• DOLAR 34.559
  • EURO 35.989
  • ALTIN 2999.65
  • ...
SEYAHAT SERTİFİKALARI BİR BAŞLANGIÇ!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

YUSUF CAN –HABER YORUM

Tabii bu sisteme geçişin adım adım gerçekleşeceğini de belirtmek gerekir.

Bugünden yarına tüm sistemin değişmesini beklemek doğru olmaz.

Dijital sisteme geçişin bir adımı da “Dijital Seyahat Sertifikalarının” düzenlenmesi konusunda gerçekleşiyor.

Türkiye’de de uygulanmaya başlayan karar basına şu şekilde düştü:

“Seyahat İzin Belgesi İçişleri Bakanlığı'na ait Alo 199, e-Devlet Kapısı, otogarlarda oluşturulan başvuru masaları, valilik ve kaymakamlıklardan temin edilebilir.

4 Haziran tarihine kadar seyahat izin belgesi ile yolculuk yapma süreci devam edecek. 4 Haziran sonrasında HES kodu ile seyahatler gerçekleştirilebilecek.”

Elbette ki Sağlık Bakanlığı enfekte kişileri takip edebilmek için böyle bir uygulamayı yapmak zorunda.

Ancak mesele yerel bakanlıkların kararlarıyla ilgili değil. Mesele; ülkeleri ve bakanlıkları bu kararları almaya zorlayan Pandemi’nin doğuşu, yayılışı ve sebep olduğu sonuçlardır.

Korona vakasının nereden ve nasıl ortaya çıktığı konusu artık çok da ilgi gören bir haber değil, insanlar bu virüsü artık hayatın bir gerçeği olarak kabul etmiş görünüyor.

Bu psikolojik his’ten sonra insanların yeni dönemde yeni normallere razı olarak güne uyanır olacaklar.

Bu yeni normallerin en masumu da işte “Seyahat İzni ve HES gibi Seyahat Sertifikası” denilen belgeler oluyor.

Sıradan vatandaş için bu belgeleri hazırlamak için bürokratik işlerle uğraşmak mecburiyeti biraz can sıkıntısı yapar, bunun ötesiyle belki ilgilenmez ama ürkütücü bir senaryonun adım adım hayata geçirilmesi söz konusu.

“Korona Sertifikası” adı altında düzenlenen tüm belgeler haliyle dijital ortama aktarılacak ve bu şekilde hakkında sertifika hazırlanmış insanların, işletmelerin, mekanların v.s tüm bilgileri “ANA DATA’ya” aktarılacaktır.

Bazı insanlar ne olmuş, zaten tüm kimlik bilgileri dijitalize olmuş durumda! Diyebilir.

Burada unutulan şudur:

Şimdiye kadar ki kayıtlar insanların soyut bilgileri hakkında idi. Yani adı soyadı yaşı vs.

Şimdi ise; insanların sağlıkları üzerinden biyolojik ve psikolojik…tüm özelliklerinin kontrol edilmesine doğru giden bir gelecek tasarlanıyor.

Robotik teknolojinin nano teknoloji ile çağ atladığı göz önüne alındığında insanlığın sağlığı için BİYOMETRİK AŞI söylemlerinin kurbanı olmaya doğru gittiği söylenebilir.

Kısacası insanlık adım adım DİJİTAL DİKTATÖRLÜĞÜN KONTROLÜ altına girmeye başlıyor…

Çin örneği ortada. DSÖ’nün “Bu virüs ile en iyi mücadele eden ülkenin Çin olduğunu” söylemesi boşuna değil elbet. Çünkü Çin, sahip olduğu OTOKRATİK YÖNETİM MODELİNİ GÜN BE GÜN DİJİTALİZE EDEREK hem halkını hem de salgını kontrol etmeyi başarmıştır deniliyor. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir