• DOLAR 34.582
  • EURO 36.456
  • ALTIN 2977.19
  • ...
İç savaşın silinmeyen hafızası: Suriyeli çocuklar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İDLİB (AA) 

Birleşmiş Milletlerin (BM), her yıl 4 Haziran'da çocuk haklarına bağlılığını hatırlatmak amacıyla düzenlediği "Uluslararası Çatışma Kurbanı Masum Çocuklar Günü", Suriye'de iç savaşın bedelini çocukların ödediğini bir kez daha hatırlattı.

BAAS rejimi ve destekçilerinin saldırıları nedeniyle on binlerce çocuk yaşamını yitirirken, birçoğu da yaralandı ya da engelli kaldı.

AA muhabirleri, Suriye'nin İdlib bölgesinde BAAS rejiminin ve destekçisi Rusya'nın bombardımanı nedeniyle yerinden edilerek sınır hattındaki kamplara sığınan çocukları ve ailelerini ziyaret etti.

"Arkadaşlarımla oyun oynamayı çok özledim"

8 yaşındaki İdlibli Abdürrahman Davut, 5 yıl önce rejimin düzenlediği bir hava saldırısında babasını kaybederken, şarapnel parçası da sol koluna saplandı.

Küçük yaşta ampute olan Davud, yaşadığı o acılı anları hafızasından silemiyor.

Davut, "8 yaşındayım, Erihalıyım. Uçak saldırısında kaybettiğim babam hep aklımda. Köyüme dönmeyi ve okulumda eskisi gibi arkadaşlarımla oyun oynamayı çok özledim. Şimdi yerimizden edildik." ifadesini kullandı.

"Oğlum acı çekiyor"

Davut'un yaşadığı travmayı annesi Um Muhammed anlattı.

4 çocuk annesi Um Muhammed, kaybettiği eşi ve çocuğunun dükkanda çalışırken rejim uçağı saldırısına yakalandığını belirterek, yaşadıkları tarifsiz üzüntünün halen tazeliğini koruduğunu kaydetti.

Um Muhammed, Eriha'dan 4 ay önce göç ettiklerini dile getirerek, oğlu Abdürrahman’ın yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

"Oğlum acı çekiyor. Her yere düştüğünde içim yanıyor. Bu onun kaderiymiş. Bu çocuk 2,5 yaşındayken babasız kaldı. Peki suçu neydi? Oğlum, 'Anne, yolda yürürken çocuklar bana tek kollu diyor' diye bana şikayet ediyor."

"Kızımın geleceği karardı"

Bir diğer savaş mağduru da 4 yıl önce rejimin İdlib'in Rif eş-Şarki köyüne düzenlediği hava saldırısında yüzü ve vücudunun farklı yerleri yanan 7 yaşındaki kız çocuğu İntisar oldu.

Henüz 3 yaşındayken savaşın acı gerçeğiyle tanışan İntisar'ın ailesi, önce Serakib ilçesine oradan da sınır hattına yakın Hazzano beldesindeki bir çadır kampa sığındı.

Um Eyyüp, "Kızımın yüzünde ve vücudun farklı yerlerinde yanık izleri var. Yüzündeki yanıklardan dolayı sanki hiç yaşamadığını hissediyor. Bu kızın suçu ne? Birisi bana anlatsın, suçu ne?" dedi.

Kızının arkadaşlarıyla oynarken yüzündeki yanıklar yüzünden hep üzgün olduğunu söyleyen Um Eyyüp, "Allah, onları (rejimi) iflah etmesin. Kızımın geleceği karardı. Umarım, kızım eski sağlığına tekrar kavuşur." ifadesini kullandı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir