Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "AB'nin ciddi bir reforma tabi tutulması gerekiyor"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bu zor günlerde, Türkiye AB üyesi olsaydı Birlik daha güçlü olur, sadece korona virüsüyle değil her türlü zorlukla daha iyi mücadele ederdi." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Çavuşoğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Önemli bir barış ve refah projesi ve bir ortak değerler bütünü olarak dünya tarihinde yerini alan AB, toplumsal yaşamın birçok alanını düzenleyen ortak politikalarıyla hem kendi vatandaşlarına hem uluslararası topluma önemli katkılar sağlamıştır.
Bugün, KOVID-19 salgını, yoğunlaşan jeopolitik rekabet, çok taraflılığa yönelik tehditler ve bölgesel çatışmalar tüm dünyayı sınamaktadır. Uluslararası sistemin belirsizliklerle ve çatışmalarla dolu bir dönüşümden geçtiği günümüzde, bu meydan okumalarla mücadele etmek için AB’nin bir yandan yeni ittifaklar geliştirmesi, diğer yandan mevcut müttefikleriyle arasındaki iş birliği ve dayanışmayı artırması, kendini güçlendirmesi gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde hem üye ülkelerin hem uluslararası toplumun güçlü ve kapsayıcı bir AB’ye duyacağı ihtiyaç daha fazla olacaktır.
AB’ye aday ülke konumundaki Türkiye, üyeliğiyle AB’nin kuruluş ilkelerine bağlı, tutarlı, sorumlu, ilkeli bir küresel aktör olması için gerekli her türlü katkıyı sunmaya hazırdır. Türkiye, mevcut sınamaların aşılmasında Birliğe en fazla katkı yapabilecek ülkelerin başında gelmektedir.
Esasen, bu süreçte Avrupa Birliğinin ciddi bir reforma tabi tutulması gereği de görülmüştür. Bu zor günlerde, Türkiye AB üyesi olsaydı Birlik daha güçlü olur, sadece korona virüsüyle değil, her türlü zorlukla daha iyi mücadele ederdi.
Türkiye ve AB, dış politikadan ekonomik ve ticari ilişkilere, güvenlik ve terörle mücadeleden sınır yönetimine, istihdamdan göç politikalarına kadar geniş bir alanda ortak faydayı paylaşmaktadır. Türkiye ve AB’nin, katılım müzakerelerinin ilişkilerin temelini teşkil ettiği bilinciyle, her alanda iş birliklerini geliştirmeleri, yalnızca kendi menfaatleri açısından değil, bölgemiz ve uluslararası sistemin geleceği bakımından da önem taşımaktadır.
Türkiye’nin koronavirüs krizi sırasındaki tutumu iş birliğine hazır olduğunu göstermiştir. Bu bakımdan, AB’den beklentimiz, dar görüşlü ulusal yaklaşımların ötesine geçen, Birlik’in küresel sorumluluklarını yansıtan ve AB’nin sloganı Çeşitlilikte Birlik yaklaşımını yansıtan akılcı bir politika benimsemesidir. Türkiye ortak gelecek için AB ile her türlü samimi ve anlamlı iş birliği fikrine açıktır.
Bu düşüncelerle, başta vatandaşlarımız olmak üzere tüm Avrupa vatandaşlarının Avrupa Günü’nü en iyi dileklerimle kutluyorum." (İLKHA)