• DOLAR 32.587
  • EURO 35.015
  • ALTIN 2462.618
  • ...
Bir ülkede daha kaos! Sokaklar savaş alanına döndü
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Meksika, artık sıradan hale gelen şiddetin yanı sıra ABD'deki George Floyd protestolarına benzer gösterilerle sarsılıyor.

Protestoların fitilini ateşleyen olay ise, ülkenin ikinci en büyük kenti olan Guadalajara'da, Giovanni Lopez adlı gencin 4 Mayıs'ta 'maske takmadığı gerekçesiyle' polisler tarafından gözaltına alınması oldu.

Lopez'in ailesi günlerce çocuklarından haber alamadı, en sonunda gencin polisler tarafından katledildiği ortaya çıktı.

Bunun üzerine binlerce Meksikalı sokaklara döküldü.

ABD'deki George Floyd protestolarıyla aynı dönemde gerçekleşen gösteriler, başkent Mexico City'ye sıçradı.

Geçen haftadan bu yana gösteriler sürerken, polislerden birinin yerdeki protestocunun başını tekmelediği görüntüler infial yarattı.

Pazartesi günü başkent Mexico City sokaklarına çıkan maskeli göstericilerin elinde çekiçler, dev metal silahlar vardı.

Dükkanları, güvenlik kameralarını, duvarları... Her şeyi yakıp yıktılar, polisle saatlerce çatıştılar.

Göstericilerin hedefinde Mexico City Başsavcılığı da vardı, bina taşlandı.

Bazı göstericilerin kırılan pencerelerden başsavcılık binasına girdiği görüldü.

Reuters haber ajansı, yaklaşık 9 milyon insanın yaşadığı şehri savaş alanına çeviren çatışmaların fotoğraflarını dünyaya geçti.

Güpegündüz dükkanlar ve işyerlerine saldıran göstericiler.

Maskeli protestocular, Mexico City sokaklarındaki güvenlik kameralarını da kırdı.

Göstericiler, hafta sonu da Jalisco eyaletinin başkenti Guadalajara'da Eyalet Meclisi binasına girerek duvarları sprey boyalarla boyamış, polis araçlarını ateşe vermişti.

Guadalajara'da asıl kan dondurucu olay ise, bir polisin kameralar önünde yakılması oldu. Protesto sırasında bir kişi motosikletli polisin üzerine benzin dökerek polisi ateşe verdi.

Corona virüs salgınıyla kavrulan ve yalnızca son bir haftada Covid-19'un 4 bin can aldığı Meksika, aynı zamanda dünyanın en tehlikeli ülkesi.

Öyle ki, 2019 verilerine göre, dünyadanın en tehlikeli ilk beş şehri Meksika'da. ABD California sınırındaki Tijuana ise, yeryüzünün en korkunç şehri. Öyle ki, şehirde yaşayan her 100 bin kişiden 134'ü 2019'da öldürüldü.

Teksas El Paso sınırındaki Ciudad Juarez ise en tehlikeli ikinci kent, 100 bin kişiden 104'ü cinayete kurban gitti. Uruapan, Irapuato ve Obregón ise listenin ilk beş sırasındaki diğer Meksika şehirleri.

Geçen yıl yaklaşık 35 bin insanın öldürüldüğü Meksika'da, işlenen cinayetlerin sayısı son 20 yılın en yüksek düzeyine ulaştı. Resmi verilere göre, 130 milyon nüfuslu ülkede 2018'de işlenen cinayet sayısı 33 bin 743 olmuştu.

Meksika'da cinayet sayısı beş yıldır sürekli artış gösteriyor. Ancak 2019'daki artış oranı yüzde 2,5 oldu. Bu oran, önceki yıllarda yüzde 17 ve 28 olmuştu. Cinayetlerin büyük çoğunluğu uyuşturucu kartellerinin faaliyetleri ile bağlantılı.

Seçim kampanyasındaki baş vaatlerinden biri ülkedeki şiddet olaylarını azaltmak olan Meksika lideri Andres Manuel Lopez Obrador, hükümetinin başarısız olduğunu kabul ediyor: "Çözemediğimiz ve uğraşmakta olduğumuz bir sorun bu. Güvenlik ve şiddet sorunu arttı, bunların kaynaklarına yönelik pek bir şey yapılamadı."

Obrador, şiddeti azaltmak üzere, uyuşturucu kartelleriyle askeri yöntemlerle mücadele etmeye öncelik veren eski hükümetlerden farklı bir strateji izleyeceğini açıklamış, ordu, donanma ve polis memurlarından oluşan bir Ulusal Muhafız Birliği kurmuştu.

Uzmanlar, cinayet sayısındaki artışın geçmiş yıllardan farklı olarak sadece uyuşturucu kaçakçılığından kaynaklanmadığına dikkat çekiyor. Yetkililer, Guanajuato gibi eyaletlerde ana nedenlerden birinin benzin hırsızlığı olduğunu söylüyor.

Geçen yıl ayrıca kadın cinayetleri, insan kaçırma, insan kaçakçılığı ve gasp olaylarında da artış görüldü. Ülkede geçen yıl kadın cinayeti sayısı yüzde 10,3'lük bir artışla 1006'ya ulaştı. 8500'ü aşkın gasp olayı ise önceki yıla göre yüzde 29 artışa işaret ediyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir