İslami Direniş Hareketi (Hamas) Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, enerji alanında çalışmalar yapan Filistinli bilim adamı ve akademisyen Fadi el-Batş'a yönelik suikastın yıldönüm dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında siyonist işgal çetesine önemli mesajlar verdi.

El-Kanu, siyonist işgal çetesinin hem İslam aleminin hem de Filistin halkının bilim insanlarını suikastlarla ortadan kaldırmakla Müslümanların bilimsel ilerlemesine ve bilişsel gelişimine engel olmayı hedeflediğine dikkat çekti.

El Kanu, "Filistinli bilim adamı Fadi Al-Batş'ın kanı İsrail işgaline ve istihbarat servislerine musallat olmuş bir lanet olmaya devam edecek ve bu kan boşa gitmeyecek." diyerek işgal rejimine meydan okudu.

İşgal rejiminin istihbarat servislerinin yurtdışındaki Filistinli akademisyenlerin peşinde koşmasının, nerede olursa olsun Filistin halkına yönelik suç işlemeye devam ettiğinin kanıtı olduğunu belirten el-Kanu, "Suikast yoluyla, ümmetimizin içindeki verimliliği ve ilmi başarıları yok edemeyecekler. Ya da halkımızın, işgali sonlandırmak için verdiği mücadele yolundaki bilimsel ilerlemeye ve bilişsel gelişime engel olamayacaklar. Şehidinden bilim adamına kadar hiçbir Filistinlinin kanı boşa gitmeyecektir " ifadelerini kullandı.

Sözcü el-Kanu, 21 Nisan 2018'de Kuala Lumpur'daki evinden çıkıp sabah namazı için camiye gittiği sırada siyonist rejimin haydutları olan 2 mossad ajanın silahlı saldırısı tarafından şehit edilen Fadi el-Batş'ı her yıl anacaklarını ve hiçbir zaman unutmayacaklarına vurgu yaptı.

Suikast Sonucu Şehit Olan Dr. Fadi El-Batş Kimdir?

Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'nda dünyaya gelen Şehid Fadi Muhammed El-Batş (35), evli ve 3 çocuk babasıydı, birkaç yıldır Malezya'da yaşıyordu.

2009 sonlarında Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde Elektrik Mühendisliği bölümünü bitirdi ve ardından aynı alanda yüksek lisans yaptı.

Malezya Malaya Üniversitesi'nde 2015 yılında yine Elektrik Mühendisliği alanında "Güç Elektroniği Teknolojisini Kullanarak Güç Aktarım Ağlarının Verimliliğini Artırma" teziyle doktorasını veren Dr. El-Batş, Malezya'nın Kuala Lumpur Üniversitesi'nde Elektrik Mühendisliği alanında ders vermeye başladı.

Genç yaşına rağmen akademik hayatında bilimsel alanda ve uluslararası düzeyde 18 bilimsel araştırma yayınlayan El-Batş, Japonya, İngiltere, Finlandiya, İspanya, Suudi Arabistan, Malezya ve daha birçok ülkede yapılan uluslararası konferanslara katılıp bilimsel sunumlar yaptı.

Akademik ve ilmi çalışmaları nedeniyle 2016 yılında Malezya'da ülkenin en büyük nişanesi olan ödülü alan El-Batş, bu ödülü alan ilk Arap kökenli akademisyen oldu.

El-Batş, ödül sırasında şu konuşmaları yaptı:

Bütün dünyaya Filistinlilerin icat konusundaki ısrarlarını ve onların hiçbir sınırda durmadıklarını ortaya koymaya çalıştım. Normalde bu ödül sadece Malezya öğrencilerine verilmekteydi. Ancak hükümet daha sonra Filistinli öğrencileri de buna kattı. Bu şekilde Arap ve Filistinli olarak ilk kez ödülü alan ben oldum.

Ailesi yaptığı açıklamada, Dr. El-Bataş'ın enerji konulu konferansa katılmak üzere Pazar günü Türkiye'ye gitmeye hazırlandığını belirtti.

El-Batş niçin Şehit Edildi? El-Batş'ın şehadetinin Malezya'da yankısı ne oldu?

Şehidin babası, oğlunun Elektrik Mühendisliği alanında çok başarılı olduğunu, bu alanda birkaç uluslararası ödül aldığını ve bunun içinde siyonist işgal rejiminin oğlunu kendisi için bir tehdit olarak gördüğünü söyledi.

Siyonist işgal rejiminin amacı, Müslümanların bilim alanındaki ilerlemelerini ve gelişmelerini engellemek.

Bu kapsamda, siyonist işgal rejimi istihbarat çetelerinin eliyle Müslüman bilim adamları bir bir ortadan kaldırılıyor.

Şimdiye kadar onlarca bilim adamı suikastlarla ortadan kaldırıldı.

Malezya İslami Sivil Toplum Kuruluşları Danışma Meclisi (MABİM) Başkanı Azmi Abdulhamid, el-Batş'ın suikast sonucu şehit edilmesi üzerine yaptığı açıklamada, suikastın onu tanıyan ve seven herkesi şok ettiğini, mütevazı, ahlaklı ve örnek bir şahsiyet olan şehidin dünyadaki Filistinliler ve Müslümanlar için büyük bir kayıp olduğunu dile getirerek "Malezya ve bütün dünyaya bu kadar bilim sunan birinin Malezya'da suikastla ortadan kaldırılmasını tasavvur edemiyoruz." ifadelerine yer verdi.

Azmi Abdulhamid, sözlerine şu ifadelerle devam etti:

Teknoloji ve enerji konusunda zeki, dahi ve harika bir zekaydı. Ülkemizde bu alanda büyük bir kalkınma başlatmıştı. Onu ortadan kaldırmada çıkarı olanlar, Fadi'nin zekasının, dahiliğinin ve deneyiminin acıttığı çevrelerdir. Hükümetten birçok ödül alan Fadi mütevazı ve sevimli biriydi. İlk gördüğünde seni şaşırtırdı. Önümüzdeki Ramazan ayında Malezya halkı camilerde etkili bir şekilde Kur'an okuyan Fadi'nin okuyuşundan mahrum olacaklar. Bilimi, dindarlığı ve zekasıyla insanların ilham kaynağıydı. Zor bulunan ender bir şahsiyeti kaybettik.

Malezya hükümetinin Filistinli öğrencilere burs vermesi üzerine işgal rejiminin Malezya aleyhinde başlattığı tahriklere de dikkat çeken Abdulhamid, "Bu bilime karşı bir saldırıdır. Ülkemiz ilim ve irfan öğrencileri ile bütün araştırmacılara açıktır." diyerek yapılan suikaste tepki gösterdi. (İLKHA)