Dünyada binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve ülke ekonomilerinin zor durumda kalmasına neden olan yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle Türkiye’de de birçok sektör bu süreçte durma noktasına gelmiş ve bazı illerdeki tarihi çarşılar tedbir amaçlı kapatılmıştı.

Dünyanın en eski şehirleri sıralamasında 9'uncu sırada yer alan, “Küçük Buhara” olarak da adlandırılan, ticaret yollarının üzerinde bulunmasından dolayı birçok savaş, kıtlık ve işgal gören Gaziantep’te, tarihi kültür yolu civarındaki Bakırcılar Çarşısı’nda aylar sonra normalleşme sürecinin başlaması, seyahat ve sokağa çıkma yasaklarının ardından yeniden hareketlenmeye başladı.

Her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen ve çekiç seslerinin de nesillerdir hiç susmadan yeni kuşaklara geçtiği tarihi Bakırcılar Çarşısı’ndaki sakinliğin yerini hareketlilik aldı. Uzun bir aradan sonra çekiç ve tokmak seslerinin yeniden yükseldiği çarşıda, esnafın da yüzü gülüyor.

Virüs öncesi Gaziantep’in adeta kalbinin attığı, 500 yıl boyunca çekiç ve tokmak sesinin eksik olmadığı tarihi çarşı kısmen de olsa eski günlerdeki hareketliliği yaşarken, aylardır müşterilerin ve ziyaretçilerin gelmemesinden dolayı işleri olumsuz etkilenen çarşıdaki esnaf, hayatın tamamen normale dönmesi ile birlikte yeniden yerli ve yabancı turistlerin geleceği günü bekliyor.

Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, salgın sürecinde sessizliğe bürünen tarihi çarşıda hareketliliğin başladığını ve 500 yıl sonra susan çarşıdaki çekiç seslerinin yeniden duyulmaya başlandığını söyledi.

Virüs salgınının yayılması sonucu müşteri ve ziyaretçi oranında düşüşün yaşandığı çarşıdaki esnafın, salgın sürecinde işyerini kapatmak zorunda kaldığını ve bundan dolayı çarşıdaki asırlardır eksilmeyen çekiç seslerinin susmasıyla çarşının sessizliğe büründüğünü hatırlatan Açık, çarşıda yeninden başlayan hareketlilikten memnun kaldıklarını belirtti.

“Çok zor bir süreçten geçtik”

Bakırcılar Çarşısı’nın, tarihinde ilk defa Covid-19 nedeniyle sessizliğe büründüğünü anımsatan Açık, “Dünya tarihinde böyle bir şey görülmedi. Bu hastalığın çok bulaşıcı bir özelliği olduğundan dolayı dünya çok tedirgin oldu. Tüm dünya çok kötü bir süreç yaşadı. Çok zorluklar çektik ama bu hastalık Allah'tan geliyor. Bundan dolayı bu noktada rahattık. Esnaf olarak alınan tedbirlere uymaya çalıştık. Çok zor bir süreçten geçtik. Büyüklerimize, ‘böyle bir hastalıkla karşılaştınız mı?’ diye sorduk, ‘hayır’ cevabını verdiler. Demek ki bu süreci de yaşayacakmışız.” dedi.

“Bir taraftan da ekonominin tekrar canlanması lazım”

Çarşıdaki esnafın bu süreçte çok olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Açık, “Bize düşen tedbir almaktır. Takdiri Allah'a bırakmamız lazım. Tabi ki bu süreçte çok da serbest kalmamız lazım. Çünkü süreç halen devam ediyor. Tabi ki bir taraftan da ekonominin tekrar canlanması lazım. Sokağa çıkma yasakları ve seyahat kısıtlamaları sektörümüzü zorladı. Sektör olarak yerli ve yabancı turistlere hitap ettiğimizden dolayı sektörümüz bu süreçten çok olumsuz etkilendi. Bizde zorunlu dükkân kapatma olmadı ama iş olmadığı ve müşteri gelmediği için dükkanlarımızı açmadık. İnşallah tedbirlerimizi alırsak, bu süreçten Allah’ın izniyle çok güçlü bir şekilde çıkacağımıza inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

“Bakırcılar Çarşısı’nda tekrar çekiç seslerinin yükselmesi bizi çok mutlu etti”

Normalleşme süreciyle birlikte esnafın tamamının da işyerini açmaya başladığını belirten Açık, “İller arasındaki seyahat kısıtlaması kaldırıldı. Müşterilerimizde gelmeye başladı. Biz en çok mutlu eden ise bize müzik gibi gelen çekiç seslerinin tekrar yükselmesidir. Artık çekiç seslerini de duymaya başladık. Çünkü çekiç sesi bakırcı ustasının ruhuna işlemiştir. 43 yıldır bu mesleğin içerisindeyim ve bakırcılık baba mesleğimdir.  Hiç çekiç sesinin olmadığı bir gün geçirmedim. Bakırcılar Çarşısı artık dünya çarşısı oldu. Bakırcılar Çarşısı’nda tekrar çekiç seslerinin yükselmesi bizi çok mutlu etti. Bununla övünüyoruz. Bu salgın sürecini çok iyi yöneten yetkililere de teşekkür ederim.” şeklinde konuştu.

“Bakırcı ustaları, çekiç sesini duymadığında üzülür”

7 yaşından bu yana kardeşleriyle birlikte baba mesleği olan bakırcılığı yaptığını belirten 55 yaşındaki Murat Kasılan da, “Allah’a şükürler olsun tekrar bugünleri gördük. Tüm dünya bu hastalıkla uğraşıyor. İnşallah yakın bir zamanda bu süreci tamamen atlatırız. İşlerimiz biraz durdu. Yine de Allah'a şükürler olsun, rızkımızı kazanıyoruz. Pandemi süreci ve sokağa çıkma yasağından dolayı çarşıda çekiç sesleri susmuştu. Allah’a şükürler olsun sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Biraz rahatladık, bir hareketlilik var. Biz bakırcı ustaları, çekiç sesini duymadığımda üzülürüz. Çekiç sesi melodi gibi kulağımızda olmalıdır. Çekiç sesleri bizim için tatlı ve güzel bir sestir.” diye konuştu.

“Çarşımızda çekiç seslerini yeniden duyduğumuz için mutluyuz”

Bakırcılar Çarşısı'nın en genç ustası olan Mehmet Kanlı ise, ,”Covid-19 nedeniyle yaklaşık üç aydır çarşımızda çekiş sesleri susmuştu. Allah'a şükürler olsun 1 Haziran'dan itibaren çarşımızda yine seyahat kısıtlamasının kalkması ile birlikte hareketlilik başladı. Şu anda çarşımızda çekiç seslerini de duymaya başladık. Bundan dolayı mutluyuz. Biraz çarşımızın daha da hareketlenmesini bekliyoruz. Yaklaşık üç ay evde oturuyorduk, iş yapamıyorduk. Maddi yönden zararımız olur. Mesleğimiz parayı aşan bir meslektir. Çünkü mesleğimiz çalışırken keyif veren bir meslektir.” dedi. (İLKHA)