Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyaya sirayet eden Corona virüse karşı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından alınan kararla, camilerde Cuma namazı dâhil vakit namazlara ara verilmesi Müslümanları üzdü.

Türkiye genelinde olduğu gibi Şanlıurfa'da da Cuma namazı kılınamadı. Cuma namazı kılmak için Balıklıgöl Dergâh Camiine gelen vatandaşlar, cami kapılarının kapalı olmasından dolayı cami bahçesinde çimlerin üzerinde öğle namazı kıldı.

Hayatlarında ilk kez böyle bir uygulamayla karşılaştıklarını ve çok hüzünlü olduklarını söyleyen Şanlıurfalılar İLKHA mikrofonlarına konuştu.

Her Cuma namazını Balıklıgöl Dergâh Camisinde kıldığını belirten Halit Zarar, "Bizim camilerde beraber namaz kılmamız biraz risklidir. Biz de şu an da abdest alıp evde veya müsait bir yerde namazımızı Cuma niyetine kılarız. Allah kabul eder İnşallah. Ben 1967 doğumluyum ve şimdiye kadar böyle bir şey görmedim. Camilerin kapalı olması, Peygamberler şehrinde Dergâh Camisi’nde kılınmaması tabi bizi üzer. Her Cuma gelip burada namaz kılıyorduk." diye konuştu.

"Bizim kendi kendimizi yoklamamız lazım"

İshak Çiftçi ise şunları söyledi: "İlk kez bu hastalıktan dolayı camiler ve tüm ziyaret yerleri kapandı. Bizim kendi kendimizi yoklamamız lazımdır. Ümmet-i Muhammed kendini yoklaması lazımdır. Nerde günah işlediğimizi, hata yaptığımızı düşünüp istiğfar yapmamız ve dua etmemiz lazımdır. Duadan başka iyileşme umudumuz yoktur. Evde herkesin oturacağı, yatağı ayrıdır. Sabunumuz, ilaçlarımız hazırdır. Biz tedbirimizi almışız, gerisi Allah’a kalmış bir şeydir. Tedbir bizden takdir ve şifa da Allah’tan gelir." şeklinde konuştu.

"İnşallah Rabbim bizi musibetten, felaketten, belalardan bertaraf eder"

Kâbe başta olmak üzere camilerin kapalı olmasının üzüntü verici olduğunu belirten Şükrü Kuş, "Burada insan sağlığı her şeyin üzerindedir. Allah-u Teâlâ ‘Bir cana kıymayınız’ dediği noktadayız. Bu başımıza gelen musibet, felaket; dünyanın her yerinde bu hastalıkla ilgili sıkıntılar devam etmektedir.  Bunun nedeni derin konularla alakalıdır. Bugün İslam dünyasında olan bu durum gerçekten üzücüdür. Kâbe, tavaf yerleri ve camiler kapalıdır. Vakit namazları maalesef Diyanet İşleri Başkanlığı ve devletimizin aldığı kararla alakalı bir durumdur. Tabi ki insan sağlığı için alınmış bir karardır. Çünkü gerçekten binlerce insanın ölümüne neden olan bir hastalıktır. İnşallah Rabbim bizi musibetten, felaketten, belalardan bertaraf eder. Ülkemiz İslam coğrafyasına ve tüm dünyaya 650 yıl insanlıkla hizmet etmiş aziz bir millettir, kutsal bir vatandır. Burası Peygamberler Şehri Şanlıurfa’dır." ifadelerini kullandı.

"Allah amellerimize göre bize karşılık vermesin çünkü amellerimiz iyi değil"

Allah’tan umut kesilmeyeceğini ve her şeye rağmen Allah’a dua etmemiz gerektiğini belirten Abdurahman İzgördü,  "Urfalıyım, 25 -30 sene memuriyet hayatım geçti. 1989’da emekli olarak Şanlıurfa’ya yerleştim. Elimden geldiği kadar Cuma namazlarını kaçırmamaya çalışıyorum. Cuma namazı kılmak için buraya geldim. Bunda Devletin bir kabahati yok. Hastalığın yayılmasını önlemek için böyle bir uygulamaya gidildi. Allah her şeyi iyi etsin. Allah amellerimize göre bize karşılık vermesin çünkü amellerimiz iyi değil. Allah Rahman ve Rahim'dir, ondan umut kesilmez. Yine dua edeceğiz, her şeyi Allah’tan bekleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Hayatında ilk kez camilerin kapatıldığını gördüğünü vurgulayan Mustafa Türkmenoğlu, "Sabahleyin kalktım, abdest aldım, elbiselerimi de temizledim.  Arabama binerek namaz kılmaya geldim.  Cami kapıları kapalıydı, ne diyelim, Allah yardım etsin. Bu şekilde gerektiği için böyle yapılmıştır. Yoksa neden camiyi kapatsınlar. Hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Allah hepimize yardım etsin. Allah, hepimizi iyi yere götürsün. Allah, Müslümanların duasını kabul etsin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)