Siverek ÖNDER Başkanı Aydın, uzaktan eğitimin tek başına yeterli olmadığını belirtti
Uzaktan eğitim yerinde ama verimlilik için veli takibinin gerekliliğine dikkat çeken Siverek ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Mehmet Aydın, evde zamanın nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair tavsiyelerde de bulundu.
Siverek ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Mehmet Aydın, Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Corona virüs tehdidi ve alınan tedbirlerle ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.
Aydın, Müslümanların alınan tedbirlerden sonra takdirin, Allah'ın elinde olduğunu belirtti.
Corona virüs salgını nedeniyle bazı nimetlerin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Aydın, bu nimetlerin başında "sağlık ve zaman"ın geldiğini vurguladı.
Öğrencilerin okula verilen arayı iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade eden Aydın, tüm vaktimizi TV, İnternet ve telefon ile harcamamız gerektiğini hatırlattı.
Müslümanın ailesine karşı çeşitli sorumlulukları olduğunu belirten Aydın, ebeveynlerin evlerini küçük bir saadet evine çevirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
"Tedbir vazifemizi yerine getirip takdiri Rabbimizden hayra çevirmesini dilemeliyiz"
Birçok ülkeyi etkisi altına alan bir salgınla karşı karşıya bulunduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Aydın, "Bu salgın, her gün binlerce insana bulaşıp yüzlercesinin hayatın sonlanmasına sebep oluyor. COVİD-19 olarak bilinen virüs ülkemizde de can kayıplarının oluşmasına neden oluyor. Yetkililerin belirlediği tedbirlere uyulmadığı takdirde can kayıplarının artacağı yine uzmanlar tarafından söyleniyor. Bu açıdan söylenen tedbirlere uymamız hem İslami hem de insani görevimizdir. Çünkü yüce dinimiz İslam, can güvenliğini en birincil sıraya yerleştiriyor. Bu konuda devlet gerekli önlemleri almak için ciddi bir çaba içerisindedir. Buna bağlı olarak insanlarımızın da bu ciddiyeti göstermesi elzemdir. Bizler, bu konuda tedbir vazifemizi yerine getirip takdiri Rabbimizden hayra çevirmesini dilemeliyiz." şeklinde konuştu.
"Bu süreçte sağlık ve zaman değerlerimizi bir daha gözden geçirmeliyiz"
İslam'ın insan sağlığına ve zamanı değerlendirmesine önem verdiğini belirten Aydın, "Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadislerinde 'İki nimet vardır ki insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır: Bunlar; sağlık ve boş zamandır' buyurmuştur. Kalabalıkların arasında, iş yoğunluğunun içerisinde harcadığımız ve tükettiğimiz zamanın aslında ne kadar kıymetli olduğunun çok da farkında olamıyoruz. Sağlığımızın ise ancak hastalandığımız zaman değerini biliyoruz. Bundan dolayı bu süreçte sağlık ve zaman değerlerimizi bir daha gözden geçirmeliyiz." diye konuştu.
"Vaktimizi televizyon, telefon, bilgisayar, internet ve sosyal medyada harcamamalıyız"
Corona virüs salgınını nedeniyle evde kalan vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Aydın, "İnsanların evde kalmak istememelerinin altında yatan en büyük sebeplerden birisi kendisiyle baş başa kalıp nefis muhasebesi yapmak istememesindendir. Bundan dolayı bu sürece öncelikle kendi açımızdan bir tefekkür, öz değerlendirme, kişisel gelişim imkânı olarak bakmalıyız. Eksikliklerimiz varsa tamamlamayı, iyi olduğumuz konularda ise daha da ileriye gitmeyi hedeflemeliyiz. Tüm vaktimizi televizyon, telefon, bilgisayar, internet ve sosyal medyada harcamamalıyız. Bu süreçte bir kaç kitap belirleyip onları bitirmeye odaklanmalıyız. Kur'an-ı Kerim'i biliyorsak günlük okumalı ve manasına bakmaya çalışmalıyız. Bilmiyorsak aile fertlerimizden bilenden veya TV, internet aracılığıyla öğrenmeye çalışmalıyız. Ezberlerimizi bir daha gözden geçirmeli, unuttuklarımızı tekrarlamalıyız. Dua ibadetimize daha sıkıca sarılmalıyız." ifadelerini kullandı.
