelenmiştir. Bununla birlikte LGS'de olduğu gibi YKS'nin kapsamında da değişikliğe gidilmiştir. Öğrencilerin yüz yüze eğitim almadığı dersler sınav kapsamından çıkarılmış, 9, 10 ve 11'nci sınıf programlarına ek olarak öğrencilerin 12'nci sınıf öğretim programlarının sadece birinci döneminden sorumlu olacakları açıklanmıştır." ifadelerini kullandı.
"Öğrencilerin endişelerinin her zamankinden daha fazla olması normaldir"
Covid-19 pandemisinin biyolojik etkilerinin yanı sıra insanların sosyal, davranışsal, duygusal alanlarında ve yaşam koşullarında bazı farklılıklara neden olduğunu belirten Örnek, "Sınavın getirmiş olduğu psikolojinin strese bir de salgın sürecinin belirsizliği eklenince öğrenciler için sınav hazırlık süreci büyük anlamda değişti. Sınav tarihlerinin değişmesiyle ilgili tartışmaların sona ermesiyle birlikte salgın sürecinde sınava girecek öğrenciler, eğitim aldıkları kurumların da kapanmasıyla kalan sürede sınav hazırlıklarına kendileri devam etmeye başladılar. Salgın sebebiyle hem sınav öncesi dönem hem de sınav anı için birtakım yeni önlemler alındı. Bu noktada sınava girecek gençlerin endişelerinin her zamankinden biraz daha fazla olması yaşanan tüm bu süreç göz önünde bulundurulduğunda oldukça anlaşılabilir bir durumdur." şeklinde konuştu.
"Sınav tarihi değişiklikleri stres düzeyinizi arttırmış olabilir"
Bu süreçte her gün okula giderek eğitim gören, akranları ve öğretmenleri ile etkileşim halinde olan çocuk ve gençlerin ilk kez evde eğitim, sosyal izolasyon ve sokağa çıkma yasağı ile tanıştığını ifade eden Örnek, "Lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanan gençler ise bu olağanüstü dönemde sınav stresini salgın psikolojisi ile birlikte yaşamak zorunda kaldılar. Salgın sürecinin belirsizliği ve oluşturduğu bu kaygı ortamında sınava girecek olan gençler gerek yeni sınav uygulaması gerekse değişen tarihler nedeniyle endişeli olabilirler. Sınav tarihi değişiklikleri stres düzeyinizi arttırmış olabilir." diye konuştu.
"Virüs korkusu kaygıya dönüşebilir"
Öğrencilere psiko-sosyal destek sağlanması gerektiğini belirten Örnek, "Bazı öğrenciler kaygı bozukluğu, çalışmalarını yetiştiremeyecek olma endişesi ve Coronavirus salgını ile birleşen bir 'hiçlik duygusuna' kapılarak çalışmaya dair motivasyonlarını kaybedebilirler. Yine bazı veli ve öğrencilerin bu kararlar sonrasında ciddi bir moral bozukluğu yaşamakta olduğu ve asıl olarak sınav esnasında Coronavirus bulaşması kaygısı içerisinde oldukları gözlemlenebilir." dedi.
"Öğrenciler ve ebeveynleri, sınav kaygısı ile beraber olumsuz düşünceler geliştirmemelidir"
"Öğrencilerin bu sınavı yaşamlarındaki tek ve en önemli şey olarak görmemeleri gerekmektedir" diyen Örnek, "Salgın sürecinde sınava girecek öğrenciler ve ebeveynleri, sınav kaygısı ile beraber olumsuz düşünceler geliştirmemelidirler. LGS'de ve YKS'de sınav merkezi okul sayısının artırılması, sınıflardaki öğrenci sayılarının 10 öğrenci ile sınırlandırılması, maske ve mesafe kurallarına uyulması, okulların dezenfektan yapılması hastalığın bulaşma riskini düşürecektir. Ayrıca LGS'de öğrenciler, kendi okullarında sınava gireceklerinden ortama uyum sağlamada sıkıntı yaşamayacaklar." diye konuştu.
"Çocuğunuza güvendiğinizi, elinden geleni yaptığına inandığınızı söyleyin"
Ebeveynlere uyarılarda bulunan Örnek, "Sınav kaygısı öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak ifade edilir. Kaygının hayatın içinde var olan ve doğal bir duygu olduğu, kişinin performansını olumsuz etkilemediği sürece kişiyi hedefine yönlendiren ve motive eden bir güç olduğu unutulmamalıdır. Ancak kaygının aşırı bir hal aldığında hayatın birçok alanında performansı azaltan bir engel halini aldığının da altını çizmek gerekir. Bu zorlu süreçte çocuğunuzun kaygılarını sizinle paylaşmasına fırsat verin, onu teşvik edin, samimi olun. Onu sevdiğinizi ve sevmeye devam edeceğinizi hep söyleyin, bu ona iyi gelecektir. Çocuğunuza güvendiğinizi, elinden geleni yaptığına inandığınızı söyleyin. Zaman zaman sizden neler beklediğini ve ona nasıl yardım edebileceğinizi sorun." diye tavsiyelere bulundu. (İLKHA)