• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
TEDBİRLİ NORMALLEŞME
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MERKEZİ

Türkiye'deki ilk tespit edilen Kovid-19 vakası Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020'de açıklandı. Ülkedeki virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart 2020'de gerçekleşti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan 2020'de yaptığı açıklamada koronavirüs vakalarının tüm Türkiye'ye yayıldığını açıkladı. Koronavirüsün yayılmasını, etkilerini azaltmak için ilk günden itibaren bir dizi tedbirler alındı. Şehir giriş çıkışları kapatıldı, AVM’ler, kafeler, lokantalar, berberler kapatıldı ve son olarak hafta sonları sokağa çıkış yasağıyla virüsün yayılmasının önüne geçildi. Alınan tedbirler sonrası koronavirüste her geçen gün geriye doğru düşüşe geçilmesi de gözlerden kaçmadı. Geçtiğimiz günlerde kameralar karşısına geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni bir döneme geçildiğini aktararak, “Türkiye’miz, koronavirüse karşı mücadelesinde ilk dönemini tamamlamıştır. Yeni hayatın ‘normalleri'ni oluşturuyoruz. Mücadelemiz için fikir verecek isim 'kontrollü sosyal hayat'tır." dedi.

“29 NİSAN 2020, KORONAVİRÜSLE MÜCADELEMİZDE BİRİNCİ DÖNEMİ GERİDE BIRAKTIĞIMIZ TARİHTİR”

Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü tarihin, 11 Mart olduğunu hatırlatan Bakan Koca, şöyle devam etti: "O tarihte, dünyada hastalığın yayıldığı sınırlı sayıda ülkede, toplam vaka sayısı 119 bin 132 idi. Vaka artışları, ölüm sayıları önlenemez şekilde devam etti. Bugün 210 ülkede 3 milyon 747 bin 301 vakaya, 258 bin 962 ölüme ulaştı. Dünyada salgının hızı kesilebilmiş değil. Türkiye'de ise seyir şöyle oldu: Vaka sayısı 4 hafta içinde en üst düzeye ulaştı ve inişe geçti. 11 Nisan günü, 33 bin 170 kişiye test yaparak bir günde 5 bin 138 vaka tespit etmiştik. Bu, bir günde en çok vaka tespit ettiğimiz tarihti. 29 Nisan'da günlük test sayımız 43 bin 498'e ulaştı. Test sayısındaki bu artışa rağmen tespit edilen vaka sayısı azalmaya başladı. 29 Nisan 2020, koronavirüsle mücadelemizde birinci dönemi geride bıraktığımız tarihtir.”

İKİNCİ DÖNEM: KONTROLLÜ SOSYAL HAYAT

Toplum olarak ortaya konulan fedakârlığın ödülünün hızlı bir serbestlik olarak talep edilmemesi ve böyle yaşamamak gerektiğini vurgulayan Koca, şunları söyledi: "Salgınla mücadele birinci dönemde hedefimiz hastalığı kontrol altına almaktı. Koronavirüs ile mücadelenin ikinci döneminde hedefimiz hastalığın önündeki fırsatları ortadan kaldırmak ve hayatı yeniden düzenlemektir. Bazı kısıtları esnettiğimiz yeni döneme isim vermeyi yararlı buluyoruz. Mücadelemiz için fikir verecek bu isim 'Kontrollü Sosyal Hayat'tır. Önümüzdeki günlerde evlerimizden daha sık dışarı çıkacağız. Ev hayatından sosyal hayata geçiş artacak. Virüse karşı mücadelede bu yeni durumun kuralları, tedbirleri olmalıdır. Kontrollü sosyal hayat ifadesi bunların bir özetidir. Kontrollü sosyal hayat hastalıkla mücadelede ikinci dönemin stratejisidir. Bir arada olduğumuz tüm alanlar için yeni yaşam biçimidir. Özgür ama tedbirli bir hayat tarzına geçiyoruz. Kuaföre gidebileceğiz ama önce belirlenmiş önlemlerin alınıp alınmadığına bakacağız. Çıkıp alışverişimizi yapacağız ama ulaşıma, girişlere, yoğunluğa, yakınlaşmaya dikkat edeceğiz. Kontrollü sosyal hayatta iki temel kural var. Birincisi dışarı çıkmamız gerekiyorsa maske kullanacağız, ikincisi sosyal mesafeyi ayarlayacağız."

