Ağrılı STK'lardan ezana yönelik saygısızlığa tepki
İzmir'de gerçekleştirilen provokasyonun masum bir girişim olmadığına dikkat çeken STK temsilcileri sol fraksiyonların her fırsatta İslam'a ve İslami değerlere hakaret etmelerinin toplumsal tepkiyi ölçmeye yönelik olduğunun altını çizdiler.
İzmir'de camilerin merkezi sistemine sızarak İtalyan marşı ve şarkı çaldırmanın İslam'ın değerlerine yönelik yapılmış bir saldırı olduğunu belirten STK temsilcileri, bu eylemi gerçekleştirenlerin biran önce bulunup adli makamlarca cezalandırılmaları gerektiğini belirttiler.
28 Şubat ürünü olan merkezi ezan sisteminin bu tür provokasyonlara yol açtığı gibi imamları pasifize ettiğini hatırlatan STK temsilcileri bu uygulamadan vaz geçilerek her camiden canlı ezan okunma sistemine geçilmesi gerektiğini kaydettiler.
"Bunun hesabının sorulmasını istiyoruz"
Müslümanlar bu tür provokasyonlara karşı birbirlerine sahip çıkmalı ve değerlerini savunmalıdırlar diyen Aslan, "Bizim değerlerimize her taraftan saldırılıyor, kimler nerden talimat alarak bu işlemi gerçekleştirmişlerse de bunun hesabının sorulmasını istiyoruz ve bu saldırıyı lanetliyoruz. Bu girişimler milletimizi değerlerinden uzaklaştırmaya ve milletimizin değerlerini değiştirmeye yönelik olduğunu düşünüyoruz. İslamiyet'e her taraftan saldırılıyor, İslam'ın kime zararı var anlamıyoruz. Bakın, Cenab-ı Hak virüs bahanesi ile herkesi örtüye büründürdü, İslam'ın emri olan sıkı temizliği herkesin hayatına sokturdu, bunlar güzellikler ama hala bazı kesimler özellikle çok rahatsız oluyor. Müslüman'ın kime zararı dokunmuş, herkes kendi ibadetinde, kimse kimsenin namusuna ilişmiyor. Müslümanlar bu tür provokasyonlara karşı birbirlerine sahip çıkmalı ve değerlerini savunmalılar." ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen provokasyonun geçiştirilecek bir durum olmadığını kaydeden İHH Ağrı Şube Başkanı Kerem Engin, "Bu tür girişim ve denemeler ki bu girişimler denemedir aslında, toplumsal tepkiyi ölçmedir adeta. Bunun iki boyutu var, gerçekten ya ciddi bir provokasyon var yada bu toplumu bir arada tutan, bu toprakların asıl harcı olan İslam mefhumu noktasını, insanların hassasiyetini denemeye çalışıyorlar. Maalesef çok üzücü, gerçekten esef verici bir durum. Bu işin içinde olan insanların kesinlikle adaletin önünde hesap vermeleri ve bu durumun kesinlikle geçiştirilmemesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Aşırı sol fraksiyonların İslam'a karşı savaş ve düşmanlık içerisine, bu toplumun asıl değerleri olan İslam inancını, örf ve ahlakını sürekli aşağılayan bir tutumları var." ifadelerini sözlerine ekleyen Engin, "Fikir hürriyeti adı altında bu toraklarda inanılmaz cinayetler işlendi hala aynı kafa, aynı mantalite kendinden menkul olan ve din ve vicdan hürriyetini güvence altına alan bir dine karşı bu denli toplumsal algıda deformeye uğratılması gibi bir gayret var, kınıyoruz bu saldırıyı." diye konuştu.
"Bu provokasyonun merkezi ezan sisteminin kaldırılmasının haklılığını ortaya koyuyor"
Bu sorunun merkezi ezan sisteminden kaynaklandığını ve bu sistemin imamları pasifize ettiğine işaret eden Engin sözlerini şöyle sürdürdü:
Burada özeleştiri yapmakta gerekiyor. Maalesef 28 Şubat döneminde ortaya konulan merkezi sistemle ezan okutulması daha önce tepkilere neden olmuştu. Bu eleştirilerin haklılığı ortaya konmuş oldu. Zira bu durum hem hocalarımızı pasifize eden bir duruma dönüştürdü. Merkezi hutbelerin bir merkezden gelmesi, yerelde özellikle hoca efendilerin bu konuda çok gayret etmeden sunulan metinlerle vaaz, Cuma hutbeleri vermelerinin tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini bize gösteriyor. Buna sebep olanların kesinlikle cezalandırılması gerekiyor çünkü bu ülkede inanca küfür etmenin fikir hürriyeti adı altında olması kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Yeri geldiğinde inancımıza küfür ediliyor, yeri geldiğinde LGBT'lilerin sokaklarda yaptıkları ahlaksızca tutumlarının tamamının merkezinde inanca saldırı vardır, biz bunu kabul etmiyoruz.
Bu provokasyonun sıradan bir girişim olmadığını kaydeden ÖNDER Ağrı Şube Başkanı Tekin Ergül, bu durumun iç karışıklık çıkarmaya karşı bir girişim olduğunu söyledi.
"Yanlış olan ezanların merkezi sistemden okutulmasıdır"
Ergül, "Camilerde merkezi sistemle ezan okutulması 28 Şubat döneminde alnına bir karardır. Esasında yanlış olan budur, her mahallede bulunan camilerde canlı olarak imamın sesini duymak varken bunun yapılması doğru değil. Tabi bu durum organize bir kötülükle karşı karşıya bırakıyor bizleri. Şer odaklarının toplumun hassas noktalarını kaşıyarak varmak istedikleri ancak ve ancak bir kaos ortamı yaratmaktır. Çünkü bu basit bir aklın girişimi değil. Hele Ramazan ayı gibi mübarek bir ayda toplumun hassasiyetinin yüksek olduğu bir zamanda böyle bir girişimde bulunmak İtalya'n Kominist Partisinin marşını çaldırmak akıl karı bir şey değil. Bir kişi veya ufak bir grubun kendince alacağı bir karar değil. Bu durum büyük aklın bir oyunu ve iç karışıklığı çıkarmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Umudum bir an önce adli makamların bu kişileri ortaya çıkarması. Çünkü bu hafife alınacak bir durum değildir. Biran önce merkezi ezan sistemine son verilerek canlı ezan okunmasına geçilmesi gerekmektedir." dedi. (İLKHA)