Çin'de ortaya çıkan ve 5 bin kişiden fazla insanın ölümüne sebep olan yeni tip Corona virüs (Covid-19) küresel salgına dönüştü. Dünyanın birçok ülkesine yayılan ve Türkiye'de de 18 kişide görülen Corona virüs ile ilgili özellikle sosyal medyada gerçeği yansıtmayan bilgiler, korku ve paniğe neden oluyor.

Corona virüs salgını ve tedbirleri ile ilgili sosyal medya üzerinden yapılan ve halkı yanlış yönlendirecek olan sorumsuz paylaşımların yol açacağı toplumsal zararların önüne geçilmesinde yazılı, görsel, işitsel ve dijital basının güvenilir haber kaynağı olma özelliğinin daha da önem ve değer kazandığını belirten Kurt, basının bu süreçte sağduyulu davranması ve toplumsal duyarlılık göstermesi çağrısında bulundu.

Kurt, kamuoyunu endişe, korku ve paniğe sevk edecek, halkın sağlık ve esenliğini tehlikeye düşürecek dedikodu ve yorumların yayılmasını önlemek hususunda basın mensuplarına büyük görev düştüğünü belirtti.

Çin'in Wuhan kentinde başlayan ve dünyada 150 ülkeyi etkisi altına alan Corona virüsten herkesin bir şekilde etkilendiğini belirten Kurt, dünyada virüsü önlemek için çılgınca bazı tedbirler alındığına dikkat çekerek, "Ülkemiz, Çin'den başlayarak bütün dünyaya yayılan ve binlerce insanın da ölümü sonucunda alınan karantina önlemleriyle hayatı durma noktasına getiren Corona virüs salgınıyla çok örnek bir mücadele sergilemektedir." dedi.

"Bu tür paylaşımlar toplumsal kaosa doğru gidiyor"

Corona virüs vakası ile basına olan ilgi ve güvenin arttığına dikkat çeken Kurt, "Bu durum, aslında Corona virüsten daha tehlikeli bir dedikodu, yalan ve algı yönetimi virüsünü ortaya çıkardı. Bu süreçte doğru haber veren kurumların ne kadar önemli ve kıymetli olduğu gerçeği de ortaya çıktı. Sosyal medya, dijital platformlar, servis sağlayıcılar alanında, insanlar kulaktan duyma bilgilerle, virüsle ilgili bilgi paylaşıyorlar. Doğru mu? Yanlış mı? Bilgi var mı? Veya yok mu? araştırmasını yapmadan paylaşıyorlar. Bu tür paylaşımlar, toplumsal kaosa doğru gidiyor. İnsanlar bu süreçlerde yazılı, görsel, işitsel ve dijital alanlarda yayın yapan, kurumsal kimliği olan medya kuruluşlarının verdikleri haberlere daha çok itibar edip güveniyorlar. Bu durum da gösterdi ki; Corona virüs ile birlikte doğru haber veren medya kuruluşlarına ilgi ve önem arttı." şeklinde konuştu.

"Doğru haber veren kurumsal kimlikli medyanın önemi arttı"

Vatandaşları da sosyal medyada yer alan her bilgiye itibar etmemesi konusunda uyaran Kurt, "Sosyal medyada ısrarla yanlış bilgilendirmek suretiyle insanları kaosa sürükleyenler, AVM'lerde de çılgınca alış verişlerin yapılması ve dışarıya çıkılmaması gibi nedenlere yol açanlar, kurumsal kimliği bulunmayan hesaplardır. Sağlık Bakanı da bugün bir açıklama yaptı. Dün akşam 'çok gizli ibaresiyle' bir genelge yayınlanmış. Bu tür durumlar yalan ve yanlış bilgilerle yönetildiğinde de bir anda insanları paniğe ve farklı yönlere yönlendirebiliyor. Corona virüsle birlikte doğru haber veren kurumsal kimlikli medyanın öneminin Türkiye'de daha çok arttığını düşünüyorum. Aksini yapanlara da cemiyet olarak zaten yasal haklarımızı kullanacağız." şeklinde konuştu.

"Doğru bilgiye daha çok ihtiyacımız var"

Halkı endişeye düşürecek, korku ve panik, kamu düzenini bozacak her kelime ve cümlenin, başlık veya haberin, yorum, köşe yazısının ve kullanılan görsellerin neden olacağı sorunlara da dikkat çeken Kurt, son olarak şunları söyledi:

"Medya zaten kitle iletişim aracıdır ve medya olarak aracıyız. Haberleri halka doğru anlatan olmalıyız. Medya kuruluşlarının bunun dışında hiçbir şey yapmasına gerek yoktur. Medya, vatandaşlara doğru bilgiyi aktarmalıdır. Şu zamanda buna daha çok ihtiyacımız var. Corona virüs, Türkiye'den çıkana kadar ticari olmaktan kurtulalım. Şu anda doğru bilgiye daha çok ihtiyacımız var." (İLKHA)