HÜDA PAR Yeniköy temsilcisi İlhami Yağar, Şahin ve beraberindeki heyeti karşılayarak köylülerin sorunlarıyla ilgili olarak kendilerine bilgi verdi.

Balpınar (Gresira) beldesine bağlı, 600 haneli ve yaklaşık 4 bin nüfuslu Yeniköy (Sêgirkan) halkı, yaşadıkları sıkıntıları HÜDA PAR heyetine anlattı.

Köylüler, yükselen baraj suları nedeniyle 2 bin dönüm ekili alanlarının su altında kaldığını ve yaklaşık 5 bin dönüm ekili arazilerinin de sular altıda kalma tehlikesinin olduğunu ifade ederek mağdur olduklarını belirttiler.   

Köylülerin sorunlarını dinledikten sonra açıklamada bulunan HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, yaklaşık 6 yıldır süren mahkeme nedeniyle akıbeti kesinleşmeyen yaklaşık 5 bin dönüm tarım arazinin ekilip ekilmemesi konusunda köylülere hiçbir tebligat ve uyarının yapılmadığını söyledi.

Şahin, köylülerin su altında kalan yaklaşık 2 bin dönüm ekili arazi ile 10 seradan dolayı yaşanan mağduriyetin yetkililer tarafından giderilmesi çağrısında bulundu.

Yeniköy'de çiftçilik yapan köy sakinleri ile birlikte olduğunu ve onların sıkıntılarını dinlediğini ifade eden Şahin şunları kaydetti:

Köylü kardeşlerimiz her yıl özellikle sebze konusunda Batman ekonomisine ciddi bir katkı sunuyorlar. Bu yıl da her yıl olduğu gibi yine sebzelerini ektiler. Tahıl ürünlerinden özellikle buğday ve mısır ürünlerini ektiler. Fakat Ilısu Barajı'nın suyunun yükselmesi ile birlikte belki yetkililerin de tahminlerinin üstünde bir su yükselmesi söz konusu olduğundan, köylü kardeşlerimizim ektikleri araziler ve seraları sular altında kaldı. Baraj suyu köye hızla yaklaşmaktadır.

"Bu insanların mağduriyetleri bir şekilde karşılanmaz ise ciddi bir hak kaybına uğrayacaklar"

Çiftçilerin taleplerini dile getiren Şahin, "Tapusu elinde bulunan arazi sahipleri, kamulaştırma paralarını almış olabilirler. Fakat bu insanlarımız erkeği kadınıyla, çoluk çocuğuyla ailece bu Ramazan ayında büyük bir iş gücü ortaya koymuşlar, büyük bir emek sarf etmişler. Ayrıca büyük bir harcama da yapmışlar. Örneğin bir dönümlük bir seranın günümüz itibari ile ortalama 40 bin lira maliyeti var. Gördüğümüz kadarıyla etrafımızda birkaç sera sular altında kalmış durumda. Dolayısıyla biz bu çiftçi kardeşlerimiz adına yetkililere sesleniyoruz: Çiftçilerimiz özellikle bu Ramazan ayında ailece ciddi bir emek ve çaba ortaya koymuşlar. Bu çiftçilerimizin emeklerinin zayi olmasını istemiyoruz. Görüldüğü gibi bu insanların mağduriyetleri bir şekilde karşılanmaz ise ciddi bir hak kaybına uğrayacaklar." ifadelerini kullandı.

