Kudüs Murabıtası Halvâni: "Mescid-i Aksa için tüm gücünü sarf eden nesiller yetiştirin"
Kudüs Murabıtası Henadi Halvâni, toplumun her kesimine Kudüs bilincininin yayılması, yeni nesillerin, izzet ve direniş anlayışı ve değerleri üzerine yetiştirilmesi çağrısında bulundu.
Kudüs Murabıtası Henadi Halvâni, Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya destek olmak maksadıyla video-konferans üzerinden İslam Ümmetinin seçkin alimlerini bir araya getiren Uluslararası Alimler Buluşmasında bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına, "Allah'ın selamı ve bereketi sizlerin üzerine olsun. Bu mukaddes topraklardan hepinize selam ediyorum. Beytül Makdis ve civarından dostlarımızı, âlimlerimizi, meşayihlerimizi, bizi takip eden herkesi ve tüm İslam âlemini Allah'ın selamıyla selamlıyorum." diyerek başlayan Halvâni, Beytül Makdis'ten, mübarek Mescid-i Aksa'nın etrafından Kudüs kentinde bulunan Müslüman kardeşlerinin ve Mescid-i Aksa'nın çektiği acıları aktardığını ifade etti.
Filistin'de yaşanan acıların, birçok kişinin malumu olduğunu hatırlatan Halvâni, Mescid-i Aksa'da yaşanan yahudileştirme projeleri ve zamansal ve mekânsal olarak Mescid-i Aksa'nın parçalara ayrılması durumuna işaret etti.
Halvâni, "Sembol konumdaki şahsiyetler Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılıyor. Bugün işgalciler sadece dini bir sembole sahip şahsiyetleri yada toplumda etkisi olan kişileri uzaklaştırmıyor. Yolunda ilerlemesine, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesine ve projelerini uygulamasına engel olan kim varsa ona uzaklaştırma cezası veriyor. Kadınlar, erkekler, gazeteciler ve meşayihler hatta Mescid-i Aksa'nın hatibiyle birlikte müdürüne uzaklaştırma cezası verdiler. Projelerini rahatça uygulayabilmek için Kudüslüleri mescid-İ Aksa’dan uzaklaştırıyorlar. Onların bu projelerine karşı duran sembol şahsiyetleri Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırıyorlar." dedi.
Bununla birlikte işgalci Siyonistlerin Beytül Makadis'te bulunan kadınlara, erkeklere, meşayihlere ve çocuklara saldırdığını ifade eden Halvâni, bu kesimin direnişte ön safta durarak herkesin yerine bu mücadeleyi yürüttüklerini vurguladı.
"Kanlarımızın son damlasına kadar bu mücadeleye devam edeceğimizin yeminini ediyoruz"
"Allah (azze ve celle) bizi Beytül Makdis'te bedenlerimizi murabıtlar olarak seçmiş. Allah (azze ve celle), bizi elde edebildiğimiz tüm güç ve kuvvetle, bedenlerimizle ve sağlam inancımızla bu işgale karşı durmamız için seçmiş." diyen Halvâni, şöyle devam etti:
"Bizler her zaman kanlarımızın son damlasına kadar bu mücadeleyi verdiğimizin ve vermeye devam edeceğimizin yeminini ediyoruz. Fakat şunu söylemem gerekir ki bizim bu yaptığımız, tüm dünyadaki Müslümanların üzerindeki mesuliyeti ortadan kaldırmıyor. Ben Beytül Makdis'te bulunan bir kadın olarak tüm gücümle onu savunuyorum. Kendimi, evimi, evlatlarımı ve sahip olduğum her şeyi bu mukaddes beldeyi korumak için ortaya koydum. Biz burada Müslümanların inancını savunuyoruz, o inanç ki onu savunmak sadece Kudüslü kadın ve erkeklerin mesuliyetinde değil. Bilakis bunu müdafaa etmek Arap ve İslam âleminde bulunan 1 milyar 700 milyon Müslümanın görevidir."
"Aksa'nın özgür ruhlu kadınlarının onuru ayaklar altına alınıyor"
Dünyanın her yerinde bulunan Müslüman kadınlara seslenen Halvâni, "Kudüslü kadın her ne kadar bir fedakârlık ortaya koyuyorsa -ki hâlâ koymaya devam ediyor ve Müslümanların akide meselesi olan Kudüs'ü, Aksa'yı savunmada erkeğin yanında saf tutuyor- Bizler Allah'tan erkek bir evlat isteyip Allah'ın aniden kendisine kız evlat nasip eden İmran'ın kızları konumundayız. Bizler de aynen İmran'ın kızı gibi belki Allah (azze ve celle) bize biz kadınların eliyle gerçekleşecek yüce bir değişimin misyonunu yüklemiştir. Kudüslü kadın dışarı çıkıyor, evini terk ediyor, Peygamber Efendimizin İsra yolculuğunun olduğu toprakları müdafaa ediyor. İşgalciler onu takibe alıyor, ona ve diğer Beytül Makdisli kadınlara zorluk çıkarıyor. Zindana atılıyor, tek kişilik zindanlara konuluyor ve başörtüsü başından çekip alınıyor. Kadınların onuru kirletiliyor. Aksa'nın özgür ruhlu kadınlarının onuru ayaklar altına alınıyor." diye konuştu.
Halvâni, "İslam ümmetinin en mukaddes mekânlarından biri olan yer, sabah akşam siyonistlerin ayaklarıyla kirletiliyor. Müslümanlar sanki Kudüs'ü oranın sakinlerine ait olduğunu sanıyor. Bu kıymetli toplantı Kudüs'ün tüm İslam âleminin mesuliyetinde olduğunu tekrar vurguladı. Tüm İslam âleminde bulunan Müslüman kadınlara seslenmek istiyorum, sizler de Kudüs'te bulunan kardeşlerinize destek verebilirsiniz. Kudüs ve Mescid-i Aksa’da bulunan kardeşlerinize yapılan eziyetleri yayınlayarak onlara destek olabilirsiniz." dedi.
"Toplumun her kesimine Kudüslünün bilincini yayın"
Halvâni, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mescid-i Aksa'yı seven ve onun için tüm gücünü sarf eden nesiller yetiştirin. İşgalcilerin uyguladıkları ve uygulamaya çalıştıkları kazı, teleferik çalışmaları ve Mescid-i Aksa'yı zamansal, mekânsal olarak kısımlandırma komplolarını ve her yönden Aksa'nın etrafını çepe çevre saran tehlikeleri yayınlayabilirsiniz.
Toplumun her kesimine Kudüslünün bilincini yayın. Yeni nesilleri, izzet ve direniş anlayışı ve değerleri üzerine yetiştirin. Nesillere, 'toprak namustur; ondan vazgeçilemez' sözünü öğretmeliyiz. İşgalin bir gün mutlaka biteceğini ve yardımın ancak Allah (azze ve celle)'den geleceğini yakinen bilmeli, buna inanmalı ve çevremize bunu inandırmalıyız.
"Kadınlar, siyonistlerle normalleşmenin her türlüsüne boykot uygulamalı"
Kadınlara da çok büyük bir rol düştüğünü vurgulayan Halvâni, "Kudüs'te bulunan kadınların bariz ve açık rolleri olduğu gibi bu tüm kadınlar için geçerlidir. Her ne kadar bu son dönemde duyulsa da onlarca yıldır Kudüslü kadınlar meydanda ve Kudüs için mücadele ediyorlar. Bu görevde erkeğin yanında saf tutuyorlar. Bu sön dönemlerde bazı basın kaynakları kadınların Beytül Makdis'i korumadaki rollerini anlatmaya başladılar. Kadınların nasıl da tek başlarına dengeleri değiştirecek adımlar attıklarını gösterdiler. Ayrıca kadınlar, siyonistlerle normalleşmenin her türlüsüne boykot uygulamalı. Kültürel normalleşme başta olmak üzere siyonistlerin Filistin'deki varlığı normal ve sıradan kabul eden normalleşmenin hiçbiri kabul edilmemeli."
"Bu topraklar İslamidir ve Arabidir, asla işgalcilerin değildir."
Kudüs Murabıtası Halvâni, "Biz burada Beytül Makdis'i savunmada kanlarımızı akıtırken bu işgali kesinlikle tanımıyoruz. Bu topraklar İslamidir ve Arabidir, asla işgalcilerin değildir. Bu siyonist akımın, burada varlığını tanıyacağımız bir gerçekliği ya da herhangi bir tarihi eseri yoktur." diye belirtti.
"Mescid-i Aksa'da yaşanan zillet, alçaklık, kirletilmişlik sizin hoşunuza gidiyor mu?"
"Buradan yani Mescid-i Aksa'dan tüm İslam âlemindeki Müslümanlara gözyaşlarımla ıslanmış bir mesajım var." diyen Halvâni, şöyle devam etti:
Ey Müslümanlar! Mescid-i Aksa'da yaşanan zillet, alçaklık, kirletilmişlik sizin hoşunuza gidiyor mu? Mescid-i Aksa'nın Ehlinden, sevenlerinden, evlatlarından, kızlarından ve kadınlarından alıkonulması sizin hoşunuza gidiyor mu?Mescid-i Aksa Allah'ın kitabında bulunan bir ayettir. Peygamberiniz Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in vasiyetidir. Burası sizin ilk kıblenizdir. Tüm bunlar, onunla ilgilenmeniz için yeterli değil mi?
İşgalciler Mescid-i Aksa konusunda onurumuzu ayaklar altına aldı. Aksamızı ve mukadessatlarımızı kirlettiler. Bu suskunluk ne diye uzadı ve bu ne zamana kadar uzayacak? Vallahi bunları size söylerken sadece bir nasihat eden kardeşiniz olarak sizin ve kendim hakkımda korktuğum için söylüyorum.
Bilin ki bizim ve sizin mescidiniz olan Aksa, Allah (azze ve celle)'nin huzurunda bizden davacı olacak. Allah (azze ve celle) kıyamet günü bize, ellerimizle ve ellerinizle temizlenmeyi iştiyakla bekleyen Mescid-i Aksa için ne sunduğumuzu soracak.
Halvâni , son olarak, "Allah (azze ve celle)'den temennim, bizi zafer ve özgürlük meydanlarında ve Mescid-i Aksa meydanlarında buluştursun. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun." temennilerinde bulundu. (İLKHA)