Cuma namazını irad eden Ankara Müftüsü: Kur’an’ın mesajına kulak verelim
Ankara İl Müftüsü Dr. Yusuf Doğan, Ankara Maltepe Camii’nde cuma namazı kıldırdı. Doğan, namaz öncesinde “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” başlıklı hutbe irad etti.
Yeni tip Coronavirus (Covid-19) nedeniyle temsili kılınan cuma namazı, Ankara İl Müftüsü Dr. Yusuf Doğan’ın imametinde eda edildi.
Ankara Maltepe Camii’nde az sayıda katılımla ve tedbirler alınarak kılınan cuma namazı öncesi Doğan, “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” başlıklı hutbe irad etti.
Doğan hutbesinde, “Hutbeme başlarken okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor; ‘Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın, Rabbinize ibadet edin, dünya ve âhiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.’ Okuduğum hadis-i şerifte ise rehberimiz, efendimiz sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) şöyle buyuruyor; ‘Akıllı kişi, alçak gönüllü olan, kendini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır.’ Allah Teâla, insanı belirli bir amaç doğrultusunda, en güzel kıvamda yaratmış, akıl ve irade gibi üstün özelliklerle donatmıştır. Ondan yalnızca kendisine kul olmasını, sağlam bir iman ve salih amellerle dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmasını istemiştir.” dedi.
Allah’ın insana bahşettiği nimetlerin sayısız olduğuna dikkat çeken Doğan, şöyle devam etti:
“Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, sayamazsınız. Akıl, irade, ilim, iman, evlat, mal ve sıhhat bu nimetlerden sadece bazılarıdır. Ancak bütün bu nimetlere karşı insanın yerine getirmesi gereken yükümlülükleri vardır. İnancımıza göre, her nimetin insana yüklediği bir sorumluluk vardır. Nitekim ‘Nihayet o gün dünyada yararlandığınız nimetlerden elbette hesaba çekileceksiniz.’ âyeti bu gerçeği vurgulamaktadır. Yüce dinimiz İslam’a göre, öncelikle Cenâb-ı Hakka karşı sorumlu olan insanın, kendisine, ailesine, yakınlarına ve çevresine karşı sorumlulukları vardır. İnsan, sahip olduğu her nimetin, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanı olduğunun farkında olmalıdır. Yaratılışındaki mükemmelliği, özündeki güzelliği korumalı, sorumluluk bilincini kuşanarak her vesileyle Allah’a şükretmelidir.”
“Sorumluluk bilinci, erdemli bir hayatın olmazsa olmazıdır”
Sorumluluğun, insanın hayatına anlam katan, onu gayesiz yaşamaktan kurtaran en güzel haslet olduğunu vurgulayan Doğan, “Sorumluluk bilinci, erdemli bir hayatın olmazsa olmazıdır. İnsan, sorumluluk bilinciyle hayatını ve çevresini güzelleştirir. Sosyal bir varlık olan insan, davranışlarının diğer insanlarda ve çevresinde nasıl bir etki oluşturduğunu hesap etmelidir. Bu açıdan kâmil bir insan, bütün varlık âlemine karşı sorumluluk duygusu taşıyan bir karaktere sahiptir. Sahurla berekete, oruçla sıhhate, Kur’an’la nura, teravihle huzura erişeceğimiz Ramazan ayını idrak ediyoruz. Zekât ve fitrelerimizle, hayır hasenatlarımızla sorumluluklarımızı daha çok hatırladığımız kutlu zamanları yaşıyoruz. Dilimizi zikre, kalbimizi şükre, aklımızı tedbir ve tevekküle, bedenimizi sabra alıştıracağımız en güzel anları yaşıyoruz.” diye konuştu.
“Ramazan ayı, ilâhî ihsan ve ikramlarla bize rahmettir”
Diyanet İşleri Başkanlığının her yıl Ramazan ayında önemli bir konuyu gündeme taşıdığını anımsatan Doğan, şunları söyledi.
“Bu yıl tema olarak ‘Ramazan ve Sorumluluk Bilinci’ belirlenmiştir. Ay boyunca sorumluluk konusu her yönüyle gündemde tutulacak, toplum nezdinde duyarlılık oluşmasına ve sorumluluk şuurunun geliştirilmesine katkı sağlanacaktır. On bir ayın sultanı Ramazan ayını, sorumluluk bilinci ile karşılayıp idrak ettiğimizde maddî manevî kazançlarımızı geliniz beraberce düşünelim. Ramazan ayı, ilâhî ihsan ve ikramlarla bize rahmettir, her yönüyle güzelliklerimizi artırmaya bir davettir. Ramazan ayı, nefsimizi ve neslimizi imâr ve inşâ için, ocaklarımızdaki manevî neşveyi ihyâ için bir mekteptir. Ramazan ayı, nasûh bir tevbe ve istiğfarda bulunmaktır. Kalplere huzur veren zikir ve tesbihatı çoğaltmaktır. Hesaba çekilmeden önce kendimizi muhasebe etmektir. Hayatımızda iyiden yana yeni bir sayfa açmak ve güzel bir başlangıç yapmaktır.”
