Lovejoy, Guardian gazetesine yaptığı açıklamada "Bu doğanın intikamı değil, bunu kendi kendimize yaptık" dedi.

George Mason Üniversitesi'nde Çevre Profesörü Lovejoy'a göre uzmanlar, insanların doğal yaşama müdahalesi sonucu, her yıl iki ile dört virüsün ortaya çıktığını keşfediyor ve bunlardan herhangi biri pandemiye dönüşme riski getiriyor.

1980'lerde "biyolojik çeşitlilik" terimini bulan Lovejoy şunları söyledi.

"Bu pandemi, doğaya ısrarlı ve aşırı müdahalemiz ve çok büyük yasa dışı vahşi yaşam ticaretinin bir sonucu, özellikle de Güney Asya'daki ve Afrika'daki av hayvanları pazarlarının... Böyle bir şeyin yaşanmasının sadece zaman meselesi olduğu çok netti."

Amerikan Gelişim Merkezi'nin kısa süre önce yayımladığı raporda, Amerika'nın pandemilerle savaşmak için vahşi yaşam ticaretini durdurması gerektiği yorumu yer alıyordu. Lovejoy'un sözleri, bu yoruma destek olarak geldi.

Hayvan pazarları, vahşi hayvanların ya da çiftlikte yetişen canlı hayvanların satıldığı, aynı zamanda taze meyve, sebze ve balıkların da aynı ortamda tezgahlarda sergilendiği, pek de hijyenik olmayan kalabalık satış yerleri… Afrika ve Asya'nın birçok yerinde kurulan pazarlar, yüz milyonlarca insana besin tedariği sağlıyor. Çin'in Vuhan kentindeki hayvan pazarının, Covid-19 salgınının merkezi olduğu düşünülüyor.

Lovejoy'a göre hayvan pazarlarında vahşi hayvanlarla çiftlik hayvanlarını ayırmak bile, virüslerin farklı türlere geçmesi riskini büyük oranda azaltır:

"Böylece virüslerin tutunacağı farklı türlerin sayısı azalmış olur. Ev hayvanları da çeşitli virüsler taşıyabilir ancak hepsi bir arada olmazsa, vahşi yaşam alanlarındaki hayvanlarda bulunan virüslerin ev hayvanlarına geçme olasılığı gerçekten çok düşer.

"Bu doğanın intikamı değil, bunu biz kendi kendimize yaptık. Çözümü ise doğaya çok daha saygılı bir yaklaşım sergilemekten geçiyor. Buna iklim değişikliği ve diğer sorunlarla mücadele de dahil."