Rusya Halk Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu (Rospotrebnadzor) Rospotrebnadzor Başkanı Anna Popova, koronavirüste sonbaharda 'daha kötü' ikinci dalgayı beklediklerini söyledi.

“Rossiya 1” kanalındaki bir programa konuk olan Popova, yeni dalganın mevcut durumdan neden daha kötü olabileceğini söyle açıkladı:

“Yeni dalga, normal grip salgını ile birlikte gelecek. Bu nedenle sonbaharda koronavirüs dalgasının ilkbaharda yaşanandan daha zorlu olması kaygısı var.”

Popova, “Bu tehlike bizi, koronavirüs aşısını bu sezon içinde geliştirmeye bizi zorluyor” diye ekledi.

Bu arada Sputnik'in aktardığı ayrıntılara göre, Anna Popova, Rossiya 1 televizyonunda konuk olduğu sunucu Nailya Askerzade'nin programında yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ikinci dalgasının sonbaharda ortaya çıkacağı ve grip de dahil olmak üzere diğer solunum yolu enfeksiyonlarının insidansındaki artışla birlikte daha şiddetli seyredebileceğini belirtti.

Popova şu ifadeleri kullandı: “Bize göre en olası senaryolardan biri, koronavirüsün ikinci dalgasının sonbaharda, akut solunum yolu viral enfeksiyonlarının arttığı dönemde ortaya çıkmasıdır. Koronavirüsün sonbahar döneminde artacağı büyük bir olasılıktır ve bu bizi endişelendiriyor. Korkuyoruz ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarıyla, sonbahar mevsiminin solunum yolu virüsleri ile bir karışım enfeksiyonu verip vermeyeceğini hesaplamaya çalışıyoruz.”

Popova, “Bu durum bizleri, kesinlikle bu sezon grip aşısı konusunda acele etmeye zorluyor” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her iki virüsün de bir hastada görülebileceği bir literatür verisi mevcut. Çinli ve diğer ülkelerden meslektaşlarımızın ortaya çıkardığı hem grip hem de Kovid-19'un birlikte ortaya çıkabileceği oldukça zor bir durum. Bu nedenle, sonbaharda insanları nasıl koruyacağımızı daha şimdiden düşünmeye başladık.” 

Grip aşısının Kovid-19'dan enfekte olmama şansını artırıp artırmayacağı sorusuna Popova şu yanıtı verdi: “Bu öncelikle grip virüsünden koruyacaktır ve sonbaharda beklediğimiz zor dönemde hastalığın şiddetli seyrinin risklerini önemli ölçüde azaltacaktır.”

Öte yandan, Rusya Sağlık Bakanı Mihail Muraşko, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) enfeksiyonuna karşı geliştirilen aşının ilk örneklerinin önümüzdeki ağustos-eylül aylarında sağlık çalışanları için erişilebilir hale gelebileceğini belirtti.

Başkurt Devlet Tıp Üniversitesi'nden gönüllü sağlık çalışanları ile bir araya gelen Muraşko, Kovid-19 enfeksiyonuna karşı geliştirilen aşının ilk örneklerinin önümüzdeki ağustos-eylül aylarında sağlık çalışanları için erişilebilir hale gelebileceğini ifade etti.

Muraşko, “Bugün geliştirilmekte olan birkaç aşı var. Muhtemelen 5 tanesi oldukça umut verici olaak tanımlanabilir. Klinik çalışmalar önümüzdeki 2-3 hafta içinde başlayacak, ilk aşı örneklerinin sağlık çalışanları için erişilebilir hale gelmesini umuyorum” diye konuştu.

Muraşko, Covid-19 aşısının klinik testleri için gönüllülerin kayıtlarının tamamlandığını vurguladı:

“Covid-19 aşısının klinik testleri için gönüllülerin kayıtları tamamlandı, gönüllüler hazır durumda.”

Muraşko, koronavirüs aşısının kullanımı bakımından Rusya'nın ulusal aşı takvimine dahil edilebileceğini ya da kullanımına epidemiyolojik endikasyonlara göre karar verilebileceğini ifade etti:

“İki alternatif üzerinde duruluyor, epidemiyolojik endikasyonlara göre de, ulusal aşı takvimine göre de olabilir. Prensipte her iki alternatif de uygulanabilir.”

‘Koronavirüs hastaları için yoğun bakım yataklarının yüzde 10'u devreye alınmış durumda'

Rusya genelinde Kovid-19 hastaları için 25 binin üzerinde yoğun bakım yatağının hazırlandığını hatırlatan Muraşko, ancak şu anda bu yatakların sadece yüzde 10'unun devreye alınmış olduğunun altını çizdi:

“Ülkemizde bugün 25 binin üzerinde yoğun bakım yatağı bulunuyor, hazır halde olan yatak sayısının toplamı ise 177 bin. Ancak devreye alınmış yoğun bakım yatakları, toplam sayının yüzde 10'u, oldukça büyük bir kapasite rezervimiz bulunuyor.”

Kovid-19 ile mücadelede Moskova ve Şam arasında işbirliği yapıldığına dikkat çeken Muraşko, Rusya'nın Suriye'ye koronavirüsün teşhisi için test sistemleri temin ettiğini ifade etti.

İlgili soruyu yanıtlayan Muraşko, “Evet, ülkelerimiz arasında belirli bir etkileşim söz konusu. Örneğin Rusya, Suriye'ye test sistemlerinin teslimatında yardım etti, ayrıca orada bulunan askeri sağlık uzmanlarımız da şüphesiz yardım çalışmalarına katılıyor. Rusya'nın tedavi yöntemlerinin bugün Suriye'de çalışan doktorlar tarafından da kullanıldığını söylemek isterim, yani etkileşimimiz var” ifadelerini kullandı.