Aytaç Baran şehadetinin 5'inci yılında yâd ediliyor
PKK tarafından 5 yıl önce uğradığı bir suikast sonucu şehit edilen Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran, sevenleri tarafından rahmet ve minnetle anılıyor.
9 Haziran 2015'te PKK'lilerin silahlı saldırısı sonucu katledilen Yeni İhya-Der Başkanı ve HÜDA PAR üyesi Aytaç Baran, şehadet yıl dönümünde sevenleri tarafından yâd edilirken katilleri ise lanetleniyor.
7 Haziran Genel Seçimleri'nin ardından düzenlenen suikast soncu katledilen Baran'a yönelik saldırı anı güvenlik kameralarına yansımış, görüntülerdeki bir katil zanlısı yakalanırken ikinci zanlı olan Sezgin Demirok da Yenişehir'de girilen çatışma sonucu polis tarafından öldürülmüştü.
Suikastın ardından açılan davada tek tutuksuz sanık 22 yaşındaki Diyadin Gümüş "kasten öldürme" ve "PKK terör örgütü üyesi" olmasına rağmen beraat almıştı.
Şehid Aytaç'ın örnek şahsiyetini anlatan ailesi ve bütün arkadaşları, şehidin İslam davası için gecesini gündüzüne kattığını, yumuşak huyluluğu ve güler yüzlülüğü sayesinde etrafında gençlerin eksik olmadığını belirtiyorlar.
Ailesinin dilinden Şehid Aytaç
Eşi Gülşen Baran'ın Şehid Aytaç Baran'ı şöyle anlatıyor: "Onu tanıdığımdan beri, kendini İslam'a adamıştı. Fakir ve muhtaç insanlara yardım götürür, sürekli Müslüman kardeşleri için çalışırdı. Kur'an okumayı çok sever ve Kur'an yolunda çalışıyordu. Herkes ondan razıydı. Gençler için ‘Gelecek' derdi. Aytaç, kimseyi incitmezdi. Her zaman şehadet aşkını dile getirirdi. Benden şehit olmak için dua isterdi. 6-8 Ekim olayında Şehit Yasin ve arkadaşları şehit olduğunda çok üzülmüştü. Hep onları anardı. Düşüncelere dalardı."
"Çocuklarımın babasının katilleri Demirtaş ve yandaşlarıdır"
Eşinin sürekli tehdit edildiğini aktaran Gülşen Baran, "Eşim çok kez takip edildiğini ve kendisine ‘seni buralarda yaşatmayız, buraları terket!' gibi tehditler edildiğini söylüyordu. Çocuklarımın babasının katilleri Demirtaş ve yandaşlarıdır. Bunları yapan HDP ve PKK yandaşlarıdır. Başka kim bize düşmanlık yapar ki. Eşimin İslami hassasiyetleri vardı. Çalışmaları ve mücadelesi vardı. Bu yüzden ön plandaydı." dedi.
Dava arkadaşlarının dilinden Şehid Aytaç
Baran'ın dava arkadaşlarından Muzaffer Beber ile İbrahim Yaz, onun İslamî yaşantısıyla herkese örnek olduğunu, çok arzu ettiği şehadete kavuştuğunu vurguladı.
Aytaç Baran şehitler gibi yaşadığına dikkat çeken Beber, hayatı boyunca bütün ömrünü İslam ve Kur'an ışığında harcadığını söyledi. Beber, merhum Baran'ın uyuşturucuya ve fuhuşa karşı daima mücadele verdiğini belirtti.
Beber, "Karanlık odaklar ‘aydınlığa' her zaman karşıdır. Bu nedenle Aytaç'ı şehit ettiler. Ancak onun şahadeti bu karanlığın yok olmasına, aydınlanmasına vesile oldu. Onun vesilesiyle uyuşturucu bataklığına batmış nice insan bu beladan kurtuldu. Ailesine, akrabasına düşmanlık besleyen insanlar, onun sayesinde adeta melekler seviyesine yükseldi. O kadar seviliyordu ki... Çevresinde bulunan, tanıyan tanımayan bütün insanlar şehadetiyle onu daha iyi tanıdı, ahlakını öğrendi. Onun şehit edilmesinin sebebini öğrenenler hidayete erdi. Rabbim ona en güzel şekilde mükâfatını verdi." dedi.
Şehit Aytaç, çocuklara "ağabey" diye hitap ederdi
Şehidin dava arkadaşlarından İbrahim Yaz ise Şehit Aytaç Baran'ın kardeşlerine karşı son derece tevazu sahibi olduğunu ve fedakârlık ve cesaretiyle sürekli ön plana çıktığını kaydetti.
Mütebessim çehresiyle karşısındakilerin kalbini adeta fethederek İslam'ı onların kalbine nakşettiğini dile getiren Yaz, "Din güzel ahlaktır' hadisinin tezahürünü biz Şehit Aytaç Baran'ın hayatında net olarak görebiliyorduk. Çocuklarla çocuk, gençlerle genç, ihtiyarlarla ihtiyar olabilen ve onlarla özel bir şekilde ilgilenen bir kardeşimizdi. Çocuklara bile ‘ağabey' diye hitap eder, onlarla sokakta top oynardı. Sürekli ‘Biz bu çocuklarla ilgilenmezsek, şefkat ve merhamet göstermezsek, onlara İslam ve Kur'an ahlakını öğretmezsek bu çocuklar yarın kötü yollara düşüp İslam düşmanlarının kucağına itilirler.' derdi. Bu konuda çok ciddi bir İslamî çalışma yapıyordu. Yaşantısında da bunları hep görüyorduk." dedi.
Yaz, "Rabbim onun şahadetini mübarek eylesin ve bizi de onun şefaatinden mahrum etmesin. Şahadet sevdalısı her kardeşimize örnek bir hayatı vardı. Hakikaten de o, bir şehit gibi yaşadı ve istediği bir şekilde ruhunu Rabbine teslim etti." ifadelerini kullandı.
Aytaç Baran'a, eşi ve baba sevgisinden mahrum büyüyen 4 evladının yanı sıra dava arkadaşları öğrencilerinin duyduğu özlem de her geçen gün artıyor.
Öğrencilerinin dilinden Şehid Aytaç Baran
Aytaç Baran'ın öğrencileri, yapıcı, herkes tarafından sevilen, yardım sever, mütevazı ömrünü İslam davasına adayan ve şehadeti arzulayan hocalarının İslam düşmanları tarafından katledildiğini söylediler.
Şehid Aytaç Baran'ın öğrencilerinden Abdülhalık Han (24), Aytaç Baran gibi bir barış elçisinin kurşunlanmasının ‘barış’ kelimesinin arkasına saklananların amacının savaş olduğunun en büyük ispatı olduğunu söyledi.
Han, "Aytaç hoca Hakk'ın tarafındaydı. Gençleri kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyen bu örgüt Aytaç hocanın çalışmalarından rahatsız olduğu için onu şehit etti. Onun yetiştirdiği gençler onları rahatsız etmekteydi. Diyarbakır denilince akla terör olayları ve kazılan çukurlar geliyor. Aytaç Baran gibiler kendilerini Diyarbakır'ı imar etmek konusunda sorumlu hissederek bu algının değişmesi için çalışıyor. Onu şehit edenlerin amacı yıkmaktı. Onlar yıkmak için çalışırken, Aytaç hoca yapmak için mücadele ediyordu. Onun yetiştirdiği öğrenciler onun yolunda yürüyecekler. PKK'nin şehit ettiği Aytaç hocanın davası devam edecek.” dedi.
Aytaç hoca şehit gibi yaşıyordu
Şehidin öğrencilerinden Hüseyin Avcı (19) ise şöyle konuştu: "Şehit Aytaç hoca ile aynı mahallede otuyorduk. Babam beni onun yanına vererek Kur’an-ı Kerim okumasını ondan öğrendim. 6 yaşından itibaren anlattığı sohbetlere, etkinliklere katıldım. Ahlakı anlatıldığı gibi mütevazı, güler yüzlü, çocukları çok sever onlara hiç kızmaz ve yüzünü ekşitmezdi. Şehitliği hak ediyordu. Şehit gibi yaşıyordu. Onu şehit edenler hesabını verecek. Allah kimsenin hakkını kimseye bırakmaz. Onu şehit edenler İslam düşmanıydı. İyi insanların hiçbir zaman isimlerinin unutulmadı. Ama kötülerin unutuluyor. Onu özlüyoruz, üzerimizde çok hakkı var. Bizi yetiştirip bugünlere getirdi. Kıyamete kadar Aytaç hocamız rahmetle yad edilecek, katilleri de lanetle hatırlanacak.” şeklinde konuştu. (İLKHA)