• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
İtaaten İnfaza Topal Osman Hikayesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

1. Dünya Savaşı yılları
Giresun’a döndükten sonra I. Dünya Savaşı’na kadar ticaretle uğraştı. Savaşın başlaması üzerine Doğu Karadeniz bölgesinde Ruslar’la iş birliği yapan Rum ve Ermeni çeteleriyle mücadeleye girişti. Kurduğu milis güçleriyle Giresun ve yöresinde söz sahibi oldu. Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın doğu cephesindeki faaliyetlerinde aktif görev aldı. Batum cephesinde 700-800 gönüllüsüyle Ruslar’a karşı savaştı. Bölgede hükümet işlerine karıştığı gerekçesiyle hakkında türlü şikâyetler yapılmaya başlandı. 25 Ağustos 1916’da Sivas Dîvânıharbi’nde muhakeme edildi ve bir süre göz altında tutuldu. Giresun’a dönüşünün ardından şehrin tek hâkimi durumuna geldi, 1917’den itibaren Harşit vadisinde Ruslar’a karşı çarpıştı. 1918’de Rus birliklerinin geri çekilmesiyle Batum’a cephane taşımaya başladı. Bu vesileyle bir süre Batum’da kaldı.

Mütareke’den sonra Giresun’a dönünce hastalığı sebebiyle görevinden istifa eden belediye başkanı Dizdarzâde Eşref Bey’in yerine başkanlığı devraldı. Aynı zamanda Giresun Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti’nin başına geçti. Trabzon’da bir kongre toplayıp silâhlanmaya başladı. İzmir’in Yunanlılar’ca işgali üzerine 17 Mayıs 1919’da Giresun’da büyük bir miting düzenledi, ayrıca Pontus Devleti kurma faaliyetlerine karşı silâhlı mücadeleye girişti. Bu sırada tehcir suçlusu olarak yargılanmak üzere İstanbul’a getirilmesi istendi; İstanbul Dîvânıharbi tarafından tutuklanmasına karar verildi. Bu sebeple şehirden kaçarak Keşap bölgesine gitti. Rum çetelerinin Türk köylerine düzenledikleri baskınlara misillemeler yaptı.

Milli Mücadele yılları
23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’ne Giresun’u temsilen katılan Ali Naci (Duyduk) ile İbrâhim Hamdi (Elgen) beylerin kongrede Mustafa Kemal'e muhalif tutumlarını duyan Topal Osman bu iki delegeyi kongreden sonra Giresun’dan uzaklaştırdı. Hakkındaki şikâyetler de giderek artıyordu. Hatta onu ortadan kaldırmaya yönelik bazı teşebbüslere girişildi.

Topal Osman, Millî Mücadele’nin propagandasını yapmak için 17 Şubat 1920’de Gedikkaya adlı haftalık bir gazete çıkarmaya başladı; başyazarı da kendisiydi. Gedikkaya yirmi altı sayı devam edebildi. 28 Mart 1920’de incelemelerde bulunmak amacıyla Karadeniz bölgesine gelen Amerikan heyetini belediye reisi ve Müdâfaa-i Hukuk reisi sıfatıyla ağırlayan Topal Osman, Mustafa Kemal'in Rumlar’ın katliamını değil aksine korunmasını emrettiğini belirtti.

Büyük Millet Meclisi hükümetinin kurulmasının ardından Mustafa Kemal'e bir telgraf çekerek kayıtsız şartsız millî hükümetin hizmetine girdiğini bildirdi. Bunun üzerine Ankara’dan Trabzon’daki 3. Fırka komutanı Rüşdü Bey’e Rize müfrezesiyle Giresun’daki Topal Osman müfrezesinin yola çıkarılması emredildi. Kâzım Karabekir Paşa ise Giresun ve yöresindeki Rum tehlikesinden dolayı Topal Osman’ın Giresun’dan ayrılmasını uygun görmüyordu. Onun bu isteği Erkân-ı Harbiyye-i Umumiyye Reisi İsmet Bey tarafından da uygun karşılandı. Ancak hükümet daha sonra Topal Osman müfrezesinin doğuda kullanılmasını istediğinden Kâzım Karabekir Paşa, Ermeni harekâtında bu kuvveti Kars’a çağırdı. Topal Osman’ın katılmadığı bu harekâtta müfreze doğu cephesindeki savaşlara yetişemedi. Bu sırada Topal Osman on beş kişilik gönüllü müfrezesiyle 29 Ekim 1920’de İnebolu’ya geldi, 8 Kasım’da Kastamonu’ya geçerek iki gün kaldı ve ardından Ankara’ya gitti ve Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal ile görüştü.

12 Kasım’da Mustafa Kemal',n arzusu üzerine Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi teşkil edildi. Giresun’a dönen Topal Osman, askerlik şubesi başkanı Tirebolulu Hüseyin Avni (Alparslan) ve jandarma komutanı Hamdi beylerin desteğiyle başta Giresun olmak üzere Tirebolu, Rize ve Ordu’dan toplanan gençlerle Giresun Gönüllü Taburu’nu kurdu. Bu tabur 1920 Eylülünde cepheye gitmek için Trabzon’a geldi. Topal Osman, Giresun Gönüllü Alayı yanında 1921 başlarında Ankara’dan aldığı emir gereği Hüseyin Avni Bey’in başında bulunduğu Giresun Nizâmiye Alayı’nın (42. Alay) kuruluşuyla da uğraştı. Böylece Giresun 42 ve 47. alaylarıyla Millî Mücadele içindeki yerini aldı.

