Siyasi parti liderlerinden Diyanet İşleri Başkanına destek açıklaması
Cuma hutbesinde, "İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtiliği, eşcinselliği lanetliyor." sözleri üzerine hakkında, bazı baro ve STK'lar tarafından suç duyurusunda bulunulan Erbaş'a siyasi parti temsilcilerinden destek geldi.
Cinsel sapkınlığa sahip çıkan Ankara Barosu, İzmir Barosu, HDP, CHP ve İHD'nin, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında yaptığı suç duyurusuna her kesimden tepkiler çığ gibi büyürken, Erbaş'a siyasi parti temsilcilerinden de destekler gelmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili İLKHA'ya açıklamada bulunan Saadet Partisi STK ve Halkla İlişkiler Başkanı Atik Ağdağ, ve Yeniden Refah Partisi Genel Sekreteri Suat Pamukçu, Diyanet İşleri Başkanı'nın hakkı söylediğini belirttiler.
"Erbaş kendi fikrini değil İslam'ın hükümlerini ifade etmiş"
Saadet Partisi STK ve Halkla İlişkiler Başkanı Atik Ağdağ, "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kendi fikrini değil İslam'ın hükümlerini ifade edip Müslümanlara hatırlatmıştır. Herhangi bir kitle, kin ve nefrete teşvik edilmemektedir. Diyanet İşleri Başkanı'nın İslam'ın hükümlerini dile getirmesinden daha doğal bir şey olamaz. Ali Erbaş'ın şahsında İslam'ın hükümlerinin 'çağlar öncesinden gelen ses' olarak ifade edilip alaya alınması kabul edilemez. Birtakım insanların her türlü sapıklığı ve azgınlığı dile getirip bu çerçevede adım atmasını bir hürriyet olarak değerlendirip diğer tarafta bir din adamının inancı ile ilgili bir şeyler söylemesini hukuka aykırı görmek ileriye dönük çok tehlikeli kapıları aralayacak bir durumdur. Dolayısıyla Ali Erbaş'ın yapmış olduğu açıklamada cadı avı ve nefret suçu olmadığından açılan davaların bir sonuç vereceği kanaatinde değiliz." dedi.
"Bu sapkınlık lobisi Batıyı topyekûn etkisi altına almış durumda"
Bu sapkınlığın Türkiye'de alan bulmasının İstanbul Sözleşmesi ile birlikte başladığının altını çizen Ağdağ, "Cinsel sapkınlığın dünyada çok büyük bir lobisinin olduğunu biliyoruz. Diyanet İşleri Başkanı'nın İslam'ın hükümlerini dile getirmesine karşı Ankara ve İzmir Barolarını harekete geçirecek lobi gücüne sahipler. Bu sapkınlık lobisi Batıyı topyekûn etkisi altına almış durumda. Bu sapkınlığı başta dizi ve filmlerde olmak üzere neredeyse hayatın her alanında görmek mümkün. Ülkemizde de ne yazık ki Avrupa Birliği'ne girme sevdası adına bu cinsel sapkınlıklara müsaade edilir adımlar atıldı. Bu yaşanan olay vesilesi ile bu yanlıştan geri dönüleceği kanaatindeyim. Son olarak bu mesele Müslümanların sürekli gündemlerinde tutacakları bir mesele değildir. Bu anlamda bu lobilerin oyununa da gelmemek lazım." ifadelerini kullandı.