Üniversiteden `Yolsuzluk` İddialarına Yalanlama
Üniversite, ``usulsüzlük ve yolsuzluk`` iddialarının asılsız olduğunu bildirdi.
MÜ`den yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın ve yayın organları ile sosyal medyada Marmara Üniversitesi hakkında iddialar yer aldığı hatırlatıldı.
İddiaların asılsız olduğu belirtilen açıklamada, ``Üniversitemiz akademik kadrolarına atanma ve yükseltilme yolu ile yapılan personel alımları 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Kriterleri Yönergesi çerçevesinde yapılmakta olup söz konusu iddia hukuki mesnetten yoksun ve asılsızdır. Bu atamalar kamuoyu ve yargı denetimine açıktır`` denildi.
Üniversite Yönetim Kurulu`nun 2012/626-12 sayılı kararı ile lisansüstü başvurularından 100 lira ücret alınmasının uygun bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
``Tahsil edilen ücretler üniversitemiz Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı`nın hesabına aktarılmıştır. Ancak Yükseköğretim Kurulu`nun 498-10273 sayılı yazısı doğrultusunda 19 Haziran 2012 tarih ve 2012/628-8 sayılı üniversite yönetim kurulu kararı ile başvuru ücretlerinin iadesine karar verilmiş ve öğrencilerin banka hesaplarına iadeler gerçekleştirilmiştir.
İddiada yer alan bir diğer husus da ücret ödemelerinin neden Denizbank`a yapıldığı ile ilgilidir. Üniversitemiz öğrenim ücretlerinin tahsili ile ilgili olarak 26 Ocak 2012 tarihinde yapılan ihaleye dört banka katılmış ve en yüksek meblağı Denizbank teklif etmiştir. Bu nedenle bu banka üniversitemiz adına öğrenim ücretlerinin tahsiline yetkili kılınmıştır.``
-``Zarf içinde para alındığı`` iddiası-
Üniversitenin rektörlük idarecilerinin ve diğer çalışanlarının zarf içinde para aldığı konusunda bazı ``dayanaksız`` iddialar bulunduğu aktarılan açıklamaya, şöyle devam edildi:
``Üniversitemiz rektörlük idarecilerinin ve diğer çalışanlarının zarf içinde para aldığı konusu mesnetsiz bir iftiradan ibarettir. Bu iftira ile ilgili olarak yasal haklarımız kullanılacaktır. İddia edilen diğer hususlara gelince: Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında üniversitemiz bütçesine aktarılan kaynaklar ilgili mevzuat çerçevesinde ÖYP öğrencileri ve ÖYP danışmanlarının araştırma ihtiyaçlarına harcanmaktadır. Yaz okulu kapsamında sağlanan gelirler ise Yaz Okuluna ilişkin yükseköğretim kurumlarının yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılmaktadır. Üniversitemiz diğer tüm kamu kurumları gibi her yıl Sayıştay tarafından denetlenmektedir. Yapılan denetimlerde ÖYP ve Yaz Okulu hesapları ile ilgili olarak herhangi bir sorgu bulunmamaktadır.``
Açıklamada, iddialara konu olan ``kampüs kart`` ile ilgili de bilgi verilerek, kartın öğrenci ve personelin üniversite yerleşkelerindeki yaşamlarını kolaylaştırıcı özelliğe sahip olduğu belirtildi.
Üniversitede ``kampüs kart`` uygulamasına geçilmesinin mevzuatla verilen görevlerin yerine getirilmesi bakımından kaçınılmaz olduğu vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:
``Kampüs kart öğrenci ve personelimizin kurumsal kimlik kartı özelliğine sahiptir. Ayrıca bu kart yerleşkelerimizdeki kapı girişlerinde, ve kütüphanelerde kullanılmakta; yemek ücretlerinin otomasyon sistemi üzerinden tahsilatının yapılmasını da sağlamaktadır. Öğrencilerimiz kampüs kart taleplerini ilk kayıt sırasında kendi rızası ve imzaları ile talep etmektedirler. Personelimize de aynı şekilde imza atmadıkları taktirde, banka hesabı açılmamaktadır. Bu kart için öğrenci ve personelimizden hesap işletim ücreti ve kart ücreti alınması söz konusu olmayıp kartların bankacılık özelliklerinin de kullanılması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Üniversitemiz ile Denizbank arasında kampüs kartın ücretsiz basılması ve altyapısının kurulması sözleşmesi 08.02.2011 tarih ve 2011/591-14 sayılı Üniversite Yönetim Kurulu kararı ile uygun görülerek imza altına alınmıştır. Üniversitemiz bu sistemin kurulması ile ilgili bütçeden herhangi bir ücret ödememiştir.``
Açıklamada, Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Helvacı ile ilgili iddiaların da mesnetsiz olduğu kaydedilerek, ``Zira iddiaya konu `mobbing`e ilişkin anılan öğretim üyesinin idari veya yargı makamlarına intikal etmiş bir şikayeti söz konusu değildir. Buna rağmen konunun kamuoyuna yansıması sebebiyle iddia hakkında bir komisyon kurulmuş ve konu incelenmeye başlanmıştır. Çalışma tamamlandıktan sonra sonuç kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Üniversitemiz öğrencilerinden Abdurrahman Babacan`ın şikayeti ve idari yargıya başvurusu üzerine aralarında Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Artuk ve İdare Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Yıldırım`ın da bulunduğu soruşturmacıların yaptığı soruşturma neticesinde adı geçen öğretim üyesi hakkında men`i muhakeme kararı verilmiş olup, bu karar Danıştay 1. Dairenin 27.12.2011 tarih, 2011/2068 Esas, 2011/2136 nolu kararı ile onanmıştır. Dolayısıyla soruşturma ile ilgili tüm süreçler tamamlanmış olup idarenin herhangi bir ihmali söz konusu değildir`` denildi.