Topal Osman, Sakarya savaşı öncesi Samsun’da toplanan Giresun alaylarıyla 14 Temmuz 1921’de batı cephesine hareket etti. Sakarya savaşında Yûsuf İzzet Paşa grubunda 47. Alay komutanı olan Topal Osman 25 Ağustos’taki Mangaltepe taarruzuna katıldı; 15 Eylül’e kadar bütün muharebelerde bulundu. Kendisine kaymakamlık (yarbaylık) rütbesi verildi. Yunanlılar’a karşı Büyük Taarruz’un sonuna kadar yapılan muharebelere katılan Topal Osman 21 Aralık 1922’de Giresun’a döndü. Bir süre belediye işleriyle ilgilendi ve ardından Mustafa Kemal'in emriyle tekrar Ankara’ya gitti.

Muhafız Taburu komutanı
Burada muhafız taburu komutanlığı görevi yaptı. Büyük Millet Meclisi’nde muhalif gruplar arasındaki çekişmeler onu da etkilemeye başladı. Muhalefetin önde gelen isimlerinden Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey’in ansızın ortadan kaybolması büyük bir karışıklığa yol açtı. Onun 27 Mart 1923 Salı akşamı Merkez Kıraathanesi’nde oturmakta iken Cumhurbaşkanlığı Muhafız Taburu Komutanı Topal Osman’ın adamlarından Mustafa Kaptan tarafından çağrıldığı ve Topal Osman’ın evinde boğulduğu anlaşıldı. Bunun üzerine Mustafa Kaptan tutuklandı, Topal Osman’ın tutuklanması için de karar alındı.

Jandarma zâbiti Kemal Bey, Mühye köyünün doğusunda Dikmen deresinin başlangıcında bir yerde Ali Şükrü Bey’in cesedini buldu. Meclis cinayet fâillerinin hemen tutuklanmasını isteyince hükümet zanlı durumundaki Topal Osman’ın yakalanmasını emretti. Yapılan baskılar üzerine Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, yeni muhafız tabur komutanı tayin edilen İsmail Hakkı Bey’e Topal Osman’ın yakalanması emrini verdi. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Taburu, Topal Osman’ın bulunduğu Papazınbağı’nı kuşattı; çıkan çatışmada Topal Osman ölü olarak ele geçirildi (2 Nisan 1923).

Cesedi meclisin önünde asıldı. Üç saat kadar asılı kalan ceset ailesinin isteğiyle İstanbul üzerinden Giresun’a götürüldü ve Giresun Kalesi’nde Kurban Dede’nin mezarının yanına gömüldü. Ardından mezarı Atatürk’ün emriyle Giresun’da kalede bugünkü yerine nakledildi. Ali Şükrü'nün öldürülmesi,  Topal Osman'ın  Mustafa Kemal'e bağlılığının bir sonucu olarak addedildi.

Kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi

BİBLİYOGRAFYA

Sadi Borak, İktidar Koltuğundan İdam Sehpasına, İstanbul 1968; Mehmet Şakir Sarıbayraktaroğlu, Osman Ağa ve Giresun Uşakları Konuşuyor, İstanbul 1975; Ömer Sami Coşar, Mustafa Kemal’in Muhafızı Osman Ağa (Topal Osman), İstanbul 1979; Cemal Şener, Topal Osman Olayı, İstanbul 1992; Mesut Çapa, Pontus Meselesi, Ankara 1993, tür.yer.; Murat Yüksel, Ali Şükrü Bey ve Topal Osman Ağa, Trabzon 1993; Ahmet Kekeç, Ali Şükrü Bey Cinayeti, İstanbul 1994; Mustafa Balcıoğlu, “Birinci Dünya Savaşı Sırasında ve Sonrasında Rumlar ve Osman Ağa”, Giresun Tarihi Sempozyumu: 24-25 Mayıs 1996, İstanbul 1997, s. 256-258; Erden Menteşeoğlu, Yakın Tarihimizde Osman Ağa ve Giresunlular, Giresun 1997; Süleyman Beyoğlu, “Osman Ağa’nın Gedikkaya Gazetesi ve Mustafa Kemal Paşa”, Giresun Kültür Sempozyumu: 30-31 Mayıs 1998, İstanbul 1998, s. 39-41; a.mlf., “Belgelerle Osman Ağa (1883-1923)”, Millî Mücadelede Giresun (Sempozyum 6-7 Mart 1999), İstanbul 1999, s. 77-98; a.mlf., Millî Mücadele Kahramanı Giresunlu Osman Ağa, İstanbul 2009; Ayhan Yüksel, Giresun Tarihinden Sayfalar, İstanbul 2009, s. 27-46; Emrullah Nutku, “Yakın Tarihimizin Meşhur Simalarından Giresunlu Osman Ağa”, Yakın Tarihimiz, IV, İstanbul 1962, s. 85-86, 155-157; Ahmet Kemal Varınca, “Topal Osman’ın Giresun Macerası”, Meydan, sy. 61, İstanbul 1966, s. 24-25; sy. 62 (1967), s. 23-25.

Bu haberler de ilginizi çekebilir