NORMALLEŞMEYİ DUYAN SOKAĞA ÇIKTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın normalleşme açıklamasının ardından Türkiye'nin birçok ilinde vatandaşlar sosyal mesafe kurallarına dikkat etmeyerek dışarı çıkmaya başladı. Sokağa çıkma yasağı öncesi kentin en işlek caddelerinde alışveriş telaşı yaşanırken, toplu yürüyüşler sırasında vatandaşların maske takmadığı ve sosyal mesafeye dikkat etmedikleri gözlendi. Salgın süresince sessizliğini koruyan meydanlar, çarşı ve pazarlar eski günlerine dönmeye başladı. Koronavirüs salgını devam ederken, vatandaşlar normalleşme sürecini "normalleştik" olarak algıladı ve güzel havayı da fırsat bilerek sokağa çıkma yasağı öncesi kendini sokağa attı. Özellikle son dönemlerde uygulanan sokağa çıkış yasaklarıyla da evde kalmaktan sıkılan vatandaşlar, yeni süreci duyar duymaz, havaların da ısınmasıyla çarşı ve sokaklara çıktı. Vatandaşların çoğunluğu yapılan uyarıları dikkate almayarak sokaklara akın ederken, özellikle de şehir merkezindeki en işlek caddeler havanın ısınmasıyla birlikte evden çıkan vatandaşlarla doldu.

SAĞLIK BAKANINDAN UYARI ÜSTÜNE UYARI

Vatandaşların meydanlarda yoğunluk oluşturması sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere tüm uzmanlardan uyarı üstüne uyarı yapıldı. Normalleşmenin, salgının tamamen bittiği anlamına gelmediğini duyuran uzmanlar tedbirli normalleşme konusunda uyarıyor. Sağlık Bakanı Koca, İstiklal Caddesi'nde çekilen fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak, "İstiklal Caddesi iyi görüntü vermedi. Bir kareye bu kadar insan girmesi için çok erken" demişti. Bakan Koca yine fotoğrafla uyarıda bulundu. Eminönü'ndeki yoğunluk fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşan Koca, "Eminönü, salgın öncesi günlerin hareketliliğine dönmüş görüntüsü verdi. Trafik sıkışıklığına kadar! Salgınla mücadelede her şey daha iyiye giderken, aceleci olmayalım. Otomobil güvenli olabilir. Ama kapıyı açıp, dışarı çıkana kadar" uyarısında bulundu.

BAKAN KOCA: TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYIN

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabında "riski görün" etiketiyle bir video paylaştı. Maske kullanımı ve sosyal mesafenin korunmasının önemine vurgu yapılan videoyla beraber Bakan Koca, şu ifadeleri kullandı: "Virüsten uzak durmanın yolu, maske ve sosyal mesafedir. Ev dışında mutlaka maske takın ve sosyal mesafeyi koruyun. Kimin virüs taşıdığını bilemezsiniz. Tedbiri elden bırakmayın."

HER ŞEYİ SERBEST BIRAKIYORUZ DİYE BİR ALGI OLMAMASI GEREKİYOR

Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, "Bir normalleşme sürecine geçmek zorundasınız elbette. Bundan sonra bir anda her şeyi serbest bırakıyoruz diye bir algı olmaması gerekiyor. İnsanların temasını azaltacak uygulamaların ne olacağı hala tartışılıyor. Bundan sonra deneyip göreceksiniz. (Normalleşme adımlarında) Vaka artışları oluyorsa belki eskiye dönük belki de daha sıkı tedbirler almak gerekecek. Daha sıkı önlemler alınabilir. Bunlar Bilim Kurulu'nda tartışılıyor" ifadelerini kullandı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel de sürecin iyiye doğru gittiğini ancak vatandaşların rehavete kapılmadan tedbirleri uygulamaya sıkı bir şekilde devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir