Mescidi Aksa’nın kapılarının açılmasının İslami Vakıflar İdairesi’nin meselesi olduğuna işaret eden el-Kisvani, Cami kapılarının tıbbi gerekçeler ve insan sağlığından ötürü kapandığını ve şer’i fetvalara uygun olduğunu vurguladı.

El-Kisvani, İslami Vakıflar İdaresi’nin, 1967'den bu yana Mescidi Aksa ile ilgili konularda işgalci rejim sözde mahkemeleriyle irtibat kurmadığını ve bundan sonra da kurmayacağını belirtti.

Siyonist rejim sözde Yüksek Mahkemesinin, Yahudi yerleşimcilerin Mescidi Aksa’nın kapılarının açılması yönündeki taleplerini görüşmek üzere gerçekleştirdiği toplantıya değinen El-Kisvani, Mescidi Aksa’nın kapıları yerleşimcilere açıldığı takdirde işgal güçlerinin önlerinde kendilerine karşı gelecek ve zorluk çıkartacak binlerce namaz kılmak isteyen Filistinliyle karşılaşacağını bir kez daha yineledi.

Kudüs Vakıflar ve İslami İşler İdaresi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescidi Aksa’nın Coronavirus ile mücadele kapsamında 23 Mart Pazartesi günü sabah namazından itibaren tamamen ibadete kapatılacağını duyurdu. Mescidi Aksa kapıları yaklaşık 2 aydır ibadete kapalı durumda.

Kudüs Vakıflar İdaresi daha önce yaptığı açıklamada, insanların hayatını tehlikeye sokan Coronavirus salgını bitinceye kadar alınan önlemlerin devam edeceğini söyledi.

Açıklamada, Mescidi Aksa’da ezan okunmaya devam edileceği, vakıf idarecilerinin Teravih ve Cuma namazlarını Mescitte kılacakları belirtildi.

Mescidi Aksa ve Kudüs'teki vakıflar; işgal rejimi ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin himayesinde bulunuyor. (İLKHA)