"Çiftçilerimizin emeği sular altında kaldı"

Şahin, "Batman ekonomisinin kötü olduğu, çiftçilerimizin bedenleriyle, çabalarıyla ve el emekleriyle zar zor geçindikleri bu süreçte, çiftçilerimizin emekleri sular altında kaldı. Bizim bu çiftçi kardeşlerimiz adına yetkililerden talebimiz; çiftçilerimizin bu hak kaybını, sosyal devlet düşüncesiyle mağduriyetin giderilmesidir. Buradaki çiftçilerimiz, kamulaştırma bedelini istemiyorlar. Kamulaştırma bedelini belki arazi sahipleri almış olabilir. Köylüler, bu arazileri kiralama yöntemiyle ekerek geçimlerini sağlamaya çalışıyor ve Batman ekonomisine de ciddi bir maddi destek sağlıyorlar." dedi

"Çiftçi kardeşlerimizin hak mağduriyetleri giderilsin"

Çiftçilerin ektikleri mevsimsel sebzelerin Batman'da çok rağbet gördüğünü belirten Şahin, "Devlet yetkilileri, etraftaki köylere suyun arazilere gelebileceği tebligatını yaparken, Yeniköy (Segirkan) halkına böyle bir tebligat yapılmamış. Köylülere suyun geleceğiyle ilgili uyarı yapılsaydı bu kadar masraf yapılmayacaktı. Köylülere tebligat yapılmadığından ve baraj suyunun bu kadar erken geleceği tahmin edilmediğinden, tarlaları boş kalacağına, ürün ekip masraf yapmışlar. Yetkililere çağrımız; çiftçi kardeşlerimiz bu hak kaybını yaşamasın ve bu mağduriyetleri telafi edilsin. Çiftçimizin hakları ve emekleri telafi edilmezse, büyük bir mağduriyet yaşayacaklardır. HÜDA PAR olarak bu işin takipçisi olacağımızı belirtiriz." ifadelerini kullandı.

"Bize tebligat yapılmadı"

5 bin dönüm araziden yaklaşık 600 ailenin geçimini sağladığını belirten Çiftçi Mehmet Arif Cengiz, "Köyümüz barajın son noktasıdır, sitemimiz bundandır. Yoksa barajın yakınandaki köyler gibi olsaydık hiçbir şekilde itiraz ve talepte bulunmazdık. Bu bölgemizde yaklaşık 100 adet sera var ve şu anda 10 tanesi sular altında kaldı. Önlem alınmazsa diğerleri de sular altında kalabilir. Başkanımız da mağduriyetimizle ilgili buraya kadar gelip açıklamalarda bulunduğundan dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Tarlaların ekilmemesiyle ilgili bizim etrafımızdaki köylere tebligat yapıldı. Ancak bize tarlaların ekilip ekilmemesi ile ilgili hiçbir haber, uyarı ve tebligat yapılmadı. Köyümüzün toprakları çok verimli olduğundan ve suyun bu kadar çabuk geleciğini de tahmin etmediğimizden, bu verimli topraklar boşta kalacağına, bizim de yapacak başka bir işimiz olmadığı için ekimimizi yaptık. Tam da hasat zamanında baraj suyu tarlalara yetişti. Herkes içi buruk bir şekilde toplayamadığı ürünlerine bakıyor. Biz şu anda çok mağduruz. Yetkililerin bize bir şekilde yardım etmelerini bekliyoruz." dedi

"Yılda 10 aile İstanbul'dan köye geri geliyor"

Cengiz, "Buralarda torak ağaları yok. 600 ailenin her birinin elinde 5 veya 10, en fazla 20 dönümü olan 3 adam göremezsiniz. Bu ailelerin hepsi kendi geçimini sağlayan ailelerdir. Bizim köyümüz İstanbul'dan en fazla göç alan bir yerdir. Köyümüz seracılıkla tanıştıktan sonra neredeyse yılda 10 aile İstanbul'dan gelip köyüne yerleşip seracılık yapmaya başladı. Köyümüzün toprakları çok verimli olduğundan ne ekerseniz yetişiyor. Domates, salatalık, soğan, karnabahar, lahana gibi türlü türlü verim alabiliyoruz. Köyümüzden Bingöl'e kadar sebze gönderiyoruz. Şu anda içinde bulunduğumuz sorun, sadece Batman'ın değil bütün Güneydoğu'nun da sorunudur." şeklinde konuştu. (İLKHA)