Toplum içerisinde artış gösteren evlilik dışı ilişkilerin devlet nezdinde suç sayılmamasının ve televizyon başta olmak üzere basın yayın organlarında gayri ahlaki yayınlar ile bu tarz ilişkilerin özendirilmesinin gelecek nesiller için büyük bir tehlike oluşturduğunu söyleyen STK temsilcileri, toplumda, ahlaki değerlerin tehlike sinyalleri verdiğini vurguladılar.

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Adıyaman Şube Başkanı Bedrettin Beyazkaya, "Halkın neredeyse tamamının Müslüman olduğu bir ülkede özelliklede Ramazan Ayında yayına gireceği söylenen eş cinselliği konu edinen bir dizininin veya filmin ülkemizde evlerimize kadar girmesini asla kabul etmiyoruz. Bu tür diziler sadece Müslümanlıkta değil, insanlık ailesinde de asla kabul görmeyecek iğrenç sahneler içeren ve bazı kavimlerin helak olma sebebi olarak görülmüştür. Bu bağlamda idarecilerin ve özellikle RTÜK'ün bu yayınlara asla izin vermemesi gerekiyor." dedi.

Bu tür dizilerin sapkınlığı yaymaktan başka bir şey topluma katmadığını ifade eden Beyazkaya, "Özellikle AB uyum yasaları ve projeleri ile dayatılan uygulamalar, maalesef insanlarımızı dini değerlerinden uzaklaştırmış, zina gibi kabul edilemeyecek bir sapkınlığın dahi serbest hale getirilmesine zemin hazırlamıştır.” ifadelerini kullandı.

“Evlilikler maddi nedenlerden dolayı zorlaşıyor”

Ülkede evlilik yaşının her geçen gün daha da yükseldiğini aktaran Beyazkaya, gayrimeşru ilişkilerin arttığı ülkede, gençlerin maddi külfetin etkisiyle evlenemediği için harama sürüklendiğine dikkat çekti.

Beyazkaya, şöyle devam etti: "Gençlerimiz evlilik ile ilgili yaşadıkları sıkıntılardan dolayı evlenemiyor, bu durumda evlilik yaşının her geçen gün daha da yükselmesine neden oluyor. Evlenemeyen gençler farklı yollardan nefsini tatmin etmeye zorlanıyor. Bu da evlilik dışı ilişkilerin yani zinanın toplum içerisinde artmasını, toplumun ahlaki yapısının bozulmasına neden oluyor."

"TV’ler ahlaki yozlaşmayı meşru gösteriyor"

Gayri meşru ilişkilerin yaygınlaşmasında ve özendirilmesinde televizyonların olumsuz olarak çok büyük rolünün olduğunu belirten Beyazkaya, "Televizyon programları ve oynanan filmlerdeki evlilik dışı ilişkilerin cazip gösterilmesi insanların içindeki masum duyguları öldürüyor. İnsanlar zamanla bu evlilik dışı ilişkilerin son derece masum, son derece olağan, son derece normal bir şeymiş gibi algılamasına sebep oluyor. Özellikle de genç nesilde bu durum son derece yaygın bir hal almaya başladı. 14-15 yaşlarına gelmiş bir gencin sevgilisi yok ise ayıplanır hale geldi. Bu aslında tehlikenin boyutunu gösteriyor. Bunun hem toplum hem de devlet tarafından önleminin alınması gerekiyor." şeklinde konuştu.

“Bu tür dizilerin inanıcımızda da insanlıkta da yeri yoktur”

Evlilik dışı ilişkilerin toplum içerisine yayılmış en büyük hastalıklardan olduğunu söyleyen Adıyaman GÜL-DER Başkanı Ferhat Özbadem, İslam’a göre haram olan zinanın her türünün yaygınlaştığı ve bununla beraber toplumda da bu duruma karşı duyulan hassasiyetin azalmasının üzücü olduğunu kaydetti.

Özellikle Ramazan Ayının ilk günü Netfliks'te yayınlanacak olan cinsel sapkınlığı konu alan dizinin asla kabul edilemeyeceğini ve bu tür dizi ve yayınların derhal kaldırılması gerektiğini belirten Özbadem, "Bizler Müslümanız. İslam toplumlardan hatta insanlık ailesinde eşcinsellik çok çirkin ve kabul edilmeyecek derece iğren bir iştir. Bizler biliyoruz ki Lut kavminin helak olma sebebidir. Başımızda salgın bir hastalığın dolaştığı şu zamanda inanç ve kimliğimizle bağdaşmayan insanlığı toptan ifsat eden bu tür dizi ve yayınların derhal kaldırılması ve Müslüman halkın vergisiyle ayakta duran RTÜK'ün buna izin vermemesi gerekiyor." dedi.

Evliliğin önündeki engellerin kaldırılması ve toplumun neden bu hale geldiği üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirten Özbadem, "Bu noktada seküler din anlayışının, eğitim anlayışının, toplumdaki ekonomik sıkıntıların ve bununla birlikte dini hassasiyetlerin bir kenara bırakılması maalesef toplumda zinayı yaygınlaştırmıştır. Bu noktada ‘neler yapılabilir’ sorusunun üzerinde durmak lazım. Bugün, bu toplumun evlilik dışı ilişkiler noktasında bu seviyeye gelmesindeki sebepleri ortadan kaldırmak lazımdır." ifadelerini kullandı.

“Eğitim sistemi kontrol edilmeli”

Bu tür gayri ahlaki ilişkilerin toplum içerisinde minimize edilmesi için yapılması gerekenleri ifade eden Özbadem, eğitim ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

Eğer eğitim sisteminin mevcut işleyişi, flört, kadın erkek ilişkilerinde İslam’a göre haram olan davranışlara yönlendiriyor ise bunu düzeltme yoluna gitmek lazım. Bununla beraber seküler anlayışın sürekli medya üzerinden, özellikle diziler ve sinema filmleri üzerinde topluma dayatılması ve zinanın normal olduğu algısının da ortadan kaldırılması lazım. Bu noktada birebir yapabileceğimiz çok şey yok ise de en azından kalben bu fiilden buğz etmek ve insanları buna karşı uyarmak gerekir. Filmler hususunda da RTÜK’e şikâyetleri yoğunlaştırabiliriz. İnsanımızın, bu tür haram olan evlilik dışı ilişkilerden uzak kalması için onlara İslam’ın, Kur’an’ın mesajını ulaştırmamız lazım. İnsanlarımıza bunu ulaştırmakla mükellefiz.

“Evlilikleri kolaylaştırın”

Evlilik dışı ilişkilerin ve zinanın önüne geçebilme adına anne ve babaların, evlilik çağındaki çocuklarını evlendirmede daha dikkatli davranmaları gerektiğinin altını çizen Özbadem, evlilik dışı ilişkilerin bir sebebinin de evlenmemin zorlaştırılması olduğunu söyledi.

Özbadem, "Anne ve babalar evlenmek isteyen gençlerin evliliklerini kolaylaştırması lazım. Allah Resulü ‘Ev yapana ve evlenene Allah yardım eder.’ Buyuruyor. Bizler buna inanıyoruz. Kardeşlerimizin, çocuklarımızın, gençlerimizin evlenmesi sürecinde mutlaka kolaylaştıran taraf olmalıyız. Maddi sebeplerden dolayı gençlerimizin evliliğini ertelememeliyiz ve engel olmamalıyız ki gençlerimiz çözümü başka yollarda aramasınlar. Bu bizim Müslüman olarak sorumluluğumuzdur." dedi.(İLKHA)