Adana'da 'dur' ihtarına uymayan Suriyeli Ali'yi öldüren polis tutuklandı
Adana'da koronavirüs (corona virüs) salgını önlemleri kapsamında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında, polis denetiminden kaçan 17 yaşındaki Suriyeli Ali polis tarafından vurularak öldürüldü. Polisin 'dur' ihtarına uymadığı için genci bacağından vurduğu iddia edilirken, sosyal medyada yayınlanan görüntülerde Suriyeli Ali'nin kalbine yakın bir noktadan vurulduğu ortaya çıktı. Olayın ardından Adana Valiliği, 'kazaen' açıklaması yaparak polis memurunun açığa alındığını duyurdu. Suriyeli genci öldüren polis memuru F.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesinde 17 yaşındaki Suriyeli uyruklu Ali El-Hemdan 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından vuruldu.
Adana Valiliği'nin konuyla ilgili açıklamasında, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin dün Sucuzade mahallesinde uygulama yaptığı belirtildi.
"POLİS MEMURU AÇIĞA ALINDI"
Uygulama noktasında 'dur' ikazına uymayarak kaçan Suriyeli Ali'nin uyarı ateşi açılması sırasında kazara yaralandığı aktarılan açıklamada "Hastaneye sevk edilen A.H. yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. İlgili polis memuru, açığa alınmış olup adli ve idari tahkikat devam etmektedir" ifadelerini yer verildi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde ise Suriyeli gencin kalbine yakın bir noktadan yaralandığı ortaya çıktı. Görüntülerde gencin kalbine yakın bir noktadan vurulduğu, olay yerinde ambulansa alınmadan önce sedyede kalp masajı yapıldığı görülüyor.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, görüntüleri Twitter hesabından paylaşarak "Adana Seyhan'da sokağa çıkma yasağının olduğu gün 17 yaşında bir çocuğun 'dur' ihtarına uymadığı için öldürülmesi bizleri derinden üzdü. Bu görüntülerle ilgili acil bir açıklama ve sorumluların adalet önünde hesap vermesini bekliyoruz" açıklaması yaptı.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Suriyeli gencin ölümüne tepki göstererek "Sokağa çıkma yasağı sırasında da çalıştırılan Suriyeli sığınmacı genç, Ali El Hamdani ceza kesilmesin diye kaçmış ve kalbinden vurulmuş! Böyle kaç genç vuruldu, vuruluyor! Polis vazife ve selahiyetini orantısız artırırsan olacağı budur..!" dedi.
ANKA'ya konuşan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer ise "Hangi şartlarda olursa olsun bir insanın ölümü muhakkak soruşturulmalı. Şu an valiliğin yaptığı açıklamayla 2 polis memuru açığa alınmış durumda. Hem il örgütü hem de milletvekili arkadaşlarımızla etraflıca inceliyoruz. Yetkililerle görüşmemiz oldu" ifadelerini kullandı.
BAKAN SOYLU'DAN SURİYELİ AİLEYE TELEFON
Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hayatını kaybeden 17 yaşındaki gencin babasını arayarak başsağlığı diledi. İHA'nın aktardığına göre Soylu, yaşanan olaydan dolayı derin üzüntüsünü dile getirerek, konunun takipçisi olduğunu söyledi.
Suriyeli gencin babası ise "Allah razı olsun, geçirdiğimiz zor dönemde Türkiye bize ev sahipliği yaptı. Biz kardeşiz ve kardeşliğimizi kimse bozamaz" dedi.
GELECEK PARTİSİ'NDEN 'NEDEN VURULDU?' SORULARI
17 yaşındaki Suriyeli Ali El-Hemdani'nin ölümünün ardından Gelecek Partisi de olayın çok yönlü soruşturulmasını istedi ve şu açıklamayı yaptı:
"27.04.2020 tarihinde ve saat 12.00'de Suriyeli 17 yaşındaki Ali Asani'nin sokağa çıkma yasağına uymadığının tespit edildiği ve para cezası almaktan korktuğu için polisin ‘dur’ ihtarına uymadığı, kaçmak isterken de ateş açılarak göğsünden vurulduğu iddiaları, gencin yaralı şekilde ambulansa götürüldüğü anı gösteren bazı videolar eşliğinde kamuoyuna yansıdı.
Adana Valiliği'nin olaya dair yaptığı ve "kazaen…" diyerek hadiseyi hafifsetip geçiştiren açıklama kamuoyu vicdanını tatmin etmekten uzaktır.
İçişleri Bakanlığı ve Adana Emniyeti'ne soruyoruz:
*Yerel ve ulusal basında çıkan, ve 'ayağından vurulup tedavisi için hastaneye kaldırıldığı'na dair haberleri yapılan genç ile Ali Hasani aynı kişi midir?
*Eğer öyleyse bu durum, yalan haber yapmak/yaptırmak suretiyle hadisenin adaletten ve kamuoyunun gözünden kaçırılması demek değil midir?
*Olay yerine ait kamera görüntüleri var ise bu görüntüler paylaşılacak mıdır?
*Maktül önden mi arkadan mı vurulmuştur?
*Maksat kaçan bir şahsı yakalamak ise öncesinde havaya ateş edilerek korkutma seçeneği denenmiş midir?
*Polis şahısla ilgili kendisine bir saldırı ihtimali görmüş müdür?
*Güvenlik güçlerine karşı bir saldırı ihtimali yok ise polisin kendini savunma aşamasının son çaresi olan silahla vurma neden ilk olarak tercih edilmiştir?
İçişleri Bakanlığı'nı, bu görüntü ve iddiaları ivedi olarak soruşturmaya ve kamuoyuna doğru bilgileri içeren açıklamaları yapmaya davet ediyoruz!"
POLİS MEMURU TUTUKLANDI
Bu ara görevden uzaklaştırılarak gözaltına alınan polis memuru F.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.