Şanlıurfa Tabip Odası Sekreterliği görevini de yürüten Doktor Yüksekyayla, Corona virüsü ile ilgili İLKHA mikrofonlarına konuştu.

Vatandaşların Sağlık Bakanlığı ve yetkili ağızların dışından her söylenene inanılmaması gerektiğini vurgulayan Yüksekyayla, gerekli tedbirler alınıldığı takdirde hastalığın üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Covid-19 salgının yeni bir hastalık olduğunu ve nasıl bir seyir izleyeceğinin bilinilmediğini belirten Yüksekyayla, vatandaşlara önemli uyarı ve hatırlatmalarda bulundu.

"Şanlıurfa’da Corona testleri pozitif gelen vaka bulunmamaktadır"

Dünya Sağlık Örgütünün Corona virüsünü dünya genelinde hızla yayılan salgın hastalık (pandemi) olarak ilan ettiğini belirten Yüksekyayla, "Corona virüs, ilk olarak 3 ay önce Çin’de ortaya çıktı. Daha sonra tüm dünyaya yayılmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü de birkaç gün önce bunu bir 'pandemi' olarak ilan etti. Tüm dünyadaki bireyleri etkileme gücü olan bir durum olduğunu, merkez üssünün ise 'Avrupa' olduğunu söyledi. Son günlerde ise İtalya ve İran başta olmak üzere ciddi anlamda ölümlere yol açtı. Ülke olarak bizimde bu kadar yakınımızda bu hastalığın çıkmasından dolayı uzun zamandır bizde de çıkmasını bekliyorduk. Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamayla da bizde de Corona virüs tespit edilen vakalar bulunmaktadır. Şanlıurfa’da henüz resmi olarak açıklanan Corona testleri pozitif gelen vaka bulunmamaktadır. Ancak bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu sebeple vatandaşların ilimizde hastalık olmadığı gerekçesiyle tedbiri elden bırakmasını doğru bulmuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Hastalığı hafife almayalım ancak panikte yapmayalım"

Hastalığın gerekli tedbirler alınırsa aşılabileceğine dikkat çeken Yüksekyayla, "Vatandaşlarımıza, Bakanlığın, TTB ve sağlık örgütlerinin söylemiş olduğu tedbirlere harfiyen uymalarını öneriyoruz. Çok ciddi bir hastalık, yeni bir virüs türü, bundan sonra nasıl seyredeceğini bilemiyoruz. Öyle bir sorun var. Bu salgın hastalıklarda en önemli durum; hastalıkların yayılmasını önlemektir. Bunun içinde aktarılan tedbirlere harfiyen uyulması gerekir. Okulların tatil edilmesi, çalışanlara idari izin verilmesi bu sebepledir. O yüzden bu hastalığı hafife almayalım ancak panikte yapmayalım. Biz vatandaşlara ‘Panik olmayın, tedbirli olun’ diyoruz.  Doğru tedbirler alınırsa bu hastalıkla baş edilebilir diye düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

"Tüm sağlık çalışanları görevinin başındadır"

Corona virüse karşı gerekli eğitimleri aldıklarını belirten Yüksekyayla, "Şu an biz hekimler ve sağlık çalışanları görevimizin başındayız. Hastanelerde, ASM’lerde, işyeri hekimliğinde herkes görevinin başındadır. Bu hastalığa karşı biz de Urfa Tabip Odası olarak Corona virüs eğitimleri yaptık. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının belli bir bilgiye ve takibi nasıl yapacağına ulaştığını düşünüyoruz. Bunun dışında tabii ki şu an vaka sayının nasıl olacağını kestiremiyoruz. Bu iki üç hafta çok önemlidir. Vaka sayısı çok artabilir. Muhakkak, İl Sağlık Müdürlüğü de hastane yönetimleri de tedbirlerini alıyorlardır. Yoğun bakım, servis yatakları ve izolasyon odaları olsun tüm hazırlıkları yapıyorlardır. Tüm bunların en hızlı şekilde yapılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Ciddi bir ilaç talebi olacaktır"

Corona virüsünün, sağlık ve ilaç sektörüne etkilerine değinen Yüksekyayla, "İlaç sektörü açısından muhtemelen insanların birazda panik havasıyla ciddi bir ilaç talebi olacaktır. Ancak biz her zaman söylediğimiz gibi gereksiz ilaç kullanımını ve viral hastalıklarda gereksiz antibiyotik kullanımı doğru bulmuyoruz. Yine de ilaç sektörünün hazırlıklı olması gerekiyor. Hastalıklara karşı gereken ilaçların temini, takipte gereken ilaçların temini yine dezenfektan maskelerin ve önlüklerin temini konusunda sektöründe hazırlığını tamamlamış olması gerekiyor." diye konuştu.

