TEKNOLOJİ SERVİSİ

Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DAP) Başkanlığı tarafından 2015 yılında finansa edilen Iğdır Üniversitesi Redoks Uygulamaları Araştırma Merkezi Projesi önemli çalışmalara imza atıyor. Söz konusu bu proje kapsamında hayata geçirilen ‘Hidrojenle Zenginleştirilmiş Su’ çalışması, günümüzde tüm ülkelerin mücadele ettiği COVID-19 hastalarının tedavisinde kullanılabilmesi yönünde çalışmalar devam ediyor. Redoks Uygulamaları Araştırma Merkezi Kurucusu Iğdır Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğr. Üyesi Doç. Dr. Duried Alvazeer ile proje kapsamında gerçekleştirilen AR-GE ve ÜR- GE çalışmaları hakkında şu açıklamaları yaptı:

DÜNYADA BİR İLK

“Geleneksel ve Gelişmiş Kurutma Teknolojileri, Modifiye Atmosfer Teknolojileri, Fermantasyon Teknolojileri ve Soğutma-Dondurma Teknolojileri gibi birçok farklı alanda çalışmalar yürütmektedir. Hidrojen (H2) gazını kurutma ve paketleme alanında kullanarak “Reducing Atmosphere Drying (RAD)” ve “Reducing Atmosphere Packaging (RAP)” tekniklerini geliştirmiş ve dünyada bir ilke imza atmıştır. Hem RAD hem de RAP farklı gıdalarda uygulanmış; gıdaların hem duyusal hem de besinsel kalitesi ciddi oranda muhafaza edilerek raf ömrü uzatılmıştır. Buna ek olarak hidrojenle zenginleştirilmiş su uygulaması ile şehrimizin en gözde meyvelerinden biri olan kayısı başta olmak üzere çeşitli meyveler üzerinde çalışmalar yapılmış ve oldukça olumlu sonuçlar elde edilmiştir.”

ÇALIŞMALARDA NEDEN (HİDROJEN) H2 KULLANILDI?

“Gıda alanında kullanılan diğer gazlardan farklı olarak hidrojen (H2); en hafif ve küçük element olma özelliğiyle, ürüne çok hızlı şekilde nüfuz ederek hem ürün içerisindeki hem de ortam atmosferindeki oksijen ve oksijen türevi serbest radikalleri indirgeyebilmektedir. Kurutma veya paketleme alanında herhangi bir şekilde kullanılmamış olan H2’nin bu özelliğinden faydalanılarak gıdaların duyusal ve besinsel kalitesinin muhafaza edilerek daha yüksek kalitede ürün elde edilmesi ve raf ömrünün uzatılması istenmiş. Daha önce kullanılmış olan CO2 ve N2 gibi gazlara nispeten daha etkili olması amaçlanmış ve bu amaca ulaşılmıştır.”

H2, TEDAVİ AÇISINDAN HANGİ ALANLARDA KULLANILMAKTADIR?

“H2 sağlık alanında terapötik tıbbi gaz olarak dikkate alınmakta, bu alanda birçok çalışma yürütülmektedir. Yakın dönemde araştırmaya başlanmasına rağmen, 1000'den fazla bilimsel makale H2'nin 170'ten fazla farklı insan ve hayvan hastalığı modelinde ve özellikle insan vücudunun her organında terapötik potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Tatsız, kokusuz, yanıcı bir gaz olan moleküler hidrojen (H2) solunum terapisinde ve hidrojenle zenginleştirilmiş su üretiminde kullanılmaktadır. Çok düşük molekül ağırlığı ve hafif olması sebebiyle oldukça yüksek difüzyon özelliğine sahip olan hidrojenin hem solunum terapisi hem de hidrojence zenginleştirilmiş suyun tüketimi ile hücre altı birimlere kadar etki ederek birçok hastalık tedavisinde kullanılabilmektedir.”

H2 KORONAVİRÜS HASTALIĞINDA (COVİD-19) TEDAVİ YÖNTEMİ OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?

“Kronik hepatit B (CHB) hastalığı olan kişilerde hidrojenle zenginleştirilmiş suyun; oksidatif stres, karaciğer fonksiyonu ve Hepatit B virüsü (HBV) DNA’sı üzerindeki etkisine yönelik yapılan bir araştırmada; karaciğer fonksiyonunun önemli ölçüde iyileştiği ve HBV DNA’sının belirgin şekilde azaldığı tespit edilmiştir. Çin sağlık ekibi, yeni koronavirüs pnömoni kılavuzunun 7. baskısında COVID-19 hastalarının tedavisinde solunum için % 66,6 H2 /% 33,3 O2 kullanımını önermiştir. Bu kapsamda özellikle COVID-19 üzerinde çalışan viral patoloji uzmanları, potansiyel ve ucuz bir tedavi yöntemi olarak H2 ‘yi dikkate alabilirler.”