DİYARBAKIR- Merkez Kayapınar ilçesine bağlı Evliya Çelebi İlköğretim Okulu Müdürü Zeynelabidin Demir`in başörtülü olarak derse girmek isteyen 13 yıllık öğretmen Kadriye Sevgi Yılmaz`ı öğrencilerin önünde yaka paça dışarı atmasına bir tepki de Toplumsal Dayanışma Hizmet ve Şura Derneği` (Şura- Der) inden geldi. Şura Der yaptığı yazılı basın açıklamasında, Diyarbakır Evliya Çelebi İlköğretim Okulunda 4 Ocak tarihinde vuku bulunan olayın başörtüsü düşmanlığının hangi safhalara ulaştığını göz önüne serdiğine dikkat çekildi.

 

Açıklamada, `Kişi neyi ekerse onu biçer` atasözü hatırlatılarak, "Atasözü aynen vuku bulmuştur. Bir süre önce Milli Eğitim Bakanlığının çıkarmış olduğu yönetmelik ile okullarda başörtüsü resmi olarak yasaklanmış ve başörtüsü ile okula giden kızlara zorluklar çıkarılmaya başlanmıştır. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Sayın Dinçer`in ; `Biz isteseydik okullarda başörtüsünü serbest bırakırdık, fakat bu şekilde karar aldık` sözleriyle daha da cesaretlenen İslam`dan nasip almamış kişiler haddini daha da aşarak ileri bir safhaya geçmiştir" ifadelerine yer verildi.

 

Yazılı basın açıklamasının devamında, AKP iktidarına yüklenilerek,"Kadriye Sevgi Yılmaz adında bir bayan öğretmen, normal hayatında örtülü olduğu halde, sistemin yetiştirdiği eğitimcilerin baskısından dolayı görevine iki gün öncesine kadar perukla giderken, artık başörtüsüyle gitmeye karar vermiştir. Ancak, Okul Müdürü Zeynelabidin Demir, hem yetkisini hem de haddini aşarak barbarca bir tavırla, öğrencilerin gözü önünde bayan öğretmeni kolundan çekiştirerek okuldan atmış ve `sen cumhuriyet kadını değilsin, bu şekilde okula giremezsin` demiş. Peygamber Efendimiz (s.a.v) , `… kötü bir işe vesile olan onu yapmış gibi günah kazanır` diye buyurmuştur. Bu hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi bu kanunları çıkaranlar, Zeynelabidin Demir ve onun gibilerden kat kat daha günahkârdırlar. Biz burada, Zeynelabidin Demir ve onun gibi olanlara değil bu tür zulümlerin yaşanmasına zemin hazırlayan insanlara sesleniyoruz. Sizler de bir zamanlar başörtüsü mağduru idiniz. Fakat bu zorluklarla mücadele etme yerine rahat olanı tercih ettiniz bazılarınız çocuklarınızın başını açtınız bazılarınız da onları Avrupa`ya özel okullara gönderdiniz . Allah için zorluklara katlanmak hiçbirinizin aklına gelmedi ya da öyle göründünüz. Haksızlığa `` dur `` deme cesareti göstermediniz. Sonra meydanlara çıkıp mağdur rolü oynayarak Müslüman halkın oylarını aldınız. Her mekânda başörtüsü zulmünü kaldıracağınızı söylediniz. Aradan 10 yıldan fazla bir zaman geçti. Başörtüsü sorununu çözmek bir yana yönetmelikler çıkararak resmi bir şekilde başörtüsünü yasakladınız" denildi.

 

Artık her şeyin ortaya çıktığı ve meselenin anlaşıldığı ifadelerine yer verilen açıklamada, "Kendilerine, `Hıristiyanlar kulübü` dediğiniz BM bile `Dini sembol okuldan atılmaya gerekçe olamaz` deyip, başörtüsünden dolayı Fransa`da okuldan atılan kız öğrencinin okuldan atılmasını haksız bularak bu yönde karar vermiştir. Oysa ülkemizde geçtiğimiz yıllarda (2011 ve 2012 ) başörtüsünden dolayı okuldan atılan kızlar bir yana öğrencilerin içinde, hem de kameralar karşısında kız öğrenciye başörtüsünden dolayı tokat atıldığına tüm Türkiye şahit olmuştur. Şimdi tüm yetkililere sesleniyoruz bu vebalin altından nasıl kalkacak ve bu oyununuzu ne zamana kadar sürdüreceksiniz" denildi.

Açıklamanın devamında, bu zulümleri yapan ve bunlara uygun ortamlar hazırlayanlar şiddetle ve nefretle kınanarak zulmün müsesebbibleri Allah`a havale edildi. (Osman İçli-İLKHA)