Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem Ramazan ayı geldiği zaman çok sevinir ve coşkulu bir hal yaşardı.

Bu sevinçten dolayıdır ki “Eğer ümmetim Ramazan ayında tecelli eden fazilet ve mükafatları gerçekten bilmiş olsalardı, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi” (Heysemi, Mecma’uz-Zevaid, c.3, 141) buyurmuşlardır.

Cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların zincirlere vurulduğu bu ay aynı zamanda inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bir rahmeti de içerisinde barındırıyor.

Mu'az İbnu Zuhre anlatıyor: "Bana ulaştı ki, Resulullah(sav), iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: "Allahumme leke sumtu ve ala rızkıke eftartu. (Ey Allah’ım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.)" (Ebu Davud, Savm 22, (2358).

Ayrıca iftarda aşağıdaki duayı okumanın da büyük sevabı vardır

"Allâhumme leke sumtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve âlâ rızkıke eftartu veli savmi ğadin neveytu fağfir limâ kaddemtu vemâ ahhertu."

"Allah'ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Yarının orucuna da niyet ettim, benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla."