Diyanet Birlik-Sen Siirt il Başkanı: Peygamber Efendimiz Müslümanların zaaf noktasıdır
Ülkemizin düştüğü bu zor günlerde kendi şahsi çıkarlarını fırsata dönüştürmek isteyen fırsatçıların olduğuna dikkat çeken İzgi, sosyal medyada insanların zaafları ve Peygamber Efendimiz üzerinden yapılan paylaşımların yanlışlığına dikkat çekti.
Diyanet Birlik-Sen Siirt il Başkanı Refik İzgi, daha önce yapılan algı operasyonlarıyla kolonya, hijyen, gıda ürünlerinin fiyatının yükseltildiğini, şimdide insanların en çok sevdiği Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) rüyada görüldüğü yalanı paylaşılarak insanların zaafları üzerinden aldatıldığını kaydetti.
Bir hafta öncesine kadar 20TL'ye satılan sumakın sözde bir rüyanın 50 TL'ye yükselmesine neden olunduğuna dikkat çeken İzgi, Allah'ın yarattığı her bitkinin muhakkak faydalı olduğunu ama insanların zaaflarını istismar ederek bunun yapılmaması gerektiğini kaydetti.
Bu tür konulara Peygamber Efendimizin ismi dâhil edildiğinde, insanların çok saf ve temiz oldukları için hemen inandıklarına dikkat çeken İzgi, sumak'ı bir virüs savar olarak insanlara yaymanın yanlışlığına dikkat çekti
"İnsanların zaaf ve iyi niyetlerinden faydalanarak fiyatların yükselmesine neden oluyorlar"
Coronavirus çıktığı günden bu yana özellikle sosyal medya üzerinden oynanan algılarla insanların kandırıldığını dile getiren İzgi, "İnsanımızın zaaf ve iyi niyetinden faydalanarak yaptıkları paylaşımlarla, ihtiyaç duydukları temizlik, kolonya ve bazı dezenfektan fiyatlarının yükselmesine sebep olan kardeşlerimiz bulunmaktadır. Nasıl oldu bu olay? Cizre'de bir Bayan, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) rüyasında gördüğünü ve kendisine Coronavirus'e karşı sumak suyu içmesini tavsiye ettiği yönünde bir videonun sosyal medyada dolaşması sonucu vatandaşlar sumak'a hücum etti. Yüce Rabbim bizleri bir an evvel bu musibetten kurtarsın." diye konuştu
"İnsanların en zaaf noktası Peygamber Efendimizdir"
Sosyal medya üzerinden yapılan bu tür paylaşımlardan dolayı halkın zarar göreceğini ifade eden İzgi, böyle paylaşımların yapılmasının sakıncalı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Müslümanlar olarak bizler, kendi kendimize Coronavirus neden çıktı? Gibi sorular sormaya başlıyoruz. 'Çinliler, yarasa yedi, yılan yedi, çıyan ve her bulduklarını yediler' diye herkes söyleniyor ama bizler de ne yaptık? Faiz yedik, haram yedik, kul hakkı yedik, yetim hakkı yedik, dedikodu edip konu komşu hakkı yedik. Yani bizler de yemediğimizi bırakmadık. Biz Peygamber Efendimizi görmeden seven bir ümmetiz. Onu görmememize rağmen çok çok seviyoruz. Konu Peygamber Efendimiz olunca her şeyimizi unutuyoruz. İnsanların en zaaf noktası Peygamber Efendimizdir. Ben sumak faydasızdır demiyorum. Sumakın faydalarını burada saymakla bitiremem. Daha doğrusu Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği bütün bitkiler faydalıdır. En acısından en tatlısına kadar hepsinin faydası bulunmaktadır lakin bu bitkiyi bir virüs savar olarak insanlara yaymak yanlıştır."
"Gençler! anne, baba, yaşlı ve dedelerimizi üzmeyelim"
İzgi sosyal medya üzerinden paylaşılan ve birçok insanın panik olmasına neden olan bir mesajı şu şekilde paylaştı:
Şüphelenmem üzerine yaptığım Corona testi, maalesef pozitif çıktı. Şuan karantinadayım, bir müddet size görünemeyeceğim diye bir paylaşım yapmak istemiyorsanız evde kalın.' diye sosyal medyada paylaşımlar yapıyorlar. Bu da çok yanlış bir davranıştır. Haberi okuyan insanlar mesajın sonunu okumadan üzülmeye başlıyorlar ve o insana gerçekten Coronavirus teşhisi konulduğuna inanıyorlar. Gençlerimiz bunu da yapmasın, anne, baba, yaşlı ve dedelerimizi üzmeyelim. Cumhurbaşkanımız, Sağlık Bakanımız ve Millî Eğitim Bakanımız, bizlere sadece 'evde kalın' diyorlar. Bu salgından sağlıklı bir şekilde kurtulmanın tek yolu hastalığa yakalanmamaktır.
"Bizler istersek evlerimizi camiye, Kur'an kursuna ve okula dönüştürebiliriz"
Bu zor günleri aile ve çocuklarımızla geçirmemiz gereken büyük bir fırsata dönüştürebileceğimizin altını çizen İzgi şu tavsiyelerde bulundu:
"Camilerimiz kapalı olabilir. Bizler istersek evlerimizi camiye, Kur'an kursuna ve okula dönüştürebiliriz, zaten öylede yapmışız. Öğrencilerimiz şu anda uzaktan eğitim ile öğrenimlerine devam etmekteler. Bizler de bir birey ve ebeveyn olarak çocuklarımızla beraber dersleri izlemeye başladık. Evde iki kişi bile olsa cemaatle namaz kılabilir ve aynı sevabı alabiliriz. Evlerimizi birer kütüphaneye çevirip öğrencilerin bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Özellikle yaşlılarımız sokağa çıkmasın. Karamsar olmayalım, uyarıları ciddiye alalım, tedbiri elden bırakmayalım. Mecbur olmadıkça evden çıkmayalım. Sadece kendimizi değil ailemizi ve toplumumuzu da düşünmemiz gerekiyor." (İLKHA)