Halk otobüsleri dertli! Bu kısıtlamalarla uzun vadede dayanılmaz
500T, geçmiş dönemlerde yolcusunu isyan ettiren yoğunluğun aksine koronavirüs salgını sürecinde güzergahındaki 12 ilçede 78 durağın çoğunu boş geçiyor.
İstanbul'da Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki en uzun mesafede (Cevizlibağ-Tuzla Şifa Mahallesi) 25 yıldır yolcu taşıyan, gerek bu zamana içinde yaşanılan birbirinden ilginç hikayeler gerekse de avantajlı ulaşım imkanı sebebiyle efsaneleşen 500T, koronavirüsün ülkede görülmesinin ardından cazibesini yitirdi.
Yolcu yoğunluğuyla hafızalara kazınan otobüs hattı, tarihinin en sakin günlerini yaşıyor.
Filmlere, skeçlere, şiirlere, teknoloji oyunlarına ve hatta sosyal araştırmalara konu olan 500T'de daha önce ayakta dahi yer bulmakta güçlük çekenler, bugünlerde oturacakları koltukları kendileri seçiyorlar.
ZARAR TURU
İşe gidiş-geliş saatleri haricinde güzergahtaki durakların tamamına yakınında yolcu bulamayan 500T otobüsleri, bazı seferlerini 2-3 kısa mesafe yolcusuyla tamamlıyor.
Sefere çıkan her otobüsün günlük ortalama 145 litre yakıt sarfiyatı bulunduğunu, elde edilen gelirle maliyeti karşılayamadıklarını söyleyen otobüs sahipleri, "üzerinde güneş batmayan hat" gibi esprilere konu olan 500T'nin ışığını yitirmek üzere olduğunu ve otobüslerin adeta "zarar turu" attığını belirtiyor.
İKİ DAKİKADA BİR KALKAN ARAÇ BİLE VAR
Öz Tuzla-Topkapı Otobüsçüler Derneği Başkanı Mehmet Tekin, pandemi sürecinde sefer sayısında azalma olmadığını, aksine bazı zaman dilimlerinde araçların iki dakikada bir hareket ettiğini söyledi.
Tekin, başta sağlık çalışanları olmak üzere bu dönemde sahada çalışmak durumunda olan emniyet ve basın mensupları gibi bazı meslek sahiplerine, şehit yakınları ve gazilere ücretsiz hizmet verdiklerini vurguladı. Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini belirten Tekin, salgınla birlikte özel halk otobüsü sektörünün ciddi kayıplar yaşadığını dile getirdi.
‘GENELGE MAĞDURİYET OLUŞTURUYOR’
İstanbul Valiliği kararıyla taşıma kapasitesinin şoför dahil 21 kişi olduğunu hatırlatan Tekin, genelgenin mağduriyet oluşturduğunu savundu. Tekin, "Bu yükün altından çıkmamız mümkün değil. Taşıdığımız 21 kişinin içerisinde en az 11-12 tanesi ücretsiz. Gittiğimiz yol malum 90 kilometre. Her geçişte köprü parası ödüyoruz." dedi.
"BU ARAÇLARI YAKIT YAKMA MAKİNESİ OLARAK GÖRÜYORUM"
Bu şartlar altında hizmetin uzun süre sürdürülebilir olamayacağını aktaran Tekin, "Bu araçları ben şu anda yakıt yakma makinesi olarak görüyorum. Sektör olarak, esnaf olarak bunu çok uzun vadeli sürdürebilme şansımız yok. En kısa sürede buna bir önlem alınmalı. Alınan tedbirlerin yeniden değerlendirilmesi halinde belki sürdürülebilir bir pozisyon alırız. Düşünebiliyor musunuz araç bir serviste 350 lira yakıt yakacak, köprü parası ödeyecek, topladığı para 40 lira. Kim dayanır buna, hangi fabrikatör dayanır?" diye konuştu.
Gün içinde ancak pik saatlerde koltukların dolduğuna dikkati çeken Tekin, yakıt, köprü ve şoför ücretlerinin yanı sıra otobüste dezenfekte uygulamaları için de para harcandığını anlattı. Tekin, şoförlere maske dağıtıldığını, otobüslere yolcular için dezenfektan aparatları yerleştirildiğini ve seferini tamamlayan her aracın dönüşte temizlendiğini vurguladı.
"YOLCU SAYISI ŞU ANDA YÜZDE 90 AZALDI"
500T'nin güzergah uzunluğu nedeniyle diğer halk otobüslerinden daha fazla zarar ettiğine değinen Tekin, "Yolcu sayısı şu anda yüzde 90 azaldı, ancak servislerimiz azalmadı. Böyle olunca da maliyet arttı. Sonuçta biz devlet değiliz, devletimizin yanındayız. Bu şartlar altında bunu sürdürebilme şansımız yok. Günlük zararımız, aşağı yukarı 1500 liranın üstünde ancak biz bunu cepten karşılıyoruz. Siz günlük aracınızla bir 5 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir, 90 kilometre yol giderseniz gideriniz ona göredir. Bizim yolumuz uzun olduğundan giderimiz daha yüksek." ifadelerini kullandı.
Tekin, salgın sürecinde otobüs sahiplerinin zarar etmesine rağmen şoförleri mağdur etmediğine ve işten çıkarmadığına dikkati çekti.
YOLCULAR 500T'DE HAYALLERİNİ YAŞIYOR
Bazı yolcular da 500T ile ilk kez bu kadar sakin seyahat ettiklerini belirtirken, bazıları ise bu durumu "tarihi bir an" olarak yorumladı.
Güvenlik görevlisi Tarık Şahin, 500T'yi mecbur kaldığında alternatif olarak kullandığı ifade ederek, "Salgın başlamadan önce hayatta bu şekilde oturamazdım. Bırak oturmayı ayakta bile yer bulmaya zorlanırdık. Şu an 500T en rahat zamanını geçiriyor." dedi.
500T'yi işe acil gitmesi gerektiği durumlarda kullandığını anlatan Aytekin Öztaş da "Daha önce de birkaç defa kullandık, çok dolu. Hatta binemediğimiz durumlar oluyordu. Şu an çok iyi, 4-5 kişi taşıyor. Böyle hayal etmem imkansızdı." değerlendirmesini yaptı.
Hattın müdavimlerinden İsmail Kılıç ise 500T'yi sabah erken saatlerde işe gitmek için kullandığını dile getirdi.
Önceleri akşamları çok yoğun olduğu için bazen otobüsün yolcu almadığını belirten Kılıç, "Anlatamam size. 500T'yi hiç bu kadar boş görmemiştim, böyle hayal etmemiştim. '500T'ye bir gün böyle bineceksin.' deseler inanmazdım." şeklinde konuştu.