"Aile ile ilgili vecibeleri yerine getirme sorumluluğumuz var"
Müslümanların ailesi ile ilgili sorumlulukları olduğunu hatırlatan Aydın, "Ailemiz ile ilgili programlar yapmalıyız. En fazla zaman ayırmamız gereken fakat en az zaman ayırdığınız ailemiz ile ilgili verilen bu zamanı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Biz, Müslüman bir toplumuz. Aile ile ilgili vecibeleri yerine getirme sorumluluğumuz var. Bu açıdan her bir hanemizi birer küçük hane-i saadet örneği yapabiliriz. Eşimiz, çocuklarımız ile vakit namazlarını eda edebiliriz. Ya da birlikte Kur'an okuyabiliriz. Bu şekilde çocuklarımızda daha güzel bir şekilde öğrenmiş olacaklardır. Ailece yapacağımız günlük ve küçük sohbetlerle çocuklarımızın birçok eksikliğini kapatabiliriz. Onlara karşı en birincil vazifemiz olan terbiye eğitimini evin içinde örneklik göstererek öğretebiliriz. Fiziksel ve çeşitli zekâ oyunlarıyla bu süreci çocuklarımız açısından eğlenceli bir hale getirebiliriz." şeklinde konuştu.
TV, internet ve bilgisayar kullanımı ile ilgili uyarılarda bulunan Aydın, "Ailemizi; televizyon, telefon, bilgisayar, sosyal medya ve internet virüslülerinden de muhafaza etmemiz lazım. Kanallar mutlaka gözden geçirilmelidir. Uygun olmayanlar silinmelidir. İnternet ise aile filtresinden bağımsız olmamalıdır." dedi.
"Uzaktan eğitim tek başına yeterli değildir"
23 Mart tarihinde başlayan uzaktan eğitim programlarına vurgu yapan Aydın, "Uzaktan eğitim, yerinde fakat tek başına yetersiz bir uygulamadır. Uzaktan eğitim asla yüz yüze eğitimin yerini alamaz ama bu süreçte çok yerinde bir uygulamadır. En azından çocuklarımızı eğitim ortamından tamamen soyutlamayacak olan bir uygulamadır. Verimliliğin artması için veli takibi mutlaka gereklidir. Bundan dolayı tek başına yeterli değildir. Yani aileler bu sürecin mutlaka takipçisi olmalıdır. Tabi bu takibi yaparken çocukları zorlayarak değil, teşvik etme ve yardımcı olmayla yapmalıdır." diye konuştu.
"MEB günlük ders saatleri ile hafta sonu kurslarını gözden geçirmeli"
Öğrencilerin okullardaki yoğun ders temposuna mukabil uzaktan eğitim sisteminin yetersiz gelebileceğine değinen Aydın, "Hafta içi her gün sabahın erken saatlerinden gün batımına yaklaşıncaya kadar yani yaklaşık 7-8 saat ders gören bir öğrenci gurubu var karşımızda. Üstelik hafta sonu kurslarıyla neredeyse tüm günleri dolu olan bir öğrenci gurubu ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu kadar vakti okula ayrılan öğrenciler için günlük bir kaç saat onlara ilk etapta yetersiz gelebilir. Ya da bu hisse kapılabilirler. Ancak kitap okumayı da üzerine ekleseler bu süreci rahatlıkla verime dönüştürebilir. Bu vesile ile Millî Eğitim Bakanlığımızın günlük ders saatleri, hafta sonu kursları gibi uygulamaları bir daha gözden geçirmelerini, daha az bir zamanla daha çok verimliliğin nasıl alınacağının planlanmasını şimdiden yapılması gerektiğini hatırlatmada yarar vardır." şeklinde konuştu.
"Evde kalma, hayatta kalmayla eş değere gelmişse bu durum ciddiye alınmalıdır"
"Evde kal, hayatta kal" sloganına vurgu yapan Aydın, sözlerine şu ifadelerle son verdi:
"Evde kalma, hayatta kalmayla eş değere gelmişse bu durum ciddiye alınmalıdır. Bu süreçte 'evde kal, hayatta kal' bir slogan haline getirilmelidir. Tabi bu slogandan öte, geçici süreliğine bir yaşam biçimi haline getirilmelidir. Uyarı ve tedbirlere dikkat etmediğimiz takdirde; eğitim, ekonomi, sosyal sorunlar vb. konuları konuşacak durumumuz kalmayabilir. Gündemimiz sadece sağlık olabilir. Bunu karamsar bir tablo için değil, tedbirlerin daha da titizlikle yapılması açısından dile getiriyorum. Sosyal izolasyonu, tüm insanlardan soyutlanarak değil, mekân olarak biraz uzak durmak olarak anlamalıyız. Akraba, dost, komşu ve arkadaşlarımızı telefonla aramalı, ihtiyaçları sormayı da unutmamalıyız. Bu vesile ile Rabbimizden bu salgının bizden, ailemizden, ülkemizden ve insanlardan uzak kılmasını diliyorum." (İLKHA)