Allah’ın insanları kendisine kulluk etmesi için yarattığını ve kendisine sayısız nimetler bağışladığını belirten Hacı Kurt, bu verilen nimetlere karşı insanların Allah’a kulluk etmesi gerektiğini vurguladı.

İnsanlara verilen irade ile insanların iyiyi ve kötüyü seçtiğini vurgulayan Hacı Kurt, insanların iyiyi seçmekle hem bu dünyada hem de ahirette kazançlı çıkacağını ifade etti.

İnsanların yaptığı zulümler yüzünden karada ve denizde fesat çıktığını söyleyen Hacı Kurt, bugün insanların başına gelen musibetlerin yapılan günahlardan dolayı gerçekleştiğini kaydetti.

Allah’ın birçok kavmi işlediği günahlardan dolayı helâk ettiğini belirten Hacı Kurt, günümüzde insanların aynı günahları işlediğine dikkat çekti.

Coronavirus’un Allah’ın insanlara bir uyarısı olduğunu belirten Hacı Kurt, bu musibetten kurtulmak için çeşitli tavsiyelerde bulundu.

“Allah, insanoğlunu kâinatın en şereflisi olarak yaratmıştır”

Allah’ın vermiş olduğu bütün nimetlere karşılık kendisine kulluk edilmesini emrettiğini belirten Hacı Kurt, “Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de ‘Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ın mülküdür.’ (Lokman 31/26) Diğer bütün varlıkları yaratan Allah olduğu gibi, insanoğlunu yaratan da Allah’tır. Allah, insanoğlunu kâinatın en şereflisi olarak yaratmıştır. Hilafet göreviyle taltif etmiş ve ona sayısız nimetlerini ihsan etmiştir. Allah’ın insanoğlundan istemiş olduğu tek şey ise; göndermiş olduğu dinin kuralları çerçevesinde O’na kulluk etmesidir.” şeklinde konuştu.

“İnsanlar iki yoldan birini kabul etmişlerdir”

Allah’ın insana verdiği hür irade ile iyiyi ve kötüyü seçebildiğine vurgu yapan Hacı Kurt, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tarihin seyri içerisinde bazı insanlar hak yolun yolcusu olurken, nimetlere karşı inkârla yaklaşan ve batıl yolu takip eden insanların sayısı maalesef daha fazla olmuştur. Yani insanlar iki yoldan birini kabul etmişlerdir. Kimisi saadet yolunda, kimisi ise şekavet yolunda yürümeyi tercih etmiştir. Bazısı seçimini cennetten yana yaparken, bazısı da cehennemden yana yapmıştır. Dolayısıyla iyiler bu dünyada her ne kadar bazı sıkıntılar çekmişlerse de netice olarak ahirete temiz bir dosya ile giderken; kötüler ise dünyalık bazı nefsanî zevkler uğruna hem dünyada mutsuz bir hayatı yaşamışlar hem de ahirete yüzü kara olarak gitmişlerdir. Bu arada inkâr ehlinin yapmış olduğu kötülükler onlara kar kalmamış, Yüce Rabbimiz, bu azgınların birçoğunu değişik azap şekilleriyle helak etmiştir.”

“İnsanların başına gelen musibetler, onların yaptıklarının bir neticesi olarak onlara dönmektedir”

İnsanların kendi elleriyle işlemiş olduğu günahlardan dolayı yeryüzünün fesat kapladığını ifade eden Hacı Kurt, "Bugün ki insanın haline baktığımız zaman; tarihte işlemiş oldukları suçlarından dolayı Allah’ın helak ettiği kimselerin suçlarının tamamı, maalesef günümüzde daha fazla işlenmektedir. Halkı Müslüman olmayan ülkeleri bir tarafa bırakalım, halkı Müslüman olan birçok ülkede bugün faiz, kumar, içki, zina gibi birçok haram, devletlerin himayesi altında yapılmaktadır. Allah’ın, onun yüzünden memleketlerinin altını üstüne çevirdiği ve gökten taşlar yağdırdığı  ‘Homoseksüellik’ ve ‘lezbiyenlik’ insanlara meydan okumakta ve caddelerimizde bu rezaletlerin yürüyüşleri serbest olarak yapılabilmektedir. Hatta birçok medya organı bütün bu ahlaksızlıkların yayılması yönünde sorumsuzca yayın yapabilmektedir. Elbette nice bela ve musibetlere davetiye çıkaran bu kötülüklerin, İlahi tokadı yemesinin de bir zamanı olacaktı. Çünkü insanların başına gelen musibetler, onların yaptıklarının bir neticesi olarak onlara dönmektedir.” dedi.

“Allah zalimlere vereceği cezayı ihmal etmez”

Allah’ın hiçbir zaman zalimlere vereceği cezayı ihmal etmeyeceğini vurgulayan Hacı Kurt, şunları söyledi: “Yüce Mevla’mızın bir ismi de ‘Es-Sabur’dur. Yani sabrı çok olandır. Allah, işlenen bir günahın cezasını hemen vermez. Merhametinden dolayı kullarının tövbe yapmalarına mühlet verir. Ama hiçbir zaman zalimlere vereceği cezayı da ihmal etmez. Bir Hadis-i Şerif’te Allah’ın (suç işleyen) zalime mühlet verdiğini fakat helak vakti gelince de; onu yakalayıp helak ettiği beyan edilmiştir. (Tirmizi H.3395)  Bu ayet-i kerimenin meali de bu durumu açık olarak izah etmektedir: ‘İşte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir’ (Hud 11/102).”

“Allah birçok kavmi işlediği günahlardan dolayı helâk etmiştir”

Allah’ın birçok kavmi işlemiş oldukları günahlardan dolayı helak ettiğini aktaran Hacı Kurt, “Yüce Mevla’mız, aşağıda mealleri verilen ayet-i kerimelerde de izah olunduğu gibi; birçok kavmi işlemiş oldukları günahlarından dolayı helak etmiştir. ‘Kendilerinden önceki nice nesilleri helâk etmiş olmamız onları hâlâ yola getirmedi mi? Hâlbuki onların yurtlarında dolaşıp duruyorlar! Kuşkusuz bunlarda akıl sahiplerinin çıkaracağı dersler vardır.’ (Taha 20/128) ‘İşte şu ülkeler (in halkları); zulmettikleri zaman onları helâk ettik. Onları helâk etmek için de belli bir zaman tayin etmiştik.’ (Kehf 18/59) ‘Semûd (kavmine) gelince: Onlar pek zorlu (bir sarsıntı) ile helâk edildiler. Ad kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler.’ (Hakka 69/5-6)” ayetlerinden örnekler verdi.

“Allah en küçük bir virüsle bütün dünyayı dize getirdi”

Coronavirus’u her çeşit günahı serbestçe işleyen insanoğluna Allah’ın gönderdiği bir ihtar olduğunu dile getiren Hacı Kurt, “Yüce Mevla’mız, emr-i bil-ma’ruf (iyiliği emretme) ve nehy-i a’nil münker (kötülükten engelleme) görevini ihmal eden Müslümanların bu görevini şimdi, en küçük yaratıklarından birisi olan bir virüse verdi. Bu virüsten dolayı kötülük saçan birçok yer kapanmak zorunda kaldı. Dünyanın bazı bölgelerinde bazı insanlar İslamiyet ile şereflendi. İnsanların kalbine korku veren zalimlerin güçlerinin kartondan kuleler olduğu ve İslam âlemini kan gölüne çeviren kâfirlerin ellerindeki modern imkânlarla beraber ne kadar da aciz ve zayıf oldukları ortaya çıktı. Nemrud’u bir sivrisinekle, Firavun’u bir avuç su ile helak eden Allah’ın, en küçük bir virüsle bütün dünyayı nasıl da dize getirdiği bir daha müşahede edilmiş oldu. İnsanoğlunun, yegâne güç ve kuvvet sahibi olan Allah’ın kapısından başka sığınağının olmadığı bir daha görülmüş oldu.” şeklinde konuştu.

"Günahlarımıza tövbe ve istiğfar etmeliyiz"

Hacı Kurt açıklamasının sonunda şu tavsiyelerde bulundu: "Önce, 'O'nun ilmi dışında bir yaprak bile (yere) düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.” (En’am 6/59) mealindeki ayetin beyanıyla bu belayı Allah’tan bilmemiz gerekir. Tıbbi tedbirler konusunda uzman kişilerin verecekleri tavsiyelere göre hareket etmeli, her habere, özellikle sosyal medyada dolaşan her dedikoduya itibar etmemeliyiz. Moralimizi yüksek tutmalı, korku, keder ve endişeden uzak durmalıyız. Günahlarımıza tövbe ve istiğfar etmeli ve ibadetlerimizi biraz daha fazla yapmalıyız. Rabbimize çok çok dua etmeli, O’nun rahmetine sığınmalı ve bu belayı üzerimizden ancak O’nun kaldıracağına inanmalıyız. Her Müslüman kardeşimiz Allah rızası için sadaka vermeli, kardeşlerine maddi destekte bulunmalı, iyilik ve takva üzerine birbirimizle yardımlaşmalıyız. Ölümün ancak ecel ile meydana geleceğine dair imanımızı tahkik etmeli ve batıl inanışlardan kalbimizi uzak tutmalıyız."(İLKHA)