Genelde Körfez ülkelerinde özelde ise Kuveyt'te yaşayan bir Yahudi kadının hayatını konu aldığı belirtilen dizide Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki aşk hikayeleri, Yahudi kıyafetleri giymiş hahamları, Yahudi dinindeki ibadet yolları yanında sözde Yahudiler ile ağırlıklı olarak Müslüman toplum grupları arasında çıkan çatışmaları kötüleyen konuların işleneceği öğrenildi.

Söz konusu dizinin, normalleşme sürecinin bir parçası olmasının yanı sıra işgalci Yahudileri şirin göstermeyi hedeflediği ifade ediliyor.

Filistin davasına sahip çıkan bütün kesimlere düşmanlık eden BAE merkezli MBC adlı televizyon kanalının, diziyi, Ramazan'da yayınlamak istemisi ise ayrı bir sinsiliğin sergilendiğini gösteriyor.

Dizinin ana temasının Kuveyt'te yaşayan bir Yahudi kadının olmasının asıl amacının ise Kuveyt başta olmak üzere işgal rejimine karşı çıkan Müslüman toplumlarda işgalci siyonistleri sempatik (!) gösterme planı olduğu belirtiliyor.

Öte yandan işgal rejiminin sözde Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun, son yıllarda Arap ülkeleriyle normalleşmede ilerleme kaydettiklerini belirtmiş "En az 6 Arap ülkesiyle sıkı ilişkilerimiz var" ifadelerini kullanmıştı.

Kuveyt Parlamentosu Başkanı el-Ganim'den işgal rejimiyle normalleşmenin haram olduğu tepkisi

Kuveyt Parlamentosu Başkanı Merzuk el-Ganim, Arap-siyonist işgal rejimi ilişkilerine yönelik, "Normalleşme siyasi olarak haram, ahlaki olarak yasaktır" demişti.

Kuveyt Parlamentosu Başkanı Merzuk el-Ganim, Arap Parlamentolar Birliği tarafından Ürdün'ün başkenti Amman'da "Kudüs Filistin'in Ebedi Başkentidir" adıyla düzenlenen konferansa katılmıştı.

Konferansta Arap-siyonist işgal rejimi ilişkilerine dikkat çeken el-Ganim, "İsrail ile normalleşme siyasi olarak haramdır, ahlaki olarak yasaktır" ifadesini kullanmıştı.

"Çocuk katilleriyle, toprak işgalcileriyle normalleşmeye hayır" diyen Ganim, normalleşmenin boyun eğme ve teslim olma anlamına geldiğini, konunun dile getirilmesinin dahi kabul edilemez olduğunu belirtmişti. (İLKHA)