Van SDİ: Ramazan ayına girerken bu dizinin yanına sokulmaya çalışılması manidardır
Netflix adlı internet kanalı üzerinden "Aşk 101" adındaki ahlaksız ve aile mefhumuna savaş açan diziye toplumun her kesiminden tepkiler yükselmeye devam ederken bir tepki de Van Sivil Toplum İnisiyatifinden geldi.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin de Coronavirus salgınıyla mücadele ettiği ve herkesin evlerine kapandığı bir dönemde bunu fırsat bilen Netflix adlı kanal, aile ve gençlerin yapısını bozmaya yönelik ahlaksız ve maneviyata zarar veren "AŞK 101" adlı diziyi yayına alacağını duyurdu.
Dizinin yayın tarihinin Ramazan ayının ilk günü olan 24 Nisan'a denk getirilmesi ve başrol karakterine de "Osman" adının verilmesi, aile yapısını düşünen ve dini hassasiyeti olan herkes ve her kesim tarafından eleştirilerek aileye ve gençlerin ahlakına savaş açmış bu dizinin derhal engellenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Van'da 44 sivil toplum kuruluşu adına yazılı açıklamada bulunan Van Sivil Toplum İnisiyatifi (Van SDİ) dönem sözcüsü Cevdet Arvas, bu tür ahlaksız dizilerin maneviyatımıza ve aile yapımıza zarar verdiğini belirterek, dizinin yayın tarihinin 24 Nisan olması ve başrol karakteri olarak seçilen oyuncuya da "Osman" isminin verilmesinin bilinçli bir adım olduğunu ve bu dizinin mutlaka engellenmesi gerektiğini söyledi.
"Bu dizi ile Müslüman aileler hedef alınmaktadır"
Arvas, "Amerika merkezli dijital ahlaksızlık yayını yapan Netflix, 'Osman' isminin verildiği ve cinsel sapkın bir karakterin olduğu 'Aşk 101' adlı dizi ile sinsi ve şeytani düşüncesini, tam da mübarek Ramazan ayına girerken gerçekleştirmek istemesi manidardır. Toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayan, toplumu ifsat etmeye yönelik bu tür yapı ve dizilerin yayınlanmak istenmesinin hiçbir şekilde iyi niyetli bir talep olmadığını, bununla İslami, ahlaki değerlerin ve Müslüman ailelerin hedef alındığını belirtmek istiyoruz." dedi.
"Bu dizi küresel bir projedir ve en tehlikeli virüstür"
Netflix'in Türkiye'de Nisan ayı sonunda yayınlanacağını duyurduğu dizide, başrol oyuncusunun eşcinsel olması ve bu karaktere "Osman" adının verilmesinin ve eşcinselliğin normal bir şey olarak gösterilmesi, hatta teşvik edilmesinin küresel bir vaka olduğunu belirten Arvas, bunun bir proje olduğunu ve Müslümanlar için dünyanın en tehlikeli virüsü olduğunu düşündüklerini belirtti.
Arvas, "Özellikle Nisan ayının sonlarında yayına gireceği söyleniyor. Bunun mübarek Ramazan ayına denk gelmesi tesadüf olamaz. Bu mübarek ayda Müslümanların sabrını kimse ölçmesin ve provokasyona yol açmasın. Böyle bir karakterin adının 'Osman' olmasının altında asıl yatan sebebin Hazreti Osman'a atıfta bulunmak olduğunu düşünüyoruz. Oysaki Hazreti Osman Müslümanların üçüncü halifesi, edep timsali, meleklerin dahi kendisinden hayâ ettiği, edep ve hayâda zirveye çıkmış, cömert ve bağışlaması bol, akrabalarına düşkün, Resullullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) dostu, örnek bir devlet adamı ve örnek bir Müslümandı. Daha dünyadayken cennetle müjdelenen sahabelerden olan Hazreti Osman'ın isminin böyle bir eşcinsele verilmesini kabul etmemiz beklenemez. Ayrıca Osman isminin İslam ve dünya tarihinde Müslümanlar için çok önemli bir sembol olduğunun da unutulmaması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Bu bir soykırım ve insanlığa karşı yapılan bir savaştır"
İstanbul Sözleşmesine de değinen Arvas, "Ayrıca eşcinselliğe yasal kılıf getiren İstanbul Sözleşmesi'ne de aynı şekilde tepkimizi ortaya koyuyoruz. İstanbul Sözleşmesi 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' adı altında cinsel tercihi insan hakkı olarak tanımasıyla birlikte cinsi sapıklık derneklerine meşruiyet kazandırmıştır. Ülkemizde birçok Belediye, halka hizmet etmek yerine 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' adı altında reklamlar yaparken Müslümanlar olarak bunlara karşı tepkisiz kaldığımız için suçluyuz. Eşcinsellik, toplumda aileye karşı açılan bir savaştır. Erkek erkeğe, kadın kadına evlilikte çocuk olmaz. Onun için bu bir soykırımdır. Aynı zamanda insanlığa karşı bir savaştır." dedi.
Arvas, "İnsanlık tarihi, iman ve ahlâk yolundan çıkan azgınlara tatbik olunan nice ilâhî gazap tecellilere şahit olmuştur. Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin kibirli insanları, Peygamberlerle mücadele eden ve kendisinin tanrı olduğunu iddia eden ve sonunda bir avuç suda helâk olan Firavun, bir sineğin mağlup ettiği Nemrut, yaşayışları hayvanlardan daha aşağı olan ahlâksız Lut kavmi, zulüm ve isyanlarına bürünerek bu dünyadan göçüp gittiler. Ayet-i Kerime'lerde Yüce Allah, 'Helâk ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mamur olmak) imkânsızdır. Çünkü onlar, geri dönemeyeceklerdir." (El-Enbiya, 95), (Müşrikler) kendilerinden önce kaç nesli yok ettiğimizi ve bu yok olup gidenlerin bir daha onlara dönüp gelemeyeceklerini görmüyorlar mı?" (Yasin, 31)' buyuruyor." ifadelerinde bulundu.
"Allah insana bir yaşam tarzı belirlemiştir"
Kâinatın yaratıcısı olan Allah tarafından insanlara dünyada bazı kurallar belirlediğini ifade eden Arvas, "Bu kuralların dışına çıkan insan, insani özelliklerini yitirir. Aile düzeni kuramaz, aile düzeni kuramayan, toplum düzenini koruyamaz, toplum düzenini koruyamayan, devlet düzenini koruyamaz hatta devlet bile olamaz. Bugün Batı ülkelerinin durumunu görüyoruz. Coronavirus (Covid 19) salgınına kaşı kendi insanına verdikleri değer ortada. Van SDİ olarak bu tür ahlaksız ve ilkesiz olan kanalların yayın organlarının kapatılmasını özellikle istiyoruz. Bu nedenle fikri düşüncesi ve inancı ne olursa olsun bütün insanların bu tür ahlaksızlıklara tepki göstermeye davet ediyoruz. RTÜK iletişim numarasını (444 1 178) arayarak şikâyette bulunabiliriz." şeklinde konuştu. (İLKHA)