İZMİR - İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Mütevelli Heyet Üyesi Dr. Murat Balanlı`yı ağırladı. Öğrencilere, insanların hastalıklarına şifa olma yolunda kutsal bir amaca hizmet edeceklerini hatırlatarak sözlerine başlayan Dr. Balanlı, her zaman soran, sorgulayan, sisteme uyum sağlayan değil olması gerekeni hedefleyen hekimler olmalarını öğütledi.

Kelime kökenine bakıldığında doktorluğun, akademik bir terim olarak "Öğretme becerisine sahip kişi" anlamına geldiğini söyleyen Dr. Balanlı sözlerini şöyle sürdürdü, "Hekim konusunda uzman, karar verebilen anlamına gelen hâkim kökünden gelmektedir. Bu kültürde hastası ile temas kuran, onu dinleyen, kişinin yaşamını özümseyerek, anlık çözümler sunmak yerine hastalığı iyileştirmeye yönelik tedaviler uygulayan kişiler hekimdir. Doktorlarsa, kapitalist sistem içinde ilaç sektörüne hizmet eden, tetkik sonuçlarına karşılık sadece ilaç yazan, hastaları ile mekanik ilişkiler kuran kişilerdir. Hastalarının ruhu ve hastalığın tedavisi değil, sistemin zenginleşerek sürmesini hedeflerler."

İlacı üreten sermaye ile silahı üreten sermayenin aynı olduğuna dikkat çeken Dr. Balanlı, "Uluslar üstü sermayenin amacı şifa dağıtmak değil, korku üzerinden milyonlarca dolarlık ilaç satışını sağlamaktır. Yaratılan hastalıklar ile daha fazla insanın daha fazla ilaç kullanmasını hedefleyen sistem yüzünden bugün her 5 dolarlık ilacın yan etkisini gidermek için 2 dolar harcanması gerekmektedir" dedi.

Teskin edemediğiniz hastayı tedavi edemezsiniz
İnsanı, toplumu ve doğayı bilmeyen kişinin hastasına şifa veremeyeceğini hatırlatan Dr. Balanlı konuşmasında İbn-i Sina`dan örnek verdi, "Kitabül Şifa kitabının yazarı İbn-i Sina, müzik ve astronomi gibi daha pek çok konu ile ilgilenen bütüncül yaklaşımı sayesinde başarılı olmuştur. Ayhan Songar hocamız (teskin edemediğiniz hastayı tedavi edemezsiniz) derdi. İnsanı, toplumu ve doğayı bilmeyen hekim hastasını iyileştiremez" dedi.