"Sağlık çalışanlarının hastalığa karşı hazırlı olması sağlandı"

Devlete bağlı hastanelerde Corona virüs ile ilgili yapılan hazırlıklara dikkat çeken Yüksekyayla, "Devlet hastanelerinde yaklaşık bir aydır ciddi eğitimler yapıldı. Devamlı seminer ve sunumlar yapıldı. Sağlık çalışanlarının hastalığa karşı hazırlı olması sağlandı. Devlet hastanelerinde de ciddi manada dezenfektan, önlük ve maske açığı bulunmakta. Bunların Sağlık Müdürlüğü tarafından hızlıca temin edileceği haberini aldık. Corona testi sonucu pozitif çıkarsa hastaların nerede tutulacağı, hangi yoğun bakımda yatırılacağı planlanmış durumdadır. Yine şüpheli vakaların nerede izole edileceği ayarlanmış durumdadır. Bunların hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Şanlıurfa merkezdeki 3 büyük hastanede çok ciddi bir hasta yükü ve yoğunluğu var. Hastaların da devlet hastanesine başvururken dikkatli olmasını, çok zorunlu değillerse hastanelerden uzak durmaları gerekiyor. Sağlık Bakanlığı da hasta ziyaretlerinin kısıtlanacağını açıkladı. Ayrıca raporlu ilacı olan hastalarda haziran ayı sonuna kadar raporlarını yenilemeden ve ilacını yazdırmadan ilaçlarını eczaneden alabilecek. Bu yönden de vatandaşlarımızın bu uyarılara uymasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"ASM ve TSM’lere koruyucu ekipmanlar ulaştırılmalıdır"

Aile Sağlık Merkezleri ve Aile Hekimliklerinde Corona virüsü ile ilgili alınan tedbirlere değinen Yüksekyayla, "Ülkemizde Corona virüsü vakaları çıktıktan sonra aile hekimi arkadaşlarımızın odamıza başvuruları oldu. Aile Sağlık Merkezlerindeki malzeme ve ekipman eksikliği ile ilgiliydi bu başvurular. Biz bu başvuruların tamamını Müdürlüğe illettik. Çünkü; okullarda, Adalet Saraylarında bazı tedbirler alındığını biliyoruz. Aynı şekilde ASM ve TSM’lere de hızlıca dezenfektanların, önlüklerin, koruyucu ekipmanların ulaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlık İl Müdürlüğünün bu konuda hızlı davranmasını bekliyoruz." şeklinde konuştu.

"Virüsten şüphelen kişi öncelikle kendisini izole etmelidir"

Virüs kaptığından şüphelenen kişilerin yapması gerekenlere işaret eden Yüksekyayla, "Virüsün bir kuluçka süresi var. Yaklaşık 14 gün sürüyor. Vatandaşlar, virüsün yaygın olarak bulunduğu ülkelerinden birine seyahat etmişse veya seyahat etmiş biriyle temas etmişse kendisinde ateş, öksürük ve solunum sıkıntısı gibi bir sendrom bulunuyorsa öncelikle kendisini izole etmelidir. Hızlıca maskesini takarak, en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır. Hastalığı bulaştırmaması adına ilk yapacakları önemlidir. Evdeyse evde kullandığı malzemeleri ve odasını ayırmalıdır. Kendisini odasında izole ederek sağlık kuruluşlarından yardım istemelidir." dedi.

"Özel hastanelerde kendi tedbirlerini mutlaka almışlardır"

Corona virüsü ile ilgili özel hastanelerdeki çalışmalara değinen Yüksekyayla, "Özel hastanelerde, Devlet hastaneleri gibi tedbirlerini almış durumdadır. Özel hastanelerde vaka saplanması durumunda Müdürlükle temas halinde Devlet hastanelerine yönlendirme yapılmaktadır. Özel hastanelerde kendi tedbirlerini mutlaka almışlardır." ifadelerini kullandı.

"Vatandaşlar, takip edeceği ve haber alacağı kaynakları doğru doğru belirlemelidir"

Virüs ile mücadelede takip edilmesi gereken kaynakların doğru seçilmesi gerektiğini ifade eden Yüksekyayla, "Maalesef bu hastalıkla ilgili sosyal medyada özellikle çok sayıda yanlış bilgi var. Biz vatandaşlarımızdan öncelikle resmî kurumların, Türk Tabipler Birliğini ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneğini takip etmelerini öneriyoruz. Her sitede ve sosyal medyada yazılan haber ya da bilgi doğru değildir. Öncelikle vatandaşlar, takip edeceği ve haber alacağı kaynakları doğru doğru belirlemelidir. Duydukları şeylere göre değil de bu birimlerden ulaştığı doğru bilgilere göre hareket etmelidirler." diye konuştu.

