Sinema, kafeterya ve kahvehane gibi kalabalık mekânlardan mümkün olduğunca uzak durulması tüm solunum yolu virüslerinin bulaşmaması için etkili bir yol olduğuna dikkat çeken Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, Corona virüsü solunum yoluyla bulaştığı için özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar kalabalık ortamlara girmemeli ve gerekmedikçe dışarı çıkmamaları gerektiğine dikkat çekti.

İçişleri Bakanlığı tarafından kafe, restoranlar ve toplu yaşam alanlarına getirilen yasağın çok doğru bir karar olduğunu belirten Arıca, “Görüyoruzki kafeler, restoranlar, çay evleri kapalı ama önlerinde gruplar halinde bir birikim oluyor, sosyal mesafe dediğimiz 2-3 adım konulmadan muhabbetler devam ediliyor. Biz bunu risk olarak görüyoruz.” dedi.

Corona virüsü 4 gün cam bardakta kalabiliyor

Toplu yaşam alanlarına getirilen yasağın tam zamanında getirildiğini belirten Arıca, “Özellikle kafeler, restoranlar ve çay evlerinde bilindiği üzere cam bardaklar kullanılmaktadır. Dolayısı ile bu bardaklar iyi yıkanmaz, dezenfekte edilmez ve çamaşır suyu ile yıkanmaz ise bu hastalığın bulaşması çok daha kolay olur. Corona virüsü 4 gün cam bardakta kalabiliyor, plastik tabak ve bardaklarda ise 5 gün kalabiliyor. Metallerde biraz daha şanslıyız, çünkü 4-6 saat içinde geçebiliyor.” ifadelerini kullandı.

60-70 yaş üstü, ebeveynlerimizi dışarı çıkarmamalıyız

Ellerimizi sabunla yıkamamız gerektiğini çünkü Corona virüsünün havada asılı bir şekilde kalmadığına dikkat çeken Arıca, bu hastalığın taşıyıcı yoluyla bulaştığını kaydetti.

Arıca, “Bu hastalık hava yoluyla bulaşmaz. Herhangi bir taşıyıcı yoluyla bulaşıyor. Bu nedenle yakın bir mesafede hapşırırsak, öksürürsek bir metreden az yakın kişilere bulaştırma olasılığımız daha fazla. Üniversiteler ve belli mekânlar kapalı, elimizden geldiğince evde kalmamız lazım, sağlık bakanlığının uyarısı çok önemli. Evde özellikle 60-70 yaş üstü, ebeveynlerimizi, analarımızı, babalarımızı evden dışarı çıkarmamalıyız, gerekirse market alışverişine aile içerisinde tek bir kişi ve aralarında en genç olanı, hasta olma olasılığı en düşük olan kişileri gönderip gerekli malzemeleri almaya göndermeliyiz.” şeklinde konuştu.

Corona virüsünü öldürmenin en etkili yolu sabunla bol bol el yıkamak

Corona virüsünden korunmak için el hijyeninin önemine dikkat çeken Arıca, “Evlerdeki koltuk, kanepe, sandalye mesafelerini bir ‘er metre araya çıkartmakta fayda var. Evimizde veya odamızda el dezenfektanı ve bol miktarda sabun bulundurmalıyız. Corona virüsünü öldürmenin en etkili yolu; sabun eşliğinde bol bol el yıkama çünkü el yıkama minimum 20 saniye olması lazım, elimiz bulaş ise 40-60 saniye yıkamamız lazım. Özellikle biz hekimler, sık sık hasta muayene edenler sabun ve suya rahat ulaşamıyoruz ve bu nedenle el dezenfektanlarından yararlanmalıyız, dezenfektanı yüzde 80 alkol içeren dezenfektanlar veya kolonyalar tercih etmeliyiz.” diye konuştu.

Bir çocuk çok rahat Corona virüsünü kapabiliyor

Çocukların yetişkinlerden daha kolay bu virüsü kapabildiğini ama hastalık geçirmediklerine dikkat çeken Arıca, “Çocukların her ne kadar hastalık geçirmeseler de aile bireylerine bulaştırabileceklerini bu nedenle de çocukların muhafaza edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Arıca, “Çocuklar da yaşlılar gibi hastalığı alan kişiler arasında ama ağır semptomlar geçirmemektedirler, 10 yaş altı çocuklarda ölüm çok nadir olmaktadır. Ancak biz biliyoruz ki Corona enfeksiyonu olan bir çocuk virüsü bir kişiden 5 kişiye bulaştırabiliyor ve logaritmik olarak artıyor. Bizim gibi çekirdek toplumu olan ailelerde bir çocuk çok rahat Corona virüsü kapabiliyor. Özellikle burun, ağız ve göz mukozasından çok rahat bir şekilde Corona virüs vücuda girebiliyor, çocuklar rahatlıkla yaşlılar gibi virüsü kapabiliyor, ama hastalanmıyor. Önemli olan bu virüsü bulaştırabileceği 2-5 kişi, bu ailesi olabilir bu durumda da ailesi büyük risk altına girmiş olur. Aslında çocukları da aynı şekilde tecdit etmekte fayda var.” dedi.

Panik olmamakta fayda var ama önlemlerimizi de alalım

Dünyamızda çok önemli gelişmeler olduğuna dikkat çeken Arıca, “Şuan dünya genelinde 195-200 bin civarında enfekte kişi olduğunu biliyoruz, ölüm oranı ise 7 bin kişi civarında hayatını kaybeden insanımız var. Ama diğer iyimser nokta ise 80 bin civarında da tedavi olan ve Corona virüsünü atlatan insan olduğunu biliyoruz. Hayatını kaybeden insan sayısı 7 bin iken virüs ten iyileşenlerin sayısı ise 80 bin,  bu da tam 12 katına denktir. Bu istatistiklere bakarak iyimser olmamız gerekiyor. Panik olmamakta fayda var ama önlemlerimizi alalım.” ifadelerini kullandı.

Virüsün hızla dünyaya yayılmasına karşı aşı çalışmaları devam ediyor

Virüsün hızla dünyaya yayılmasına karşı aşı çalışmalarının devam ettiğini belirten Arıca, “Teşhis ve ilaç çalışmaları devam ediyor. En son verilere baktığımızda Amerika, Almanya ve Belçika tarafından 20 civarında aşı çalışması oldu. Son haftalarda ise bu aşı-deney çalışmalarına başlandığını biliyoruz. Hızlı teşhis için 40 kit çalışma başvurusu var. Deneysel çalışma aşaması ve başvuru aşamasında olan Faz-1 dediğimiz birinci evre deneysel aşamasında olan 200 civarında ilaç denendiğini biliyoruz. Bu süreçler devam edecek ve nerede biteceğini de bilmiyoruz, bizim için önemli olan panik olmadan, tedirgin olmadan önlemlerimizi alıp devletimizin çizdiği yolda yürümek.” şeklinde konuştu. (İLKHA)