Ortaya çıktığı Çin’in, virüsle mücadelede başarı elde ettiği görülüyor. Diğer yayıldığı ülkelerin bazılarında pik noktaya ulaştıktan sonra hastalık durma eğilimi gösterirken, etkisini yeni gösterdiği ülkeler ise, ciddi bir tehdit altında.

Korona’dan etkilenen ve virüse karşı ciddi mücadele veren ülkelerden biri de Türkiye. İşin başından itibaren –hakkını vermek lazım- Türkiye işi ciddiye aldı ve ciddi önlemler almaya başladı.

Korona ile mücadelede en etkili yöntem, bütün ülkeyi karantinaya almak ve herkesi zorunlu olarak evlerine sokmaktı. Yani genel bir sokağa çıkma yasağı uygulamaktı. Tabi bu, büyük bir ekonomik güç gerektiriyor. Ekonomisi çok güçlü Batılı ülkeler dahi bunu tam manası ile yapamadılar.

Korona ile kapsamlı bir mücadele, büyük bir ekonomik güç gerektiriyor. Bu sadece devletler için geçerli değil. Fertler, aileler, sivil yapılar... herkes için geçerli.

Böyle giderse korona ciddi ekonomik sıkıntılar doğuracak. Bu haliyle bile doğurmaya başladı.

Peki, ne yapalım?

Partimizin genel başkanı Sn. İshak Sağlam’ın buna dair hükümete ve topluma yönelik açıklamaları oldu. Okumanızı ve uygulamanızı tavsiye ederim.

Giderleri kısma ve gelir kalemleri oluşturma gibi ekonomik tedbirler ve çarelerin dışında, böyle genel bir afet karşısında bana göre genel bir seferberliğe; yardımlaşmaya ve dayanışmaya gitmek lazım. Gün yardımlaşma ve dayanışma günü. Gün, kardeşlik günü. Gün, vefa günü.

Devletlerin bile ekonomik olarak, karşısında zorlandığı bir durumdan bahsediyoruz. Bu sebeple halkının yardımına baş vuran devletler var.

Bu durum karşısında sivil yapılar da çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyorlar ve böyle giderse katlanarak yaşamaya devam edeceklerdir. Bu konuda camiadan camiaya fark var.

Çoğu camialar sadece bir alanda hizmet ediyorlar ve gelirleri de giderlerinden fazladır. Ama kimi camialar var eğitim, sosyal yardım, medya, siyaset, tebliğ, davet her alanda yapılanmış ve hizmet ediyor, mücadele veriyorlar.

Giderleri çok fazla ve gelirleri de yetersiz. Kira ve fatura giderleri dışında, bunların yüzlerce çalışanı var. Ki, bu çalışanların büyük bir kısmı, sahip oldukları iyi bir mesleklerini ve maaşlarını, iyi bir işini ve gelirini bırakmış; yıllardır büyük fedakarlıklarla hizmet ediyorlardı. Ve bir de bakmakla yükümlü oldukları yüzlerce aile var.

İşte bu kardeşlerimiz şimdi ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya. Bu sıkıntı gittikçe büyüyecek ve ihtiyaç sahiplerinin sayısı da gittikçe artacak.

Bu fedakar kardeşlerimize vefamızı gösterme zamanı. İhtiyaç sahibi kardeşlerimize kardeşlik elimizi uzatma zamanı. Ekmeğimizi bölüşme zamanı. Ensar olma zamanı.

Geçmişte gösterdiğimiz fedakarlığı ve kardeşliği yeniden gösterme zamanı. Bu hamiyetperverliğin her birinizin ruhunda olduğuna ve bu vefayı, kardeşliği göstereceğinize inanıyorum. Yakın geçmişte, tarihte az rastlanır kardeşlik, yardımlaşma ve fedakarlık örneği sergilediniz.

Buna şahidiz ve yine şahitlik edeceğiz inşallah.