"En önemli tedbir sık sık sabunla ellerin yıkanmasıdır"

Virüsten korunmak için yapılması gerekenlerin altını çizen Yüksekyayla, "En önemli tedbir sık sık sabunla ellerin yıkanmasıdır. Bir yere temas ettiğimizde ellerimizle ağzımıza, burnumuza ve gözümüze dokunmamız gerekir. Eğer ateşi yüksek ve soğuk algınlığı şikâyeti olan varsa hapşırırken ve öksürürken tek kullanımlık mendil kullanması gerekir. Eğer mendil yoksa dirseğinin içine hapşırarak virüsün yayılmasını engellemelidir. Ortak yaşam alanlarında kullanılan ortak malzemelerin ayrılması gerekir. Beslenme ile ilgili olarak da şunu söyleyebiliriz. Bu virüs bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalıktır. Beslenme ile ilgili en önemli şey şudur; Herkesin çok iyi uyuması lazım… İkinci olarak dengeli beslenmesi lazım… ne yediğinizden daha önemli olan düzenli ve dengeli beslenmenizdir. Sebze ve meyve ağırlıklı düzenli beslenme çok önemlidir. Üçüncü olarak egzersiz yapılmalıdır. Bu üç genel uyarı vardır. Bunun dışında kişilerin istediklerini yiyebilirler. ‘Bana virüs bulaşmasın’ diye bir ilaç şu an için yoktur. Gereksiz ilaç kullanımından da uzak durmak gerekir." ifadelerini kullandı.

"Taziye evleri ve kalabalık ortamlarda tedbir alınmalı"

Şanlıurfa’da ekstra sorunlardan birinin de taziye evlerindeki hijyen sorunu olduğunu belirten Yüksekyayla, "Bu süreçte tokalaşmadan, öpüşme ve sarılmadan uzak durmak gerekiyor. Temastan uzak durmak gerekiyor. Taziye evi gibi büyük kalabalıkların toplandıkları yerlerde mümkün olduğunca yaşlı bireylerin, kronik hastalıkları olanlar taziye evlerine gitmemelidirler. Kullanılan bardakların tek kullanımlık olmasını bu süreçte öneriyoruz. Taziye evlerinin ya da diğer kalabalık ortamların sık sık havalandırılması tavsiye ediyoruz. Bizde taziye evleri ve düğün bir kültürdür. Belki ertelenemeyecek durumlarımız vardır. Buralarda en azından tüm tedbirleri alarak, belki taziye evlerinin girişlerine dezenfektanlar kurulmalıdır. Tokalaşmalar engellenerek tek kullanımlık bardaklar tercih edilmelidir. Vatandaşlarımızın panik olmadan tedbirli olmasını, söylenen tüm tavsiyelere uymasını ve yalan yanlış haberlere inanmamasını öneriyoruz." dedi.

"Sağlık çalışanlarının kıymeti bilinmelidir"

Sağlık çalışanlarının bu zor günlerde görevinin başında olduğunu vurgulayan Yüksekyayla, "Biliyorsunuz şu an tüm kurumlarda idari izinler başladı, öğrencilere tatiller verildi ama tüm sağlık çalışanları ve hekimler görevinin başındadır. Bir adım geri atmadan bu hastalıkla baş etmek için vatandaşlarımızın hizmetindeler. Bu açıdan sağlık çalışanı ve hekimlerimizin kıymetinin bilinmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Sağlık çalışanı kadınların izinleri şu an iptal edildi. Özellikle 12 yaş altı çocuğu olan kamu görevlisi kadınlara yardımcı olma genelgesi vardı ama bu sağlık çalışanları için geçerli olmadı. Bu konuda da Bakanlığın gerekli önlemleri alarak kadın hekim ve sağlık çalışanlarına yardımcı olması gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Yüksekyayla sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

"Ayrıca olası bir salgın durumunda Ülkemizde KHK ile görevinden ihraç edilmiş, güvenlik soruşturmaları gerekçesiyle görevine başlatılmamış hekim ve sağlık çalışanlarımız bulunmaktadır. Bu hekim ve sağlık çalışanlarımız yeniden görevlerine çağrılabilir. Kapatılmış özel hastanelerimiz var.  Olası ciddi salgın durumunda bu hastanelerinde hızlı bir şekilde açılması için gerekli çalışmaların şimdiden yapılmasını bekliyoruz." (İLKHA)