Yorucu inşaatlarda çalışıyor, oruçlarını tutmayı ihmal etmiyorlar
Ağrılı inşaat işçileri, günün büyük bir bölümünü inşaatlarda çalışarak ter dökerken aynı zamanda oruç ibadetlerini de aksatmadan eda ediyorlar.
Günlerin uzun olmasına rağmen inşaat çalışanları oruçlarından ödün vermiyor. Sıcak iklime ve ağır işlere rağmen inşaat çalışanları günde ortalama 10-11 saat çalışıyor.
İnşaat ustalarından Erhan Güler, işlerinin yorucu olduğunu, acıkıp susamalarına rağmen oruç ibadetini yerine getirmek için çaba harcadıklarını söyledi.
Yılın 11 ayı yiyip içtiklerini, sadece bir ayı oruçlu geçirmelerinin insanlara zor gelmemesi gerektiğini kaydeden Güler, Yemen'de insanların yiyecek bulamadıklarından dolayı günlerce aç kalabildiklerini ve çalışan insanların sadece bu tabloyu göz önünde bulundurarak bu ibadeti yerine getirmeleri gerektiğini söyledi.
"O bir ayı da oruçsuz geçirmek olmaz"
Ramazan ayının oruçsuz geçirilmemesi gerektiğini ve oruç ibadetini yerine getirmek için olanakların zorlanması gerektiğini vurgulayan Güler, "Sahurdan sonra iki saatlik uyku ile sabah 6'da kardeşimle birlikte işimize geliriz. Kalfalık yapıyoruz, kendi işimizin ustalığını da yapıyoruz, eleman tutmuyoruz kendi işimizi kendimiz yapıyoruz. Gün içerisinde güzel çalışmalarımızın yanında namazlarımızı kılıyoruz. Özellikle Ramazan ayında olmamız hesabıyla, oruç ibadetimizi yerine getiriyoruz. Çünkü yılda bir defadır Ramazan ayı, o bir ayı da oruçsuz geçirmek olmaz" ifadelerini kullandı.
"Çalışmak oruca engel değildir"
"Biz Müslümanız, iman etmişiz Allah'a. Ayrıca bu ayın çok ciddi bir sevabı vardır." Diyen Güler, "Onun sevabını da Allah Teâlâ özel olarak kullarına bahşedecektir. Biz insanlar bunun değerini ve kıymetini bilmiyoruz, farkında değiliz. Çalışabiliriz, inşaatta da enerji harcayabiliriz, esnafta olabiliriz ama bu oruca engel değildir." şeklinde konuştu.
"Oruçlu çalışmak çok güzel oluyor"
Konuşmasının devamında Güler şunları söyledi: "İnsan sabah 06.00 ile akşam 18.00 saatleri arası yiyip içmese hiçbir şey olmaz. Dikkat edin şu an Yemen'de insanlar açlıktan ölüyorlar, bu insanlar belki 6 veya 12 saat değil, aylarca yiyip içemeyebiliyorlar. Basına yansıyan görüntülerde toprak yemek zorunda olduklarını gördük veya ağaçlardan yapraklar yediklerini görüyoruz. O insanlar bir deri bir kemik kalmışlar. İnsanlar bu halde yaşayabiliyorlarsa biz 12 saatlik bir aç kalma ile her türlü yaşarız. O yüzden elimizden geldikçe orucumuzu tutmaya çalışıyoruz ve bu şekilde çalışmamız da çok güzel oluyor."
"Sabrın sonu da inşallah selamettir"
Son olarak Güler, "Cennetin yolu dikenli, zahmetli ve sıkıntılıdır, ezalı, cefalıdır. Tabi ki acıkıyoruz ve şu anda ağzım kurumuş, konuşmakta zorlanıyorum. Ama Ramazan ayı sabır ayıdır, sabredeceğiz. Sabrın sonu da inşallah selamettir. Bunun mükâfatını da inşallah Rabbim güzel bir şekilde bize verecektir." dedi.(İLKHA)