GÖSTERİLERİ KİM ORGANİZE EDİYOR?
Malum ABD’nin Minnesota kentinde bir polisin George Floyd adlı siyahiyi diziyle boynuna bastırarak katletmesinden sonra (zaten patlamaya hazır olan) afro Amerikalıların başlattığı protesto gösterileri neredeyse tüm ülkeye yayıldı.
YUSUF CAN – HABER YORUM
Gösteriler, her ne kadar siyahilere karşı yapılan bir zulüm sebebiyle başlamış olsa da neredeyse tüm Amerikalıların sorunu haline gelmiş bulunuyor.
Hatta daha da ötesi, gösteriler Avrupa’ya sıçramış ve Avrupa başkentleri bir anda hareketlenmeye başlamış durumda,
Öyle ki İngiltere başta olmak üzere Almanya, Fransa ve Belçika’dan da polisin şiddetini gösteren görüntüler medyada boy göstermeye başladı.
En son Belçika polisinin bir göstericinin boynuna bastığı görüntüler yayınlandı. Tek fark; bu göstericinin beyaz olması!
Bu olayların biraz daha süreceği anlaşılıyor.
Ancak olaylar sürerken komplo teorileri de almış başını yürüyor.
Hiçbirine takılmadan en yalın haliyle bakıldığında şu manzarayı görmek mümkün:
-ABD’de belirgin bir ırkçılık var ve Beyaz Adam bu faşizan ırkçılığı bir ayrıcalık olarak görüyor.
-Bir polis memurunun George Floyd isimli siyahiyi eziyet ederek diziyle boğup öldürmesi zaten ciddi anlamda gerilmiş olan siyahiler(ve sosyal adaletsizlikten dert yananlar) için bardağı taşıran son damla olmuş ve insanlar sokaklara dökülerek tepki göstermeye başlamış.
-Gösteriler esnasında binlerce insan gözaltına alınmış.
-Çeşitli yerlerde gasp ve yağma olayları yaşanmış…
Buraya kadar yaşananlar ekranlardan seyredilen vaka-ı adiyeden olaylar.
Ancak olayların başlangıcı ve yayılması için “Doğal seyrindedir” denilse de bir süre sonra bazı büyük baronların isimlerinin zikredilmesi çeşitli şüphelerin doğmasına yol açıyor.
Mesela Macaristan asıllı Yahudi spekülatür George Soros’un bu olaylardaki protestoculara 100 milyon $ bağışta bulunacağını ilan etmesi komplo teorisyenlerinin ekmeğine (haklı olarak) yağ sürmüş oldu.
Bu gösterilerin büyüyerek Trump’ın seçimleri kaybetmesine yol açması sağlanacak deniyordu. Malum Soros da “Trump’a karşı olacağını” daha önce söylemişti. Hal böyle olunca taşlar yerine oturuyor gibi görünüyor.
Ama meselenin sadece seçimlerle ve Trump’la ilgili olmadığını ve asıl olayın 21. y.y’ı dizayn etmek olduğunu belirtmek gerekir.
Görünen o ki; büyük oyunda:
-ABD’nin karışıp iç gündeme odaklanması isteniyor.
-ABD, karışık ve karmaşık iç denge(sizlik)leri bağlamında önce huzursuzluğa sonra adım adım yeni bir iç savaşa ve bölünmeye götürülüyor.
-21. y.y’da başat güç ABD ve Batı(Roma İmp.) ekseni olmayacak, bu görev yeni bir aktöre yani Çin’e veriliyor.
-Türkiye’de ünlü Gezi Olayları yaşanırken zamanın başbakanı ekranlardan “Kimin bu göstericilere hangi otellerden ne kadar yemek getirdiğini biliyoruz!” demişti. Bazı toplumsal olaylar spontane gelişebilir, mevcut ve değişken gerginliklerin bunu ateşlemesi mümkündür. Ancak, olaylar farklı boyutlara geçip talepler alakasız konulara kaydığında o zaman gösteri ve protestoları finanse eden biri(leri) var mı varsa kim(ler)? diye bakmak gerekir.