"Filipinler'de 4 yılda on binlerce kişi öldürüldü"
Birleşmiş Milletler, Filipinler hükümetinin 2016 ortalarından bu yana başlattığı 'uyuşturucu ile savaş' politikasında on binlerce kişinin öldürülmüş olabileceğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler, Filipinler hükümetinin 2016 ortalarından bu yana başlattığı 'uyuşturucu ile savaş' politikasında polisin cezasız kalması ve üst düzey yetkililerin bu durumu teşviki nedeniyle on binlerce kişinin öldürülmüş olabileceğini bildirdi.
Açıklamada, Devlet Başkanı Rodrigo Duterte'nin, seçimleri kazanmasının ardından 'uyuşturucuya darbe' adı altında polise, 'öldürme emri' olarak da yorumlanabilecek talimatlar verdiği hatırlatıldı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan raporda, 'Ev baskını yapmak için arama veya tutuklama emrine ihtiyaç duymayan polislerin, şüphelileri sistematik olarak kendi kendilerini suçlayıcı itiraflara zorladığı veya ölümcül bir güçle karşı karşıya kalacakları tehdidinde bulunduğuna' yer verildi.
Şu ana kadar sadece bir olay nedeniyle polise cinayet davası açıldığı ve 3 polise mahkumiyet kararı verildiğine işaret edilen raporda, bunda, Manila'da 17 yaşında bir öğrencinin öldürülmesinden sonra ortaya çıkan kapalı devre kamera görüntülerinin halkta öfkeye yol açmasının etkili olduğu hatırlatıldı.
BM'nin raporunda, “Yasa dışı uyuşturucuyla mücadele kapsamındaki sistematik ve yaygın yargısız infaz iddialarına yönelik güvenilir bilgiler olmasına rağmen, bu tür ihlallerin neredeyse tamamının cezasız kalması durumu söz konusu" denildi.
Reuters'ın haberine göre Filipinler polisi, uyuşturucuyla savaştaki eylemlerinin yasal olduğunu ve tutuklamaya direnen satıcı ya da kullanıcılarla girilen çatışmalarda ölümlerin meydana geldiğini iddia ediyor.
Ayrıca raporda, hükümetin en üst seviyesindeki bazı kişilerin ifadelerinin şiddeti teşvik seviyesini yükselttiğini ve muhalefete yönelik iftiraların giderek kurumsallaştığına işaret edildi.
Manila yönetiminin Covid-19'la mücadele için getirilen özel yasaları da kendi çıkarları doğrultusunda kullandığına atıfta bulunulurken bu kapsamda hükümetin politikaları ve eylemlerini eleştiren ve içerik yayınlayan sosyal medya kullanıcılarına karşı cezai suçlamalar yöneltildiği dile getirildi.
Rapor, ilerleyen günlerde BM İnsan Hakları Konseyi'ne sunulacak.