“Ramazan, dua ve niyazlarımızda kardeşlerimizi anmaktır”
Bir Müslüman için Ramazan’ın, oruca sağlam bir niyet, ibadetlerde devamlılık için dirayet olduğunu söyleyen Doğan, “Sahur vaktinde ve duaların geri çevrilmediği iftar sofralarında ailemizle ayrı bir berekete ermektir. Ramazan, dua ve niyazlarımızda kardeşlerimizi anmaktır. Gönülden gönüle köprüler kurmaktır. Dua etmek kadar dua almaktır. En başta anne-baba duası olmak üzere, muhtacın, mazlumun duasına mazhar olmaktır. Yaratanın rızası, emri ve hatırı için yaratılmış her ne varsa onlarla bağımızı canlı tutmaktır. Ramazan, her halimizle Allah’a şükretmektir, sıkıntı ve ıstırapta sabrı kuşanmaktır. Nefsimizi terbiye etmek, elimize, dilimize, belimize, kendimize sahip olmaktır. Bütün azalarımıza orucumuzu tutturabilmektir. Mahzun olduğumuz bu salgın günlerinde camilerimizde saf tutamasak da evlerimize ailece namazın huzurunu taşımaktır. Evde kalarak kıldığımız namazlarla manen yükselmek, her türlü hastalıktan ve kötülükten korunmaktır. Teravihle, tekbir ve salât-ı ümmiyye ile arınmak, huzur bulmak, ruhumuzu dinlendirmektir.” ifadelerini kullandı.
“Kur’an-ı okuyup anlayalım”
Kur’ân’ın indirildiği bu kutlu ayda en güzel amellerden birinin Kur’an’ın sesine, mesajına kulak vermek olduğunu dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
“En güzel kelâmı özenle okumaya, tefekkür etmeye devam etmektir. Kur’an-ı okuyup anlamak kadar yaşamaktır, yaşatmaktır ve okutmaktır. Bu mübarek ay, Allah için yaptığımız ve bize kat kat fazlasıyla geri dönen iyiliklerimizdir. Kardeşimizin imkânını artırdığımız infakımızdır. Vermenin hazzını tattığımız fitrelerimizdir. Malımızı arındırıp bereketlendirdiğimiz zekâtlarımızdır. Evet, Ramazan ayı, kimsesizlerin yüzünde oluşturduğumuz tebessüm, yüreklerindeki sevinçtir. İyilik uğrunda hiçbir şeyi ötelemediğimiz en güzel manevi iklimimizdir. Bu ayda bize düşen görev, kulluğumuzu pekiştirmek, sorumluluk duygumuzu, takva bilincimizi geliştirmektir. Yüce Allah'a, Resûlullah’a (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ve Kitabullah’a her şeyden çok vefalı olmaktır. Vefalı olanlarla dostluğumuzu artırmaktır. Kıymeti iyi bilinmesi gereken bu sayılı günler, bin aydan hayırlı Kadir gecesiyle bizi istikamete, her şeyden yüce, Allah’ın rızasına yaklaştıran bir fırsattır.”
“Dünyada bir misafir olduğumuzu, şu fâni hayatın ahirete hazırlık yurdu olduğunu unutmayalım”
Gecesiyle gündüzüyle mübarek bir ayda olduklarını ifade eden Doğan, “Diğer taraftan salgın hastalıkla ağır bir imtihandayız. Zamanın değerini, hayatın anlamını, gençliğin önemini, bir lokma nimetin ve bir nefes sıhhatin şükrünü idrak edelim. Bir virüsle hayatımızın değiştiği zor zamanda bu salgın hastalıktan korunmak için sorumluluklarımızı yerine getirelim. Dünyada bir misafir olduğumuzu, şu fâni hayatın ahirete hazırlık yurdu olduğunu unutmayalım. Taşıdığımız sorumluluğun meşakkatli ama kıymetli olduğunun idrakinde bir hayat sürelim. Dünyalık ne varsa, hepsine bir yolcu kadar değer verelim. Sorumluluk duygusunu kuşanmanın erdemiyle, Müslüman olarak yaşamanın izzetiyle Allah’ın huzuruna varalım. Nihai hedefimizin Allah rızası olduğunu bir an bile aklımızdan çıkarmayalım. Her günümüzü, Rabbimizin rızasına uygun faydalı işlerle, salih amellerle, iyilik arzusu ve tefekkür sermayesi ile değerlendirip kurtuluşa erelim.” dedi.(İLKHA)